Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
abdullah
abdullah

tokat Jeolojik Yapısı 110
Erkek Oğlak
Yılan
Mesaj Sayısı : 56
Doğum tarihi : 01/01/90
Yaş : 34
Nerden : Tokat
İş/Hobi : tezgahtar
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 12/11/08
http://muradiyeforum.net

tokat Jeolojik Yapısı Empty tokat Jeolojik Yapısı

Ptsi Ara. 08, 2008 12:59 am


Jeolojik Yapısı




Yerkabuğunu oluşturan kayaçların oluşumları ve
geçirdikleri evreler jeolojik zamanlarla belirtildiği
için Tokat'ın jeolojik yapısı;Birinci zaman (
Paleozoik)
, ikinci zaman (
Mezozoik),
üçüncü zaman (
Neozoik),
dördüncü zaman (
Kuaterner)
jeolojik dönemlere göre şöyle açıklanmaktadır.





BİRİNCİ ZAMAN (PALEOZOİK) :




Tokat ve çevresindeki en eski kayaçların oluşumu bu
dönemlerdedir. Bu dönemdeki oluşumlar: Çekerek ve yöresi
kuzey ve kuzeydoğuya doğru Turhal-Zile-Tokat yöresi ile
Kelkit ve Tozanlı havzası arasındaki dağlar boyunca
Reşadiye'ye kadar uzanır. İl içerisinde Paleozoik
formasyonları, killi şistler, kısmen metornorfizmaya
uğramış (mermerleşmiş) kalkerler, serpantin ve
diyabazlardan oluşmuştur. Zile ovasının kuzey ve batı
sırtlarında Paleozoik formasyonlar yeşil şistler ve koyu
renkli mermerlerden oluşmuştur.





İKİNCİ ZAMAN (MEZOZOİK)




Bu dönemde genel olarak kalker- marngre - konglomera ve
fil işlerden oluşan kayaçlara, Kelkit vadisinde
Erbaa-Niksar-Reşadiye yörelerinde rastlanır.Zile'nin
kuzeyindeki killi şist mermer serisi üzerinde beyaz
renkli, bazen kaba ve zoojen yapıda olan kalkerler
bulunmaktadır,İkinci Jeolojik zamanda Zile-Turhal
bölgesinde önemli mostralar (doğal yarmalar) şunlardır:




1) Kazancı ve Kelkit köyleri arasında Doğu-Batı
doğrultusunda kalkerler 2) Eski köy ile Çivril arasında
lambolar. 3) Çayır ve Yünlü köyü kalkerleri.




Bu kalkerler bazen tipik breşler halinde bulunurlar.
Kazancı ve Kelkit arasındaki kalkerler bölgenin
serpantin heyelanlarından etkilendiğinden bazen
serpantin serisi içerisinde gibi görünürler.




Kervansaray ile Tekke Elik arasındaki kalkerler tamamen
zoojendir. Grinoides ve echinid parçaları ile
belemitesleri içerirler. Belemitcslerin bulunuşu
bunların mezozoik devre ait olduğunun kesin kanıtıdır.




Zile ovasında tek tek olarak sıralanmış Zile kalesi,
Güvercinlik, Hüseyin Gazi, Akbaba, Çal tepeleri mezozoik
kalkerlerden oluşmuş, etrafı faylarla sınırlı
hostlardır.Zile çukurunun kenarındaki konglomeraların
çimentosunda orbitoides, marnlı kalkerlerin içerisinde
inorceramus, belemitella ve Turhal civarında mostralarda
anachytes, Tekneli yöresinde inoceramus ve orbitoidesler
bulunmuştur. Bunlar bize kretansen'in varlığını kesin
olarak göstermektedir. Zile ovasının güney ve güney
batısında bulunan merkeze bağlı Fatih ve Süleymaniye
köylerinden itibaren geniş bir saha üst kretase
konglomeraları vardır. Bunların üzerinde bir marn
tabakası bulunmaktadır. Konglomeranın çimentosunda ve
marnlardaki mikrofosiller konglomeranın üst kratesiye
ait olduğunu gös­termektedir. Bu tabakalar genel olarak
kuzey eğilimlidir.




Yeşilırmak havzasında mezozoik'in jıırasik devrine ait
Haz katı Kelkit Çayı kuzeyindeki granitik masifleri
saran sahralarda görülmektedir. Bunlar Sinemurien'den
itibaren zengin ve çeşitli fosilleri içerirler. Lias'ın
özelliği kalınlığı'nın az (100 metre) ve litoloji
bakımından somut (homojen) olmasıdır. Burada lias ile
alt kretase arasında büyük bir lakün (Stratigrafik
boşluk) vardır.




Kelkit çayı güneyinde az çok beyaz renkli yumuşak ve
marnlı kalkerlerden oluşan alt kretase vardır. Liasın
hemen üzerinde bu alt kratesenin bulunması burada
strafik boşluğun olduğunu göstermektedir.Kelkit Çayı
havzasında üst kretaseye de rastlanmaktadır. Burada
rastlanan üst kretase boz – beyaz ve pembe kalker
şeritleri bulunan yeşilimsi renkli bir filişten
oluşmuştur.





ÜÇÜNCÜ ZAMAN (NEOZOİK)




Almus-Erbaa-Niksar yörelerinde rastlanan filiş, kalker,
marnlı kalker ve konglomeralar, bu zamana ait
oluşumlardır.Eosen filisin önemli mostralarına
Zile-Çeltek'in kuzeyinde rastlanır.Yine yerel olarak da
Zile-Tokat bölgesinde bu devir arazisine
rastlanmaktadır. Bu bölgede eosen genel olarak volkanik
ve filiş fasiyesine (dış görünüşüne) ayrılır. Volkanik
formasyonlar esas olarak da kalker çakıllarını içerir.Filişlerde
konglomera gre, marn ve bazende kalker mercekleri
vardır.Tokat-Çamlıbel yöresinde Behram köyü sırtlarında
konglomera ve Grc'lerdc küçük nümmilitler
bulunmuştur.Kalkerlerde ostrcs gigantica, natica
vvillemeti, turritella cmbricalaria, assilina, spira,
nummilites laevigatus vardır ve bunlar eosen döneminin
tabakalar dizisinin (formasyonlarının) varlığını
gösterir.




Zile, alüvyon bölgesinin güney sırtlarında alüvyonların
bitip, serpantinlerin veya üst krate-se konglomeraların
başladığı yerde açık renkli ve çoğunlukla yatay
tabakalardan oluşan gre, konglomera ve marnlar
görülmektedir. Bunlar çok yenidir. Üzerleri alüvyonlarla
örtülüdür. Bu formasyon içinde hiçbir fosil
bulunmamasına rağmen diğer benzerlerine göre neojen
olması muhtemeldir.




Zile'de Olukman ve Kireçli köyleri arasında neojenin
tabanında iri elemanlı kumlarla çimentolaşmış çakılların
özellikle kuartz, şist, radyolorit ve mermer
parçalarından oluşan konglomeralar bulunmaktadır. Aynı
konlomera ve kumtaşlar Kireçli Köyünün Kuzeyindeki
versanlar da (aklanlarda) güney batıya 15-20 derece
eğimlidir.Zile ovasının güney kenarında
Süleymaniye-Fatih Belpınar çevresinde neojeni kaba
taneli kum taşları ve marnlı üst kretase onglomeralarını
örtmektedir. Neojen ovanın merkezinde ve derelerin
yataklarında kalın bir alüvyon örtü bulunmaktadır.
Derelerin getirdiği alüvyon ve diğer matelyaller olduğu
gibi gevşek çimentolu neojen konglomeraların dağılması
ile oluştukları için bir çok yerlerde neojenin kalınlığı
ova ve tek tek oluşan tepelerin kenarlarında biraz
uzaklarında 150-200 metre kadar tahmin edilmektedir.





DÖRDÜNCÜ ZAMAN ARAZÎSİ (Kuaterner)




İl dahilinde dördüncü zaman arazilerine,
Artova-Erbaa-Niksar-Turhal ve Zile ilçeleri ile
Kazova-Omala(Gözova) ve Kelkit Ovalarında rastlanır. Bu
devir arazilerini kum, çakıl, kil, travertenli topraklar
oluşturmaktadır.İl dahilinde mağmatik kayaçlar
genellikle Turhal ovasında, Tokat'ın kuzeydoğusunda
Almus'tan, Erbaa'nın kuzeyinde Ayvacık'a kadar olan
bölgenin doğusunda kalan alanın yaklaşık yarısını
kaplamaktadır.İl dahilinde iki ayrı kayaç "heyelan"
grubu ayırt edilir.




1- Granitlerden kuvarslı dioritlere kadar kayaçlar.




2- Adi dioritlerden itibaren bazik kayaçlar.





Tektonik Yapı




A-) KIVRIMLAR :




İl dahilinde Zile ve Tokat dolaylarında eski şistlerde
şiddetli kıvrımlar Hersinyen Orojenezine atittir.
Kretase ile eosen arasındaki lakün ve diskordanslar
laramiyen fazandan (evresinden) sakin geçmediğini
gösterir.Asıl paraksismal hareketler pirene fazına
(evresine) aittir. Çünkü oligosene ait jipsli seri geniş
dalga ile kıvrımlı olduğu halde eosen, kratese ve
paleozoik anormal durumlar meydana getiren hareketlere
uğramıştır. Bu hareketler esnasında Turhal doğusunda
Eğertepe'de, Tokat Merkez ile Tekneli Köyü arasında
Kızıliniş'te ve Çamlıbel'in güney versanında (aklanında)
paleozoik kreatese veya eosen üzerine
sürüklenmiştir.Mezazoik kalkerleri nümilitikten önce
önemli kırılma ve kıvrılmalara uğramıştır. Bu esnada
Kelkit depresyonu ve çeşitli dislokasyonlar meydana
gelmiştir.Tersiyer başında şiddetli olan hareketler
neojende hemen hızını kaybetmiştir. Genç tabakaların
yatay durumları bunun başlıca kanıtlarıdır.




B-) FAYLAR (Kırıklar) :




Batıda Saros Körfezi'nden doğuda Araş vadisine kadar
uzanan ve uzunluğu 1500 km den fazla olan bir fay ve
tektonik havza sistemi ilimiz dahilinde
Yeşilırmak-Kelkit bölgesinden geçmektedir. Bu
stürüktürün genel doğrultusu; Batı-Doğu ile
Batı-Kuzeybatı, Doğu - Güneydoğu arasındadır.




C-) DEPREMLER :




Yeşilırmak havzasının en etkin tektonik stürüktürü
Havza'dan-Erzincan'a kadar uzanmaktadır. Buna ilaveten
Amasya civarandaki çukurluklar ile Tokat-Almus - Zile
çukurluğu da etkin olan strüktürlerdir. Teknonik
strüktürler boyunca sık sık hafif depremler
olmaktadır.Sismik zonlarda bulunan Niksar-Tokat-Zile
gibi şehirlerimiz Roma devrinden beri önemli yerleşme
alanlarıdır.Buralarda o zaman­dan günümüze kadar birçok
zararlı depremler olmuştur.En son önemli zarar veren
depremler 1939'da doğuda Erzincan'dan, batıda Amasya'ya
ve güneyde Sivas'tan, kuzeyde Karadeniz'e kadar olan
sahada etkili olmuş ve çok ağır hasarlara neden olmuş ve
40.000 (Kırkbin) kişi ölmüştür.1942 Aralık ayında
Erbaa-Niksar yörelerinde şiddetli bir deprem olmuş ve
500 kişi ölmüştür. İl dahilinde de zaman zaman bazı
stürüktürler boyunca şiddetli depremler meydana
gelmiştir. Diğer hatlarda ise hafif sarsıntılar
gözlenmiştir.Genellikle bölgede etkili olan şiddetli
depremler, dünya ölçüsünde çok şiddetli depremler
arasında yer almaktadır.








DAĞLARI



Genellikle ırmakların açıldıkları yerlerde ova ve
yaylalar, yaklaştıkları yerlerde ise Karedenize parelel
uzanan sıradağlar şeklinde devam ederler. Doğuya doğru
gidildikçe dağlar birbirlerine çok yaklaşırlar ve
yükseklikleri de artar. Rakımı 188 m. den 2870 m. ye
kadar değişen yükseklikler arasında yer alan dağlar;




Mamu(1779 m.),Yaylacık(1620 m.),Deveci(1892
m.),Bugalı(1945m) Dumanlı (2200 m.),Çamlıbel (2020
m.),Akdağ (1900 m.)





OVALARI





Her türlü tarım yapılabilen bereketli ovalar, ilin dört
bir yanına dağılmıştır.




~KAZOVA : Tokat Turhal arasında, yer alan ve
Yeşilırmağın suladığı ova 20.000 hektardır.




~OMALA OVASI: Gümenek regülatörü ile Omala köyü arasında
kalan, 3200 hektar genişliğindeki sulak alandır.




~TURHAL OVASI:



Turhal ve civarında, Yeşilırmağın geniş kıvrımlar
yaparak Amasya istikametinde daraldığı, Dazya deresi
önlerine kadar devam eder. 4500 hektar genişliğindedir.




~NİKSAR OVASI:



Kelkit ırmağının Fatlı kesiminde, Mansap istikametinde,
talazan köprü boğazına kadar devam eder, 8000 hektar
genişliğindedir.




~ERBAA OVASI:



Kelkit ırmağının Tepekışla önünden başlayıp, Kale
boğazına kadar devam eder. 6500 hektar genişliğindedir.




~ARTOVA OVASI:



Günçalı köyü boğazından başlıyarak, Çekerek suyunun
Çamlıbel bucağını takiben, Sulusaray önlerine kadar
devam eden büyük bir ovadır. 15.000 hektar
genişliğindedir.




~ZİLE OVASI:



2000 hektarlık Maşat ovası, 2000 hektarlık Iğdır ovası
ve Yeşilırmak'ın kolu Hotan deresinin iki yanında yer
alan, 6000 hektarlık ovalarla birlikte toplam 10.000
hektardır.




Bu ovalarda tahıl, şekerpancarı, tütün başta olmak
üzere her çeşit meyve, sebze ve ayçiçeği
yetiştirilmektedir.





YAYLALARI





Tokat ilindeki yaylalar, Devlet orman sınırları
içerisinde korumaya alınan alanlar içerisinde yer
almaktadır.

Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz