Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Ak Hun İmparatorluğu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Ak Hun İmparatorluğu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Ak Hun İmparatorluğu Empty Ak Hun İmparatorluğu

Cuma Şub. 27, 2009 3:54 am
Ak Hun İmparatorluğu

Büyük kısmı Volga'dan batıya geçen Hunlardan, Güney İran'a ve Batı
Afganistan'a inen bir bölük olduğu tahmin edilen Orta Doğu Hunları'nın
hiç olmazsa, Ak Hun-Eftalit devleti hanedan ailesi ile hakim zümresini
teşkil ettikleri ileri sürülmüş; veya bu devlet, Töleslerden Chao-ché
(Kao-kü)= Uygurların ataları)'lere bağlı Hua kolu mensuplarının Cungary
bozkırlarından Horasan bölgesine geçerek 5. asrın ortalarına doğru bir
siyasî teşekkül haline gelmesi ile ilgili görülmüştür. Hun tarihinin bu
noktası oldukça karanlık bir manzara taşımaktadır. Hakimiyetini Hazar
kıyılarında Kuzey Hindistan'a, Afganistan'a, îç Asya'ya kadar
genişleten bu kavmin veya kavimler topluluğunun çeşitli vesikalarda
birbirinden farklı adlarla anılması durumu daha da karıştırmakta
gibidir. Vaktiyle Ed. Chavannes Yeta'ların neş'et ettiği Hua (Hoa)
topluluk adı ile "Hun" kelimesinin yakı ilgisi bulunduğunu düşünmüş ve
J. Marquart türlü adlarla zikredilen bu kavmin, Priskos'daki Kidarita
(Sasanî imparatorluğu hududunda Kafkaslarda oturan Hunlar)'lardan
ibaret olduğunu ileri sürmüştü. Bizans'lı tarihçi Theophanes(8. asrın
2. yarısı)'e göre "Ephtalit" adı, Sasanî imparatoru Peroz (Fîrüz.
459-484)'u mağlüp eden Hun hükümdarı Ephtalanos'tan alınmıştır. Bu adın
aslında, Eftalit paraları üzerinde görülen Hephthal-khion olduğu ve
birinci kelimenin sülale adını, ikincisinin de kavim ismini
gösterebileceği bildirilmiştir. Diğer taraftan İskenderiyeli Kosmas
İndikopleustes (545-549 arası) ile Bizans tarihçisi Prokopios (545-550
arası)'un eserlerinde ve eski Hind vesikalarında aynı kavimden Ak
Hunlar(Bizans: Devkhoi Ounni; Hind: Şveta-Huna) diye bahsedilmiştir.
520 yılında Ak Hun-Eftalit hükümdarını ziyaret eden Çinli seyyah Song
Yün'ün notlarından bu kavmin Hunlarla akrabalığı anlaşılıyordu. 5.
asrın ilk yarısında Sasanîlerle çarpışan Ak Hun hükümdarı "Khakan"
unvanını taşıyordu ve Afganistan bölgesindeki Ak Hun prensinin unvanı
da "Tegin" idi. Bölge yerli halkının İranî asıldan olduğu şüphesizdir.

Ak Hun-Eftalit meselesi, son zamanlarda bilhassa K. Czegledy'nin
geniş araştırması ile oldukça açıklık kazanmış görünüyor. Buna göre,
tarihî gelişme M. 350 yıllarında Altaylar havalisinden batıya doğru
cereyan eden büyük göç hareketi ile ilgilidir. İç Asya'da Hun
idaresinden sonra iktidara gelen Siyenpilerin yerine kurulan büyük
Juan-juan devletinde Uar ve Hun adlarında iki kabile grubu 350'lilerde
bilinmeyen bir sebeple o devletten ayrılarak bugünkü Güney Kazakistan
bozkırına gelmiş, buranın eski Hun halkını Volga'ya doğru ittikten
(Avrupa Hunları) az sonra güneye yönelerek Afganistan'ın Toharistan
bölgesine inmişti. 367'ye doğru, buradaki eski Kuşan (Büyük Yüe-çi)
ülkesine hükmeden "Kidarita" hanedanı (ihtimal İran asıllı)'nı da
Baktria (Belh havalisi)'ya süren bu îç Asyalı kütle, söylendiği gibi,
Uar (= Avar; ) ve Hun kabileler birliği idi. Bu birlik daha sonra
Kangkü (Çu-Maveraünnehir) ve Sogd (Semerkand ve havalisi)'un hakimleri
olarak (Çince'deki Hiung-nu ve Avrupa dillerindeki Hun şekilleri
arasında mahallî söylenişlere göre bazı ufak değişiklikler gösteren)
yukarıda sıraladığımız adlar altında anılmıştır. Hakimiyetini batıda
Hirkania (Gurgan. Hazar denizinin güneyi)'ya kadar genişleten bu devlet
5. asır ortalarından itibaren Heftal adında yeni bir hükümdar ailesine
sahip olmuş (bu ad ilk defa 457'de görülüyor) ve yıkıldığı 557 yılına
kadar hem sülale, hem kavim olarak öteki adlar ve Ak Hun adı ile
birlikte bu adı da taşımıştır. Yapılan tespitlere göre, devlette rol
oynayan kabilelerden bazıları şunlardı: Kadis-hun (Herat civarında.
Pers kaynaklarında Hvon, Prokopios'da Eftalit diye zikredilen bu kabile
sonra İran'ın batısına göçmüştür; "Kadisiya" yer adının menşei), Zavul
(Zabul; bundan Zabulistan), Çol (Çöl? Gurgan = Curcaniye, havalisinde),
Kernıikhion (Karmir-hyon= Kızıl? Hun), Askil-Eskil Bunlardan hiç
olmazsa bir kısmının yerli olduğu aşikardır.

Sogd bölgesini ele geçirdikten sonra İran üzerine baskı yapan
Uar-hunların 9 yıl kadar süren (358'e doğru) şiddetli hücumları
karşısında yıkılma tehlikesi geçiren Sasanî imparatorluğu Şapur II'nin
gayretleri ile kurtuldu. Hatta iki taraf arasında ittifaka varan bir
antlaşma oldu ve bu durum üç nesilden fazla bir süre devam etti (bu
arada, Şapur'un, 359'da Amida (Diyarbakır)'yı kuşatmasında yardımcı
olarak Hun kuvvetleri de bulunmuştu). Fakat Bahram Gor zamanında
(420-438) başlayan yeni taarruzlar (427'den itibaren), Sasanîleri
sarstı. Sogd bölgesinden Ceyhun'un güneyine doğru gelişen istila
hareketinin Bahram Gor tarafından başarı ile durdurulması onun en
şöhretli ("kurtarıcı") İran imparatorlarından sayılmasına vesile oldu.
Halefi Yazdgird II zamanının (438-457) sonlarına doğru Uar-Hun (Ak
Hun)'ların başında büyük hükümdar, Eftal (Abdel) hanedanından, Kün-han
(Kun-han Priskos'da Kougkhas, İslam kaynaklarında Akh.ş.n.var vb.) îran
iç işlerine karışarak, himayesine aldığı veliaht Peroz(Fîrüz)'u Sasanî
tahtına çıkarmış (459-484), hakimiyetini Kuzey Hindistan'a doğru
genişleterek orada, başında Skandagupta'nın bulunduğu Gupta devletini
dağıtmıştı (470'e doğru). 484 yılında Ceyhun kıyılarında Ak
Hun-Eftalitler tarafından mağlup edilerek Herat bölgesini kaybeden ve
yıllık vergiye bağlanan Sasanîler'in bu sırada geçirdiği dinî-içtimaî
bir sarsıntı ülkelerini ihtilale sürükledi. Bu, Mazdek isyanı idi.
Mazdek, Mani inancındaki "ikili" telakki (ışık-karanlık, iyilik-kötülük
mücadelesi) üzerine sosyal huzursuzluk amillerini de ekleyerek, o
tarihlerde yorulan ve iktisadî darlık içine düşen topluluğu kurtarmak
iddiası ile düşüncelerini yaymağa başlamıştı. Buna göre, insanların
saadetini bozan iki unsur vardı. Biri servet, diğeri kadın. Bunlardan
her ikisi de herkesin ortak malı olduğu takdirde yeryüzünden kötülük
kalkacaktı. Bu tipik komünist propaganda neticesinde arazi ve servet
sahipleri ile aile müessesesine karşı kışkırtılan halk, Mazdek ve
müritleri tarafından ayaklandırıldı. Din adamları ve asiller öldürüldü,
kadınlar tecavüze uğradı, evler ve konaklar yağmalandı, tahrip edildi.
Devletin sıhhat kazanacağı hususunda Mazdek'e inanmak gafletini
gösteren Şah Kavad (veya Kubad, 488-496 ve 498-531) da hapsedilmişti;
fakat o kurtulmak imkânını bularak komşu Ak-Hunlara sığındı (496).
İran'da olup bitenleri yakından takip eden Ak Hun hükümdarı, insanlık
yararına hiçbir şey göremediği Mazdek hareketini kırıp yok etmek için,
Kavad'ı 30 bin kişilik Hun süvari birliği başında İran'a gönderdi. Bu
suretle Şah, ihtilali bastırdı (498-499) ve hadiselerin gelişmesinden
felaketin derecesini kavrayan halkın da yardımı ile Mazdek ve
taraftarları yakalanarak idam edildi. Tabiatiyle, temizlik ve ülkenin
sükûnete kavuşturulması uzun bir zamana ihtiyaç gösterdiğinden, Sasanî
imparatorluğunda hak, adalet ve mülkiyet esasında normal nizam, daha
ziyade, Kavad'ın oğlu Husrev I. Anüşîrvan (531-579) devrinde
kurulmuştur ki, bu şehinşah tarihte "Adil" lakabı ile anılır.

Çin kaynaklarına göre, iç Asya'da Hoten, Kuça, Aksu, Kaşgar ve
etrafını hakimiyetlerine alan Ak Hun-Eftalitler bu arada Kuzey
Hindistan'ı da zaptetmişlerdi. Bu harekat "Tegin" unvanını taşıyan ve
Kabil'de oturan Toramana adındaki başbuğ tarafından idare edilmişti199.
6. yüzyılın ilk yarısında ise Toramana'nın oğlu Mihiragula (Gollas,
515-545) imparatorluk güney kanadının en azametli hükümdarı
görünmektedir. Ordusunda daima 700 savaş filinin bulunduğu rivayet
edilir. Fakat Budist rahipler (Song Yün ve ondan bir asır sonra buraya
gelen Hiuen-tsang) bu "Huna kralı"ndan hoşlanmamışlardır. Çünkü
Mihiragula Budizmi ülkesi halkı için tehlikeli sayıyor ve Budistleri
kontrol altında tutuyordu. Buna karşılık, İskenderiye'den Hindistan'a
giden tüccar (sonra keşiş) Kosmas tarafından ve 530 tarihli Gwalior
kitabesi ile Sanskrit yazılı "Keşmir Vekayinamesi"nde Mihiragula
Hindistan'ın en büyük hükümdarı olarak tasvir edilmektedir.

İran'da Anüşîrvan büyük bir devlet adamı olarak belirdikçe Ak
Hun-Eftalitler sönükleşti. 552 yılında Orta Asya'da Göktürk hakanlığı
kurulup İstemi Yabgu, Maveraünnehir bölgesinde faaliyete geçtiği zaman
ise, iki büyük imparatorluk arasında sıkışan Ak Hun-Eftalit devletinin,
Göktürklerin mücadeleye giriştikleri Juan-juanlarla olan siyasi ve
sıhrî rabıtaları da fayda vermedi. Anüşirvan ve İstemi'nin ortaklaşa
hareketleri neticesinde Ak Hun iktidarı yıkıldı ve ülke Göktürklerle
İranlılar arasında paylaşıldı (557).

Üç kol halinde gelişmiş olan Hun siyasi hakimiyeti Kafkasya'daki
(Derben kuzeyi- Hazar denizi arasında) Hunların Hazar hakanlığı
idaresine girinceye kadar süren kısa hakimiyetleri dışında- bu suretle
tarihe karışmakla beraber, Hunlara mensup Türk soyundan çeşitli
kütleler , Büyük Hun, çağında şahsiyetini bulan zengin kültürleriyle
göreceğimiz gibi, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında Tabgaç, Göktürk,
Türgiş, Karluk, Uygur, Oğuz, Bulgar, Sabar, Hazar, Kuman vb türlü adlar
altında ve yeni güçlü devletler, imparatorluklar kurarak yaşamaya devam
etmişlerdir. Türk milleti denilen büyük alemin çocukları olan bu
kütleler, aynı zamanda Rus, Macar, İslav-Bulgar, Romen, Gürcü
devletlerinin kuruluş ve gelişmelerinde başlıca rol oynamışlar ve daha
sonraki bütün Türk-İslam siyasi teşekküllerine askeri, hukuki ve sosyal
yönlerden ana kaynak vazifesi görmüşlerdir.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz