Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Avrupa Hun İmparatorluğu 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Avrupa Hun İmparatorluğu 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Avrupa Hun İmparatorluğu Empty Avrupa Hun İmparatorluğu

Cuma Şub. 27, 2009 3:53 am
Avrupa Hun İmparatorluğu

Siyenpiler ile yaptıkları savaşları (220) kaybettikten ve
Asya'daki Büyük Hun İmparatorluğu dağıldıktan sonra Hunların bir kısmı
Dinyeper Nehri ile Aral Golü doğusu arasındaki bölgeye yerleştiler ve
Dördüncü Yüzyılın ortalarına kadar orada yaşadılar. Bu târihten
itibaren Batı'ya akın etmeye başladılar. Hunların yurtlarını niçin
bırakıp göç ettikleri iyice bilinmiyor, herhalde geçim şartlarının
bozulması onları bu işe zorladı. Hakanları Balamir'in idaresinde
Volga'dan Batı'ya doğru ilerlemeye başladılar. O târihlerde Kuzey
Karadeniz'den Macaristan'a kadar olan yerlerde Cermen asıllı kavimler
oturuyorlardı. Hunlar önce bunlardan Doğu Gotları'na hücum edip
dağıttılar. (374), arkasından Batı Gotları'nı mağlup ederek onların
ülkesine girdiler. Böylece Avrupa Hun İmparatorluğu kuruldu. (375).

Doğu'dan Batı'ya doğru uzanan Hun akınının yerinden yurdundan
ettiği birçok kavimler böylece Batı'ya itilerek Roma İmparatorluğu
topraklarını altüst ettiler. Kuzey Karadeniz'den İspanya'ya kadar her
taraf allak-bullak oldu. Avrupa'nın etnik manzarasını değiştiren bu
büyük hâdiseye tarihte "Kavimler Göçü" denir.

Dördüncü Yüzyıl'ın sonunda Hunlar Batı'da Tuna’yı geçerek
Balkanlar'a indiler, Doğu'da da Kafkaslardan Anadolu'ya girdiler. Bu
ikinci akıncı kolu Güney Anadolu'dan Suriye'nin Akdeniz kıyılarına ve
Kudüs'e kadar yıldırım hızıyla ilerledi. Sonbaharda aynı yoldan
Azerbaycan'a döndü. Roma İmparatorluğu bu akından o kadar şaşırmıştı
ki, her tarafta Hunlar hakkında akıl almaz hikâyeler anlatılıyordu.
Batı'da ise Balamir'in oğlu Ildız'ın komutasındaki Hun süvari
birlikleri Bizans İmparatorluğu'nu barışa zorladı, Batı Roma
İmparatorluğu ise kendi ülkesini talan eden barbar kavimler (Gotlar,
Vandallar, Burgondlar, Saksonlar vs.) karşısında Hunlar ile anlaşma
yoluna gitti.

Ildız'dan sonra Avrupa Hun İmparatorluğu tahtına geçen Karaton ve
Rua zamanlarında Hunlar Bizans'ı yıllık vergiye bağladılar, Batı
Roma'yı da barbar kavimlerin ve Bizans'ı istilâ tehditlerine karşı
korudular. Hun gücü bir masal gibi bütün Avrupa'yı âdeta büyülemiş ve
korkutmuştu. Bu korkunun izlerini Batı milletlerinin hafızalarında hâlâ
bulabiliyoruz.

Avrupa Hun İmparatoru Rua'nın 434'de ölmesi üzerine devletin
başına Attila geçti. Attila, Rua'nın kardeşlerinden Muncuk'un oğlu idi.
Amcaları Aybars ve Oktar İmparatorluğun sağ ve sol kanat hanları idi.
Attila kardeşi Bleda ile birlikte hükümdar oldu, ama asıl idare ve
kudret Attila'nın elindeydi. Attila'nın hükümdarlık devri Avrupa Hun
İmparatorluğu'nun altın çağıdır. O târihte Hunlar Volga Nehri'nin
doğusundan bugünkü Fransa'ya kadar olan bölgeye hâkim olmuşlardı.
İdareleri altında çeşitli Türk boyları da dâhil olmak üzere tam kırk
beş kavim yaşıyordu ki, bunların çoğu şimdiki Avrupa milletlerinin
dedeleridir.

Bütün dünyada Attila'nın karşısına çıkacak hiçbir kuvvet yoktu.
Avrupa Hun İmparatorluğu hâkimiyeti Manş Denizi'ne kadar ulaşmıştı.
Bizans kendisini devamlı baskı altında tutup vergiye bağlayan bu
kuvvetten kurtulmak için Hunlar arasına nifak sokma yolunu denedi.
Çeşitli sebeplerden Attila idaresiyle uzlaşamayan Hun beylerini
Bizans'a davet ediyor, onları yüksek makamlara geçiriyor, Attila'ya
karşı kendilerine yardım vaat ediyordu. Attila nihayet Bizans'ı ortadan
kaldırmak üzere harekete geçip ordularıyla Trakya'ya girdiği sırada
meşhur Roma kumandanı ve konsülü Aetiüs araya girdi ve kendi oğlunu
Attila'ya rehin vererek Bizans'ın barışı koruyacağına kefil oldu. Bu
seferden yedi yıl sonra Bizans artık Hunlara bağlı bir devlet hâline
gelmişti: Her yıl ödedikleri yıllık vergiyi üç katına çıkaracak ve bir
defaya mahsûs olmak üzere altı bin libre altın ödeyeceklerdi.

Attila 451 yılında Batı Roma İmparatorluğu topraklarının bir kısmı
üzerinde hak iddia ederek (Roma prensesi ile nişanlıydı), harekete
geçti. Romalılar o zaman Hunların kovaladığı diğer Barbar kavimlerden
de topladıkları kuvvetlerle iki yüz bin kişilik bir ordu kurup Paris
yakınlarında Attila'nın karşısına durdular. Atilla'nın ordusunda da
Hunların yanı sıra başka kavimlerden yüz bine yakın asker vardı.
Orleans yakınında bütün bir gün yapılan savaşta her iki taraf on
binlerce kayıp verdiği halde kimin yendiği belli olmadı, ama gece
olunca Romalılar ve müttefikleri savaş alanından çekildiler. Attila
onları o sırada takip etmedi, geri dönüp ordusuna çekidüzen verdikten
sonra Roma'ya doğru yürüdü. Po Ovası'na geldi. Roma'da halk korku ve
panik içindeydi. Senato, ne pahasına olursa olsun barış yapılmasından
yanaydı. Barış teklifini yapacak heyetin başında papa vardı: Papa,
Hıristiyan dünyasını kurtarmak üzere bizzat Attila'nın huzuruna çıktı
ve Roma'nın kendisine boyun eğdiğini bildirdi. Bunun üzerine barış
yapıldı.

Attila 452 yılında 60 yaşında iken şüpheli bir şekilde Öldü,
Yerine sırasıyla oğulları İlek, Dengizik ve İrnek, Hun Hakanı oldular.
Bu sonuncular önceki Hun hakanları gibi başarılı olamadı. 470 yılında
Avrupa Hun İmparatorluğu artık dağılmıştı.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz