Salât ne demektir?
Salı Ara. 30, 2008 5:27 am
Sual: Namaz kılmayan bazı kimseler, (Namaz, salât yani duadır Tanrı’yı içten anıp selamlamaktır Bunun da bir şekli, belli bir saati, zaman dilimi, yeri, kuralı yoktur İnsan, istediği vakit, istediği dilde, istediği şekilde, istediği yerde dua edebilir Şimdi kılınan beş vakit namaz, gerçeklere aykırıdır) diyorlar Peygamber efendimiz, beş vakit namaz kılmadı mı, namaz kılınmasını emretmedi mi?
CEVAP
Bu tür iddialar, Peygamber efendimize inanmayanların, dinimizi
yıkmak isteyenlerin, çeşitli maskeler altında asıl kimliklerini
gizleyerek gündeme getirdikleri iddialardır Hiçbir ilmi değeri yoktur
Peygamber efendimiz, namaz farz olduktan sonra, beş vakit namaz kılıp, farz olduğunu bildirdi Eshab-ı kiram ve ondan sonra gelenler hep beş vakit namaz kılmışlardır
Resulullah, hâşâ Kur’an-ı kerimi anlayamadı mı? Salât kelimesini
anlayamadı mı? Hâşâ, beş vakit namaz kılması yanlış olsaydı, Allahü
teâlâ vahiy gönderip düzeltmez miydi?
Cebrail aleyhisselam, gelip, beş vakit namazın vakitlerini, kılınış
şeklini ve diğer bütün hususları bizzat tatbiki olarak öğretti Peygamber efendimiz de, (Namazı benim kıldığım gibi kılın) buyurdu (Buhari)
Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Namaz, müminlere belli vakitlerde farz kılındı) [Nisa 103]
Demek ki, namaz kılmanın belli vakitleri vardır
Asr-ı saadetten bugüne kadar, camiler, mescidler namaz kılmak için yapılmıştır Diğer namazlar evde de kılınabilir ama, Cuma namazının, camide cemaatle kılınması gerekir Beş vakit namazın da, geçerli bir mazeret olmadıkça, camide cemaatle kılınması emredilmiştir Camilerin, mescitlerin, namaz kılınması için yapılmasını, Allahü teâlâ emretmiştir Bir ayet-i kerime meali şöyledir:
(Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden,
namaz kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler
imar eder) [Tevbe 18]
Kur’an-ı kerimde geçen salât kelimesi, namaz değil de dua demek
olsaydı, belli zamanı ve yeri olmasaydı, Allahü teâlâ mescit
yapılmasını Kur’an-ı kerimde bildirir miydi?
Salât kelimesinin manaları
Sual: Hadis kitabındaki bir hadisin tercümesinde, (Bana ilk salât edecek yani namazımı kılacak olan Allah’tır) ifadesi geçiyor Allah namaz mı kılar?
CEVAP
Bu yanlışlık, (Salât) kelimesinin yanlış tercüme edilmesinden kaynaklanıyor (Salât) kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir Istılahta ise salât, bildiğimiz namaz anlamına gelir Salât kelimesi her zaman dua veya her zaman namaz diye tercüme edilirse yanlış olur Cümledeki yerine göre mana verilir Bir âyet-i kerime meali:
(Allah ve melekleri, Resule salât ediyor Ey iman edenler, siz de salât edin) [Ahzab 56]
Burada salât, Allahın rahmet, meleklerin istiğfar, müminlerin ise, dua etmesi anlamındadır
Sualdeki, (Bana salât edecek olan Allah’tır) demek, (Bana rahmet edecek olan Allah’tır) demektir Ondan sonra müminler, salât-ü selam ederler
Her dilde olduğu gibi, Türkçede de bir kelimenin çeşitli manaları olur Cümleye göre anlamı değişir Mesela yüz kelimesinin birkaç anlamı vardır Birkaç örnek verelim:
1- Denizde yüz!
2- Ona yüz verme!
3- Bana yüz lira ver!
4- Ne güzel yüz bu…
5- Koyunun derisini yüz!
6- Bıçağın keskin yüzü…
7- Kumaşın yüzü de, astarı da güzeldir
8- Yoganın ve yastığın yüzünü değiştirdik
9- Ne yüzle geldin bize?
10- Size gelmeye yüzüm yok
11- Binanın arka yüzü boyandı
12- Adamda hiç yüz yok
13- Bu yüzden uzun yazmak zorunda kaldık
Ayrıca deyimlerde de yüz kelimesi pek çok geçmektedir Bazılarını bildirelim:
1- Yüze duramamak,
2- Yüzü kızarmak,
3- Yüzünden kan damlamak,
4- Yüzüne gözüne bulaştırmak,
5- Yüzüne kan gelmek,
6- Yüzünü kara çıkarmak,
7- Yüzünü ağartmak,
8- Onun yüzü suyu hürmetine,
9- Yüz verince astar istemek,
10- Suçunu yüzüne vurmak,
11- Yüz kızartmak,
12- Yüzünden okumak,
13- Yüzü gözü açılmak,
14- Yüzüne gülmek,
15- Yüzüne çarpmak,
16- Yüzünü ekşitmek,
17- Yüzü gülmek,
18- Yüzüne duramamak,
19- Yüzüne hasret kalmak,
20- Yüzü yumuşak olmak
Kur’an-ı kerimde de el, yüz, göz ifadeleri geçer Bunlara tek mana verilirse, büyük yanlışlıklara sebebiyet verir Vehhabiler, kelimenin diğer manalarına bakmadan, Allah’ın eli, yüzü var diyerek küfre girmişlerdir
CEVAP
Bu tür iddialar, Peygamber efendimize inanmayanların, dinimizi
yıkmak isteyenlerin, çeşitli maskeler altında asıl kimliklerini
gizleyerek gündeme getirdikleri iddialardır Hiçbir ilmi değeri yoktur
Peygamber efendimiz, namaz farz olduktan sonra, beş vakit namaz kılıp, farz olduğunu bildirdi Eshab-ı kiram ve ondan sonra gelenler hep beş vakit namaz kılmışlardır
Resulullah, hâşâ Kur’an-ı kerimi anlayamadı mı? Salât kelimesini
anlayamadı mı? Hâşâ, beş vakit namaz kılması yanlış olsaydı, Allahü
teâlâ vahiy gönderip düzeltmez miydi?
Cebrail aleyhisselam, gelip, beş vakit namazın vakitlerini, kılınış
şeklini ve diğer bütün hususları bizzat tatbiki olarak öğretti Peygamber efendimiz de, (Namazı benim kıldığım gibi kılın) buyurdu (Buhari)
Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Namaz, müminlere belli vakitlerde farz kılındı) [Nisa 103]
Demek ki, namaz kılmanın belli vakitleri vardır
Asr-ı saadetten bugüne kadar, camiler, mescidler namaz kılmak için yapılmıştır Diğer namazlar evde de kılınabilir ama, Cuma namazının, camide cemaatle kılınması gerekir Beş vakit namazın da, geçerli bir mazeret olmadıkça, camide cemaatle kılınması emredilmiştir Camilerin, mescitlerin, namaz kılınması için yapılmasını, Allahü teâlâ emretmiştir Bir ayet-i kerime meali şöyledir:
(Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden,
namaz kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler
imar eder) [Tevbe 18]
Kur’an-ı kerimde geçen salât kelimesi, namaz değil de dua demek
olsaydı, belli zamanı ve yeri olmasaydı, Allahü teâlâ mescit
yapılmasını Kur’an-ı kerimde bildirir miydi?
Salât kelimesinin manaları
Sual: Hadis kitabındaki bir hadisin tercümesinde, (Bana ilk salât edecek yani namazımı kılacak olan Allah’tır) ifadesi geçiyor Allah namaz mı kılar?
CEVAP
Bu yanlışlık, (Salât) kelimesinin yanlış tercüme edilmesinden kaynaklanıyor (Salât) kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir Istılahta ise salât, bildiğimiz namaz anlamına gelir Salât kelimesi her zaman dua veya her zaman namaz diye tercüme edilirse yanlış olur Cümledeki yerine göre mana verilir Bir âyet-i kerime meali:
(Allah ve melekleri, Resule salât ediyor Ey iman edenler, siz de salât edin) [Ahzab 56]
Burada salât, Allahın rahmet, meleklerin istiğfar, müminlerin ise, dua etmesi anlamındadır
Sualdeki, (Bana salât edecek olan Allah’tır) demek, (Bana rahmet edecek olan Allah’tır) demektir Ondan sonra müminler, salât-ü selam ederler
Her dilde olduğu gibi, Türkçede de bir kelimenin çeşitli manaları olur Cümleye göre anlamı değişir Mesela yüz kelimesinin birkaç anlamı vardır Birkaç örnek verelim:
1- Denizde yüz!
2- Ona yüz verme!
3- Bana yüz lira ver!
4- Ne güzel yüz bu…
5- Koyunun derisini yüz!
6- Bıçağın keskin yüzü…
7- Kumaşın yüzü de, astarı da güzeldir
8- Yoganın ve yastığın yüzünü değiştirdik
9- Ne yüzle geldin bize?
10- Size gelmeye yüzüm yok
11- Binanın arka yüzü boyandı
12- Adamda hiç yüz yok
13- Bu yüzden uzun yazmak zorunda kaldık
Ayrıca deyimlerde de yüz kelimesi pek çok geçmektedir Bazılarını bildirelim:
1- Yüze duramamak,
2- Yüzü kızarmak,
3- Yüzünden kan damlamak,
4- Yüzüne gözüne bulaştırmak,
5- Yüzüne kan gelmek,
6- Yüzünü kara çıkarmak,
7- Yüzünü ağartmak,
8- Onun yüzü suyu hürmetine,
9- Yüz verince astar istemek,
10- Suçunu yüzüne vurmak,
11- Yüz kızartmak,
12- Yüzünden okumak,
13- Yüzü gözü açılmak,
14- Yüzüne gülmek,
15- Yüzüne çarpmak,
16- Yüzünü ekşitmek,
17- Yüzü gülmek,
18- Yüzüne duramamak,
19- Yüzüne hasret kalmak,
20- Yüzü yumuşak olmak
Kur’an-ı kerimde de el, yüz, göz ifadeleri geçer Bunlara tek mana verilirse, büyük yanlışlıklara sebebiyet verir Vehhabiler, kelimenin diğer manalarına bakmadan, Allah’ın eli, yüzü var diyerek küfre girmişlerdir
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz