Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
cambaz
cambaz

Pİsikoloji röportaj: Hong Kong’ta bir Türk 910
Erkek Yengeç
Ejderha
Mesaj Sayısı : 885
Doğum tarihi : 28/06/88
Yaş : 35
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik
İleti : ÇEKEMEYEN VARSA ÇANAĞINI GENİŞLETSİN
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://muradiyeforum.net

Pİsikoloji röportaj: Hong Kong’ta bir Türk Empty Pİsikoloji röportaj: Hong Kong’ta bir Türk

Ptsi Kas. 24, 2008 2:34 pm
İpsikoloji : Hong Kong neresi, İstanbul neresi. Neden Hong Kong?

Y. Ahmet Hakan: Neden Hong Kong, çünkü: Hong Kong’a 2000 yılında gelme nedenim ilk olarak ithalat. O zaman çok etkilenmiştim. Görsel olarak muhteşem güzellikte bir şehir. Tabi o gelişimde Şangayı’da ziyaret etmiştim yine iş için. Aradaki fark kıyaslanamayacak kadar çok açıktı. Daha sonra her yıl geldim yine işim gereği Hong Kong’a ve Çin’e. Her gelişim daha da etkiledi beni. Defalarca kendime sordum neden diye, ama cevabını bulamadım hiç… Sonunda da buraya yerleşmeye karar verdim.

İpsikoloji : Hong Kong’u İstanbul’a tercih etme sebebiniz nedir?

Y. Ahmet Hakan: Benim buraya yerleşme amacım uluslararası ticaret yapabilme isteğim. Buraya her ziyaretimde daha da keşfedebilme şansım oldu ticari açıdan şartların nasıl olduğunu. Hong Kong havaalanına indiğinizde bir yazı karşılar sizi: ”Asya’nın dünya şehrine hoş geldiniz” diye. Sanıyorum bu cümle bir çok şeyi anlatır insanlara. Hong Kong gerçekten bir Dünya şehri. Bunun yanında Türkiye’mizdeki ticari şartlar da ortada. Risk çok fazla, yatırımınızın karşılığını almak çok zaman alıyor. Ayrıca tüm Dünya şirketleri Asya olmadan olmaz şeklinde bakıyorlar olaya. Çin çok büyük bir pazar. Türkiye’mizde genelde Çin sadece ithalat kapısı olarak görülüyor. Ama fakir Çin halkının elit tabakasının rakamı yaklaşık 250 milyon kişi. Bu rakam daha iyi fikir verir sanıyorum işadamlarına.

İpsikoloji : Çin’deki bir Türk kendini nasıl hisseder, ne yer ne içer?

Y. Ahmet Hakan: Genelde Türkiye’de söylediğimiz bir söz vardır halk arasında; Türk’ün olmadığı bir yer yoktur dünyada diye. Burada da Türkler var doğal olarak. Ama bir Avrupa ülkesindeki kadar değil tabii.

Ne yer? İşte bu güzel bir soru. İlk geldiğimde çok sıkıntı çekmiştim. En çok koku rahatsız ediyordu restoranlardaki. Yanlış anlaşılmasın pislikten ya da Çinliler her şeyi yerler de o yüzden değil. (Çin hariç, Hong Kong’ta kedi, köpek ya da böcek falan yenmiyor) Kullandıkları yağlar ve sosların kokuları çok ağır kokuyordu o zamanlar bana. O zamanlar diyorum çünkü artık koku falan kalmadı. Hong Kong’ta genelde restoranlarda İngilizce menü de bulabiliyorsunuz. Tabi buradaki asıl sorun Helal yemek. Ama deniz ürünlerinden bazılarını yiyebilirsiniz Çin restoranlarında. Ya da öğrenene kadar yanınızda bilen birisiyle gitmeniz daha iyi olur restoranlara. Mesela makarna isteyebilirsiniz gayet masumane bir seçimle. Ama makarnanın üzerine çorba suyu koyarlar biraz, o da genelde domuz etli bir çorba olur. O yüzden dikkatli olmak lazım. Tavuk da yenebilir tabi ama Helal kesim olmayacağı da ortada. O yüzden en mantıklısı deniz mahsulleri. Diğer yandan burada aynı ülkemizdeki gibi meşhur fast foodları adım başında bulmak mümkün. Ama en güzeli de Hong Kong’ta üç tane Türk restoranı var. Büyük değiller ama en azından bir çorba içip her türlü döner ve kebap, pide lahmacun bulma şansınızda var. Bunlardan iki tanesi Tsim Tsa Tsui de. Bir tanesi de Mong Kong’ta. Tsim Tsa Tsui de büyük bir cami var ona çok yakın. Yine Çin’deki büyük şehirlerde de Türk Restoranları var. Araştırmak lazım gelmeden önce ki sonradan zorluk çekilmesin.

İpsikoloji : Çin ile Hong Kong arasındaki gözlemlediğiniz farklar nelerdir?

Y. Ahmet Hakan: Çin ve Hong Kong çok farklı. Her açıdan çok farklı. Fakat Çin, Hong Kong’u örnek alıp diğer büyük şehirlerini de Hong Kong’a benzetmeye çalışıyor. Yani çok hızlı bir değişim var Çin’de şu anda. Halkın kültürü, yaşam standardı çok farklı Çin’e göre. Ama Hong Kong her şeyiyle çok başka. Alt yapısı üst yapısı, kurumların insana hizmet için var olduğunu burada çok iyi anlayabiliyorsunuz. Yani devlet dairesine bir işiniz düştüğünde ilgi alaka şaşırtıyor insanı. Darısı bizim ülkemizin başına İnşallah. Yabancı da olsanız her türlü hizmeti alıyorsunuz burada. Hem de çok hızlı bir şekilde. Ve telefon açıp bilgi veriyorlar size.

İpsikoloji : Kızıl Çin neden Hong Kong’u etkile(ye)miyor?

Y. Ahmet Hakan: Aslında etkiliyor. Şöyle ki; 1997’de Çin kontrolü ele alırken uluslararası anlaşma gereği Hong Kong’un statüsünü değiştiremez diye bir madde var. O maddeden dolayı mı yoksa geçekten istemediği için mi bilinmez tabi. Ama Hong Kong’a bir saat mesafede Macau adası var yine Hong Kong gibi bir statüsü var. Yani iç işlerinde bağımsız dış işlerinde Çin’e bağlı özerk bir yapıda her ikisi de. Çin Macau adasınıda değiştirmediği gibi Las Vegas gibi bir kumar merkezi haline getiriyor hızla. Çin vatandaşları Hong Kong’a ancak vize alarak gelebiliyorlar. Ama her şeye rağmen son yıllarda Çin’den buraya yerleşenlerin sayısı çok hızla artıyor. Bu da ister istemez Hong Kong’u değiştiriyor tabii ki.

İpsikoloji : Çin’in Doğu Türkistan Türklerine karşı nasıl bir vahşet sergilediğini biliyoruz. Yaşadığınız bölgedeki halkın Doğu Türkistan Türklerine bakış açısı nasıl?

Y. Ahmet Hakan: Konuşmaya çalıştığım insanların maalesef hiç bir bilgileri ve fikirleri yok Doğu Türkistanlılar hakkında. Sadece o bölgede Türklerin yaşadığını biliyorlar o kadar. En ufak bir yorum yok…

Genel olarak Hong Kongluların ve Çinlilerin bizim ülkemizdeki gibi sosyal yaşamları pek fazla yok. Yani robot gibiler diyebiliriz. Evden işe işten eve. Sonrada dışarıda yemek yemeye. Burada genelde evde yemek yapma adetleri yok. Çok şaşırtıcı ama herkes dışarıda yer yemeklerini. Öğle ve akşam yemeği zamanlarında restoranların önünde kuyruklar oluşur. Bekliyorlar ki içerideki yemeğini bitirip çıksın. Çok tuhaf gelmişti bana. Yahu gider başka restoranda yeriz neden bekliyorsunuz dedim ilk seferinde. Her yer aynıymış meğer.

İpsikoloji : Bulunduğunuz süre içerisinde Doğu Türkistanlı Türklere herhangi bir yardımınız dokundu mu?

Y. Ahmet Hakan: Burada yaşayan Doğu Türkistanlı bir kardeşimle tanışamadım henüz. Sanıyorum yok burada hiç Doğu Türkistanlı. Ama Şangay’da ve Guangzhou’da tanışmıştım.

Bir ip ucu daha; eğer Çin’de cadde kenarında bisikletlerinin arkasında küçücük mangalında çöp şiş yapan birilerini görürseniz bilin ki onlar Uygur Türkleri. Zaten başlarında takkeleri, tertemiz yüzleriyle hemen anlaşılıyor. Çok da zor olmadan Türkçe anlaşabilirsiniz. Malum onlar öz Türkçe kullanıyorlar.

İpsikoloji : Başınızdan geçen ilginç bir olayı anlatır mısınız?

Y. Ahmet Hakan: Burada çok hoşuma giden başka bir uygulamayı anlatmak istiyorum: Hong Kong’ta sokak çocuğu hiç yok. Hatta Çin’deki bazı fakir aileler çocuklarını geleceğini kurtarmak adına para verip çocuklarını Hong Kong’a yollamaya çalışıyorlar kaçak olarak. Getiren şahıslar çocukları burada her hangi bir parka bırakıp gidiyorlar. Hong Kong devleti alıyor o çocukları üniversiteyi bitirip iş bulana kadar çok iyi bir şekilde yetiştirip topluma sunuyor. Bu beni çok şaşırtan ve hayran olduğum bir davranış. İnşallah bizim ülkemizde de bu şekilde olur da kurtulur toplum bu yaradan.

İpsikoloji : Türkiye’ye hangi sıklıkta geliyorsunuz?

Y. Ahmet Hakan: Belli bir periyodda gidemiyorum. Senede bir ya da iki sefer gidebiliyorum ancak.

İpsikoloji : Son olarak oldukça klasik bir soru: En çok neyi özlediniz?

Y. Ahmet Hakan: Ailemin ve sevdiklerimin hasreti çok zor tabii ki. Ama teknoloji sayesinde sık sık görüşüyorum onlarla. En çok da yemeklerimizi özledim.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz