Antalya Antalya Kızıl Kule
Paz Ara. 07, 2008 2:05 am
Alanya
Limandaki surların hemen yanında yer alan Kızıl Kule, kentin sembolü
olan bir yapıdır.Mimari yönden olduğu kadar estetik olarak da üzerinde
durulması gerekir.
Evliya çelebi’nin seyyahatnamesinde
hayranlıkla sözünü ettiği Kule, ismini yapımında kullanılan koyu
kırmızı renkli tuğlalardan almıştır.
Sekizgen planlı olan yapı,
XIII.yüzyıl Selçuklu eseridir. 1226 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin
Keykubat tarafından Sinop Kalesi’ni yapan Halepli yapı ustası Ebu Ali
Reha el Kettani’ye yaptırılmıştır. İnşaat sırasında belli bir
yükseklikten sonra taş blokları kaldırmak güç olduğu için üst kısmı
pişmiş kırmızı tuğlalarla yapılmış ve bu nedenle Kızılkule adını
almıştır.
Kule duvarlarında antik çağdan kalma mermer bloklar
görülmektedir. Sekizgen planlı ve her bir duvarı 12.5 metre
genişliğinde olan kulenin yüksekliği 33 metre, çapı 29 metredir. İçinde
zemin dahil beş kat vardır. Kulenin üstüne yüksek aralıklı ve 85
basamaklı taş merdivenle çıkılır. Kulenin zemin katında ortadaki sekiz
köşeli ayağın çevresini dolaşan 3.50 m. Genişliğinde tonozlu bir
koridor vardır. Bu koridorun üzerinde de mazgallı, gözetleme
pencereleri ve üzerleri tonozlu yedi oda yer almaktadır.
Kulenin
birinci katında plan şekli biraz değişmiş, odalar küçülmüş ve ikişer
ikişer sıralanmışlardır. Bunun yanı sıra orta mekanda da aynı merkez
etrafında dönen iki koridor daha bulunmaktadır. Diğer taraftan
kuzeydoğudaki iki merdiven vasıtasıyla asma kata, oradan da üstü açık
bir terasa çıkılmaktadır. Çevresinde odaların ikişer ikişer sıralandığı
bu katın ortasında aşağıdan yukarıya kadar yükselen sarnıcın ağzı
görülmektedir.
Kulenin tepeden aldığı güneş ışığı birinci kata
kadar ulaşır. Kule denizden gelecek saldırılara karşı limanı ve
tersaneyi korumak amacıyla yapılmış ve yüzyıllar boyunca askeri amaçla
kullanılmıştır.
1950’li yıllarda onarılan kule 1979 yılında ziyarete açılarak birinci katı Etnoğrafya Müzesi’ne dönüştürülmüştür.
Limandaki surların hemen yanında yer alan Kızıl Kule, kentin sembolü
olan bir yapıdır.Mimari yönden olduğu kadar estetik olarak da üzerinde
durulması gerekir.
Evliya çelebi’nin seyyahatnamesinde
hayranlıkla sözünü ettiği Kule, ismini yapımında kullanılan koyu
kırmızı renkli tuğlalardan almıştır.
Sekizgen planlı olan yapı,
XIII.yüzyıl Selçuklu eseridir. 1226 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin
Keykubat tarafından Sinop Kalesi’ni yapan Halepli yapı ustası Ebu Ali
Reha el Kettani’ye yaptırılmıştır. İnşaat sırasında belli bir
yükseklikten sonra taş blokları kaldırmak güç olduğu için üst kısmı
pişmiş kırmızı tuğlalarla yapılmış ve bu nedenle Kızılkule adını
almıştır.
Kule duvarlarında antik çağdan kalma mermer bloklar
görülmektedir. Sekizgen planlı ve her bir duvarı 12.5 metre
genişliğinde olan kulenin yüksekliği 33 metre, çapı 29 metredir. İçinde
zemin dahil beş kat vardır. Kulenin üstüne yüksek aralıklı ve 85
basamaklı taş merdivenle çıkılır. Kulenin zemin katında ortadaki sekiz
köşeli ayağın çevresini dolaşan 3.50 m. Genişliğinde tonozlu bir
koridor vardır. Bu koridorun üzerinde de mazgallı, gözetleme
pencereleri ve üzerleri tonozlu yedi oda yer almaktadır.
Kulenin
birinci katında plan şekli biraz değişmiş, odalar küçülmüş ve ikişer
ikişer sıralanmışlardır. Bunun yanı sıra orta mekanda da aynı merkez
etrafında dönen iki koridor daha bulunmaktadır. Diğer taraftan
kuzeydoğudaki iki merdiven vasıtasıyla asma kata, oradan da üstü açık
bir terasa çıkılmaktadır. Çevresinde odaların ikişer ikişer sıralandığı
bu katın ortasında aşağıdan yukarıya kadar yükselen sarnıcın ağzı
görülmektedir.
Kulenin tepeden aldığı güneş ışığı birinci kata
kadar ulaşır. Kule denizden gelecek saldırılara karşı limanı ve
tersaneyi korumak amacıyla yapılmış ve yüzyıllar boyunca askeri amaçla
kullanılmıştır.
1950’li yıllarda onarılan kule 1979 yılında ziyarete açılarak birinci katı Etnoğrafya Müzesi’ne dönüştürülmüştür.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz