Askere gidecekler, bunları biliyor musunuz?
Paz Kas. 09, 2008 11:12 pm
Askere gidecekler, bunları biliyor musunuz?
İnsan gündüz gözüyle, piyade tüfeğini 1 dk. içerisinde söküp, 1 dk. içerisinde takmalı.
İnsan gece gözüyle, piyade tüfeğini 2 dk. içerisinde söküp, 2 dk. içerisinde takmalı.
Yat veya Çök emri geldiğinde 1 sn. içerisinde emir yerine getirilmeli.
Asker her türlü selamlara hazır olmalı.
Yeni geleceklere tavsiyemiz Botları ilk aldığınız gün pataklayınız! Önlerini, arkaları eşek sudan gelinceye kadar dövün, ezin.
Bir adet banyo havlusu, traş, diş sağlığı takım kutusu; kirli ve temiz
poşeti; 1 ay yetecek kadar iç çamaşır ve çorabınız olsun.
Her gün banyo yapacağınızı düşünmeyin: en iyi ihtimal 4-5 günde 1 kere.
Askere gelmeden önce biraz spor yapın. Kondisyonunuz sağlam olsun…
Bir askerin kısa dönemlere önerileri
Şimdiden kendinizi spora değil spor gelir geçer >>>kendinizi
neye hazırlayın sabırlı omaya, sakin olmaya ve kendinize hakim olmaya
alıştırın çünki çocuklarla askerlik yapacaksınız. Anlayın.
Bazen komutanlar aşırı bağırabiliyor, ondan sonra aşırı iş
yükleyebiliyorlar bunlara hazırlıklı olun. Mesela k.k.k. denetlemesi
öncesi bana binbaşı 5 gece 5 gündüz abartmıyorum 1 saat bile uyumadan
yazı yazdırdılar. 5'inci gün uykusuzluktan yere düştüm. Ve iki gün
istirahat aldım. Yani bu tarz şeylere hazırlıklı olun. İşte ben şu
mühendisiyim ben bu mühendisiyim ben bunları yapmam derseniz size daha
çok yükleniyorlar. Emredersiniz deyip geçin yapıyormuş gibi gözükün:-))
Yazınız güzelmi derlerse kesinlikle kötü deyin. Hatta size; görmek için
paragraf yazdırıyorlar yavaş ve kötü yazmaya çalışın. Yoksa sabahlara
kadar benim gibi uykusuz kalırsınız.
Ve uzun dönemlere kesinlikle yüz vermeyin yüz verirseniz sonra kötü
olursunuz. En iyisi bile sizi satıyor. Mesela ben çavuşum hepsine ben
yüz verdiğim için artık beni fazla ciddiye almıyorlar. Yüzbaşı bana
askerleri topla çim toplamaya gideceğiz dedi bende emredersiniz dedim
ve kimseyi toplayamadım hepsi çim'i duyunca kaçıp saklandılar ve iş
bana patladı koskoca bir kamyona çim yükledim. 1 hafta kendime
gelemedim. Sonra bir kaçtanesini tartakladım ama iş işten geçti. Geçen
bir tanesini sopayla dövdüm şimdi biraz çekinmeye başladılar. Tabii
dayak çözüm değil baştan ciddiyetinizi bozmayacaksınız.
O bir aylık eğitim sürecinde sizi bayağı kasacaklar (tabi yerine ve komutanına göre) sabırlı olun.
Biz denetleme öncesi gittiğimiz için bizimle kimse ilgilenmedi acemilik
yatmakla geçti. Ama denetleme bittiğinden dolayı işlerde yok size
bayağı yüklenebilirler.
Bazı komutanlar kısa dönemleri hiç sevmez (geneli) nerede iş varsa kısa
dönemlere kitlerler. Bazılarıda var sadece kısa dönemleri sever. Saygı
duyar oturup ciddi ciddi sohbet eder.
Haaa birde pis tuvaletlere ve pis banyolara hazırlıklı olun (tabi
yerine ve komutanına göre) yatağınız kirli olabilir. Size burada
sabırlı olmanız öğretiliyor. Ben on gün panço çadırında arazide uyudum
yılan,akrep koca koca örümcekler sizde alıştırın bunlara kendinizi. Ama
arazide yatacağınızı sanmıyorum. Eylülün 15'inde eğitim dönemi başlıyor
3km koşu barfiks şınav vb.... Hareketlere şimdiden alıştırın kendinizi
zorlanmayın.
Yani kısaca sizi aşağılayabilirler karşı gelmeyin (tabi küfür yada
fiziki müdahale olursa iş değişir) sabır sabır sabır bu kadar basit.
Sizlere ışık tutabildiysem ne mutlu bana.... 10 gün sonra tekrar
gelecem ozaman sorularınıza cevap yazabilirim. Şimdilik diyeceklerim
bunlar.... Hepinize hayırlı tezkereler.....
Birinci soru cüzdan hakkındaydı ben kendi sivilde kullandığım cüzdanımı
askere götürmedim sizinde dediğiniz gibi boyundan asmalı cüzdanım vardı
paralarım banka telefon kartlarım hepsi onun içindeydi çok şükür bir
sıkıntı olmadı bende ama dediğin o jiletle ipi kesme cüzdanı boynundan
alma olaylarını bende duymuş askere gitmeden bizede söylemişlerdi
çoğunluk hep yalan abartma zaten acemilik boyunca kaldığınız koğuşlarda
bir tek sizin gibi kısa dönemler olacak yani beraber kalacaksınız
acemilik bittikten sonra uzun dönemlerle karışacaksınız gerçi kısa
dönemlerin içinden hırsız çıkmazmı elbette çıkar ama siz paranızı
eşyalarınızı ortada bırakmadığınız sürece boynunuzdaki cüzdanınıza
kolay kolay kimse el süremez ehh acemilik bitipte uzun dönemlerle aynı
koğuşlara geçtiğinizdede az buçuk askerliği öğrenmiş oluyorsunuz ve ona
göre davranıp eşyalarınıza sahip çıkmayı nerden ne gibi tehlikelerin
geleceğini kavramış oluyorsunuz.
İkinci soru eşyalar ile ilgiliydi,askeriyede kendi şahsi dolabınıza
sadece kamuflajınız iç çamaşırı eşofman sort terlik havlu traş takımı
gibi hergün kullanacağınız eşyalarınızı koyabiliyorsunuz(zeten dolabın
belli bi düzeni var havlular şuraya kamuflaj buraya gibi ona uymak
zorundasınız)ve dolaplar kilitlenmiyor(yani bizde urfada öyleydi
çoğunlukta hep öyle)askere gelirken yanınızda getirdiğiniz diğer
eşyalar sivil kıyafetleriniz ayakkabılarınız vs. çantalarınızla
birlikte sivil eşya deposuna kaldırılıyor ve kapısı kilitleniyor hafta
sonları çarşıya çıkacağınızda açılıyor(yada çantanızdan herhangi bi
ihtiyacınızı alacağınız zaman misal yedek çamaşırların hepsini dolaba
koymayın çalınma ihtimali çok yüksek ihtiyaç oldukça depodaki
çantanızdan alabilirsiniz bunun içinde depocuya söyleyip kapıyı
açtımanız yeterli). Her ne kadar sivil eşyalarınız kilit altında depoda
tutulsada ben askere 170-200 milyonluk bi nike aykkabıyı götürmenizi
pek tavsiye etmem çünkü ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz bizde bi
arkadaşın depodaki çantasından ayakkabıları alınmıştı çünkü, bende
adidas ayakkabılarımla gitmiştim ama eskilerdi baya kaybetmeyi göze
almıştım giderken(bişey olmadı aynen getirdim gerçi )
Arkadaşlar kafama takılan bazı soruları sormak istiyorum.
Bilenler yardımcı olurs hem benim için hemde bilmeyenler için iyi olur.
1. Askerde bayram günleri nasıl oluyor? Yani normal rutin herzamanki
gibi eğitim vs. rutin prosedür mü işliyor yoksa bayram nedeniyle askere
özel zaman mı veriyorlar?
2.Yanımda roman getirsem, çarşıya çıkamadığım zamanlar veya herhangi
içeride bana ait olan özel zamanlarda okuyabilir miyim? Gerçi kitap
okumaya zaman bile kalmıyordur ama kafa dağıtmak, stres atmak için bana
iyi geliyor. O nedenle yanımda getirmemin bir sakıncası var mı?
Cevaplar için teşekkürler..
1. 317 kd olarak aynen sizinde göreceğiniz gibi askerdeyken hem ramazan
hemde kurban bayramını geçirmek zorunda kaldım askerlik zor ama inanın
bayramlarda daha bi canı sıkılıyor insanın ben niye burdayım
diye,normal bi bölükte olursan bayramlarda tatil olur sana nöbetçi
komutanlar haricinde kimse kalmaz başınızda eğitim falanda olmaz çift
çarşı yaparsınız vakit geçirirsiniz istediğiniz gibi ancak benim gibi
aile kantinindeyseniz subaylara onların eşlerine ailelerine hizmet
veriyorsanız yada subay gazinosu vs bi yerde görevli olursanız normal
zamandan daha çok çalışmak zorunda kalırsınız bayramlarda bunu bilin
2.Roman konusundaysa yanına istediğin kadar kitap alabilirsin ancak
bunları nizamiyeye ilk girişte teslim olurken teslim edersin onlar
kontrol edilip okumanda herhangi bi sakıncası olmadığına karar
verildikten sonra sana tekrar geri verilir aynı şekilde askerdeyken
yeni bir kitap aldığındada bunu bölük komutanına onaylatman gerekir
ancak ondan sonra okumana izin vardır ancak birde tabi o kitapları
okumak için zaman bulmak gerekir
Askerlikte rütbeler
Askerde rütbeler
İnsan gündüz gözüyle, piyade tüfeğini 1 dk. içerisinde söküp, 1 dk. içerisinde takmalı.
İnsan gece gözüyle, piyade tüfeğini 2 dk. içerisinde söküp, 2 dk. içerisinde takmalı.
Yat veya Çök emri geldiğinde 1 sn. içerisinde emir yerine getirilmeli.
Asker her türlü selamlara hazır olmalı.
Yeni geleceklere tavsiyemiz Botları ilk aldığınız gün pataklayınız! Önlerini, arkaları eşek sudan gelinceye kadar dövün, ezin.
Bir adet banyo havlusu, traş, diş sağlığı takım kutusu; kirli ve temiz
poşeti; 1 ay yetecek kadar iç çamaşır ve çorabınız olsun.
Her gün banyo yapacağınızı düşünmeyin: en iyi ihtimal 4-5 günde 1 kere.
Askere gelmeden önce biraz spor yapın. Kondisyonunuz sağlam olsun…
Bir askerin kısa dönemlere önerileri
Şimdiden kendinizi spora değil spor gelir geçer >>>kendinizi
neye hazırlayın sabırlı omaya, sakin olmaya ve kendinize hakim olmaya
alıştırın çünki çocuklarla askerlik yapacaksınız. Anlayın.
Bazen komutanlar aşırı bağırabiliyor, ondan sonra aşırı iş
yükleyebiliyorlar bunlara hazırlıklı olun. Mesela k.k.k. denetlemesi
öncesi bana binbaşı 5 gece 5 gündüz abartmıyorum 1 saat bile uyumadan
yazı yazdırdılar. 5'inci gün uykusuzluktan yere düştüm. Ve iki gün
istirahat aldım. Yani bu tarz şeylere hazırlıklı olun. İşte ben şu
mühendisiyim ben bu mühendisiyim ben bunları yapmam derseniz size daha
çok yükleniyorlar. Emredersiniz deyip geçin yapıyormuş gibi gözükün:-))
Yazınız güzelmi derlerse kesinlikle kötü deyin. Hatta size; görmek için
paragraf yazdırıyorlar yavaş ve kötü yazmaya çalışın. Yoksa sabahlara
kadar benim gibi uykusuz kalırsınız.
Ve uzun dönemlere kesinlikle yüz vermeyin yüz verirseniz sonra kötü
olursunuz. En iyisi bile sizi satıyor. Mesela ben çavuşum hepsine ben
yüz verdiğim için artık beni fazla ciddiye almıyorlar. Yüzbaşı bana
askerleri topla çim toplamaya gideceğiz dedi bende emredersiniz dedim
ve kimseyi toplayamadım hepsi çim'i duyunca kaçıp saklandılar ve iş
bana patladı koskoca bir kamyona çim yükledim. 1 hafta kendime
gelemedim. Sonra bir kaçtanesini tartakladım ama iş işten geçti. Geçen
bir tanesini sopayla dövdüm şimdi biraz çekinmeye başladılar. Tabii
dayak çözüm değil baştan ciddiyetinizi bozmayacaksınız.
O bir aylık eğitim sürecinde sizi bayağı kasacaklar (tabi yerine ve komutanına göre) sabırlı olun.
Biz denetleme öncesi gittiğimiz için bizimle kimse ilgilenmedi acemilik
yatmakla geçti. Ama denetleme bittiğinden dolayı işlerde yok size
bayağı yüklenebilirler.
Bazı komutanlar kısa dönemleri hiç sevmez (geneli) nerede iş varsa kısa
dönemlere kitlerler. Bazılarıda var sadece kısa dönemleri sever. Saygı
duyar oturup ciddi ciddi sohbet eder.
Haaa birde pis tuvaletlere ve pis banyolara hazırlıklı olun (tabi
yerine ve komutanına göre) yatağınız kirli olabilir. Size burada
sabırlı olmanız öğretiliyor. Ben on gün panço çadırında arazide uyudum
yılan,akrep koca koca örümcekler sizde alıştırın bunlara kendinizi. Ama
arazide yatacağınızı sanmıyorum. Eylülün 15'inde eğitim dönemi başlıyor
3km koşu barfiks şınav vb.... Hareketlere şimdiden alıştırın kendinizi
zorlanmayın.
Yani kısaca sizi aşağılayabilirler karşı gelmeyin (tabi küfür yada
fiziki müdahale olursa iş değişir) sabır sabır sabır bu kadar basit.
Sizlere ışık tutabildiysem ne mutlu bana.... 10 gün sonra tekrar
gelecem ozaman sorularınıza cevap yazabilirim. Şimdilik diyeceklerim
bunlar.... Hepinize hayırlı tezkereler.....
Birinci soru cüzdan hakkındaydı ben kendi sivilde kullandığım cüzdanımı
askere götürmedim sizinde dediğiniz gibi boyundan asmalı cüzdanım vardı
paralarım banka telefon kartlarım hepsi onun içindeydi çok şükür bir
sıkıntı olmadı bende ama dediğin o jiletle ipi kesme cüzdanı boynundan
alma olaylarını bende duymuş askere gitmeden bizede söylemişlerdi
çoğunluk hep yalan abartma zaten acemilik boyunca kaldığınız koğuşlarda
bir tek sizin gibi kısa dönemler olacak yani beraber kalacaksınız
acemilik bittikten sonra uzun dönemlerle karışacaksınız gerçi kısa
dönemlerin içinden hırsız çıkmazmı elbette çıkar ama siz paranızı
eşyalarınızı ortada bırakmadığınız sürece boynunuzdaki cüzdanınıza
kolay kolay kimse el süremez ehh acemilik bitipte uzun dönemlerle aynı
koğuşlara geçtiğinizdede az buçuk askerliği öğrenmiş oluyorsunuz ve ona
göre davranıp eşyalarınıza sahip çıkmayı nerden ne gibi tehlikelerin
geleceğini kavramış oluyorsunuz.
İkinci soru eşyalar ile ilgiliydi,askeriyede kendi şahsi dolabınıza
sadece kamuflajınız iç çamaşırı eşofman sort terlik havlu traş takımı
gibi hergün kullanacağınız eşyalarınızı koyabiliyorsunuz(zeten dolabın
belli bi düzeni var havlular şuraya kamuflaj buraya gibi ona uymak
zorundasınız)ve dolaplar kilitlenmiyor(yani bizde urfada öyleydi
çoğunlukta hep öyle)askere gelirken yanınızda getirdiğiniz diğer
eşyalar sivil kıyafetleriniz ayakkabılarınız vs. çantalarınızla
birlikte sivil eşya deposuna kaldırılıyor ve kapısı kilitleniyor hafta
sonları çarşıya çıkacağınızda açılıyor(yada çantanızdan herhangi bi
ihtiyacınızı alacağınız zaman misal yedek çamaşırların hepsini dolaba
koymayın çalınma ihtimali çok yüksek ihtiyaç oldukça depodaki
çantanızdan alabilirsiniz bunun içinde depocuya söyleyip kapıyı
açtımanız yeterli). Her ne kadar sivil eşyalarınız kilit altında depoda
tutulsada ben askere 170-200 milyonluk bi nike aykkabıyı götürmenizi
pek tavsiye etmem çünkü ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz bizde bi
arkadaşın depodaki çantasından ayakkabıları alınmıştı çünkü, bende
adidas ayakkabılarımla gitmiştim ama eskilerdi baya kaybetmeyi göze
almıştım giderken(bişey olmadı aynen getirdim gerçi )
Arkadaşlar kafama takılan bazı soruları sormak istiyorum.
Bilenler yardımcı olurs hem benim için hemde bilmeyenler için iyi olur.
1. Askerde bayram günleri nasıl oluyor? Yani normal rutin herzamanki
gibi eğitim vs. rutin prosedür mü işliyor yoksa bayram nedeniyle askere
özel zaman mı veriyorlar?
2.Yanımda roman getirsem, çarşıya çıkamadığım zamanlar veya herhangi
içeride bana ait olan özel zamanlarda okuyabilir miyim? Gerçi kitap
okumaya zaman bile kalmıyordur ama kafa dağıtmak, stres atmak için bana
iyi geliyor. O nedenle yanımda getirmemin bir sakıncası var mı?
Cevaplar için teşekkürler..
1. 317 kd olarak aynen sizinde göreceğiniz gibi askerdeyken hem ramazan
hemde kurban bayramını geçirmek zorunda kaldım askerlik zor ama inanın
bayramlarda daha bi canı sıkılıyor insanın ben niye burdayım
diye,normal bi bölükte olursan bayramlarda tatil olur sana nöbetçi
komutanlar haricinde kimse kalmaz başınızda eğitim falanda olmaz çift
çarşı yaparsınız vakit geçirirsiniz istediğiniz gibi ancak benim gibi
aile kantinindeyseniz subaylara onların eşlerine ailelerine hizmet
veriyorsanız yada subay gazinosu vs bi yerde görevli olursanız normal
zamandan daha çok çalışmak zorunda kalırsınız bayramlarda bunu bilin
2.Roman konusundaysa yanına istediğin kadar kitap alabilirsin ancak
bunları nizamiyeye ilk girişte teslim olurken teslim edersin onlar
kontrol edilip okumanda herhangi bi sakıncası olmadığına karar
verildikten sonra sana tekrar geri verilir aynı şekilde askerdeyken
yeni bir kitap aldığındada bunu bölük komutanına onaylatman gerekir
ancak ondan sonra okumana izin vardır ancak birde tabi o kitapları
okumak için zaman bulmak gerekir
Askerlikte rütbeler
Resim izin verilen boyutlardan büyükdür. Orjinal boyutlarda (540x748) görüntüleyebilmek için tıklayın. |
Askerde rütbeler
Askere gidecekler, bunları biliyor musunuz?
Paz Kas. 09, 2008 11:14 pm
Askerde dağıtım sonrası görev seçimi
Acemiliğiniz bittikten sonra kimse size ne iş yapmak istiyorsun diye
sormayacak tabii ki. Ama acemilik sırasında kartlarınızı doğru
oynarsanız göz diktiğiniz göreve ulaşmanız mümkün. Bunun için ilk adım
ilk gittiğiniz gün kendinizi göstererek bölük çavuşu olmanız ve
rütbelilerle yakınlaşmanız olabilir. Bu görevi ne kadar iyi yaparsanız
hedefinize o kadar yaklaşırsınız.
Peki seçenekler neler? Benim görev yaptığım kışlaya göre özetleyeyim;
Habercilik
Habercilik en ayrıcalıklı görevlerden birisidir. Her subayın kendi
işlerini yaptıracağı habercileri vardır. İş yükünüz habercisi olduğunuz
subayın rütbesinin büyüklüğüne göre değişir. Ne kadar büyük rütbeli bir
subayın habercisiyseniz ayrıcalığınız o kadar büyük olur. Örneğin kışla
komutanının habercisi cep telefonu bile kullanabilir hatta kendi
bilgisayarının başında zaman geçirebilir. Bir üst teğmenin habercisi
ise o kadar rahat olamaz ama yine de ayrıcalıklıdır. Diğer askerler
habercilerin isteklerine pek karşı çıkamaz. Astsubaylar size nazik
davranır. Üstünüz başınız aranmaz. Çoğu habercinin mıntıka ile, içtima
ile işi olmaz. Yat saatine uymak zorunda değildir. Bunların yanısıra
yaptığınız görev hata kabul etmez. Çok disiplinli ve sorumluluk sahibi
olmanız gerekir.
Yazıcılık
Ben askere gelirken yazıcı olmayı hedefliyordum. Fakat yazıcılık
haberciliğe göre daha az artısı olan bir görev. En başta komutanınız
bir subay değil astsubay. Bu da sizin rahatlığınızın ve ayrıcalığınızın
bir sınırı olduğu anlamına geliyor. İşin güzel tarafı bütün gün sıcak
bir ortamda, oturarak çalışıyorsunuz. İşiniz öyle çok ağır değil.
İçtimalara çıkıyorsunuz, yat saatine çoğu zaman uymak zorundasınız ama
mıntıkalara her zaman çıkmazsınız, çıksanız da günde en fazla 15 dakika
yaparsınız. Boş gezecek, çene çalacak zamanınız olur. Riski eğer egosu
yüksek bir komutana denk gelirseniz hayatınızın zindan olması. Çünkü
komutanla aynı odayı paylaşıyorsunuz. Güzelliği akşam o oda size ait.
Bilgisayarda film seyredip sigara tellendirebilirsiniz. Tabii ki
yakalanmadığınız sürece.
Garaj Çavuşu
Garajın gece ve gündüz çavuşu olmak üzere 2 çavuşu bulunur. 12 saat
mesainiz vardır. Ama odanızda bütün gün telefonlara cevap verir bol bol
telsiz konuşması yaparsınız. İşiniz araç sevklerini idare etmek. Kitap
okumaya vaktiniz olur.
Mutfak Çavuşu
Diğer çavuşlara göre daha çok 'yardırır'. Mutfak görevlilerinin başında
durur. Yemekler genelde gece yapıldığı için geç saatlere kadar çalışma
ihtimalı vardır ama sabahları yine diğer askerlerle birlikte kalkar.
Tüm komutanlar aynı yemekten yediği için en ufak bir aksilikte
çarşınızın 'kitlenmesi' pamuk ipliğine bağlıdır. Eğer veterinerseniz
hiç kurtuşunuz yok, bu görev sizin.
Yemekhane Çavuşu
İş yükü çok fazla değildir. Yemekhanenin temizliği, bulaşıkların
yıkanması, karavananın adil dağıtılması, yemekhane görevlisi erlerin
idaresi. Bunun dışında televizyon karşısında yatış, dostlarla sohbet.
Fakat altınızdaki elemanlar dişli ise sinirleriniz fazla gerilebilir.
Kantinci
Kantin rahattır, güzeldir. Tek kötülüğü çok kalabalık olması. Bu
kalabalık sizi zaman zaman çıldırtabilir. Bunun dışında bütün gün çay
içip diğer kantinciler ile sohbet edersiniz. Eğer görev yeriniz kantin
başkanlığı ise aybaşlarında muhasebe kayıtları size saçınızı başınızı
yoldurtur. Onun haricinde yine sizden iyisi yok.
Misafirhane
Herkesin düşmek için can attığı mekan. Tek işiniz telefonlara bakmak,
zaman zaman gelen az sayıda misafire hizmet etmek. Bunun dışında
televizyon karşısında, kanka olduğunuz astteğmenlere ısmarladığınız
lahmacunları yiyebilirsiniz (ki lahmacun askeri ortamda bulunmaz
nimettir).
Kolluk Çavuşu
Kolluk tutan çavuşlar (ki genelde bakım onarımda, cezaevinde, muhafiz
bölüğünde bulunur) kışın saat başı, yazın 2 saatte bir nöbetçi
değiştirmekle yükümlüdür. Nöbetçi değiştirmediği zamanlarda dost
ortamlarında bulunurlar. Nöbetleri 24 saat sürer. Sonraki 24 saat
uyurlar veya çarşıya çıkarlar. Dolayısıyla şafak çifter çifter düşer.
Buna göre en keyifli, rahat edebileceğiniz işin habercilik olduğu çok
açık sanırım. Tabii ki alması en zor görev de bu. Bazı subaylar haberci
olarak kısa dönemleri tercih etmiyor.
Askerde ilk gün ve acemi birliği
İlk Gün Neler Yaşayacağız?
Sağdan soldan öğrenebildiğim kadarıyla, teslim olduğumuz zaman başımıza
aşağı yukarı şunlar gelecek. Tamamen kulaktan dolma bilgilerdir. Fazla
güvenmeyin
1 ay dışarı adım atamayacağımız nizamiyeden içeri girerken
çantalarımız aranacak. MP3 player, radyo, cep telefonu, fotoğraf
makinası, bazı ilaçlar bulunduğu takdirde alınacak ve askerliğimiz
bittiğinde bize geri verilecek. Bu nedenle hiç risk almayın ve bu alet
edevatı götürmeyin. Ortama biraz alıştıktan sonra sizi ziyarete gelen
bir yakınınız getirir veya bulunduğunuz yerdeki kargo şubesine, şube
teslim olarak gönderir.
İçeride çeşitli masaları dolaşıp işlemlerimizi yaptırıyoruz.
Menenjit ve tetanoz aşımızı oluyoruz. Eğer bu aşılara alerjisi olan
birisi varsa raporunu yanında götürsün. Alerjik bünyeye sahip olanlar
gitmeden önce bir test yaptırıp durumlarını öğrensinler. İlk günden
yataklara düşüp mimlenmeyin.
Bu işlemler tamamlandıktan sonra 28 gün boyunca birlikte
kalacağımız bizim gibi acemi veya bizden önce gitmiş olan dedelerimizle
kaynaşmaya başlayacağız. Plaka numarası ile hemşehri aramak serbest
Komutanımız yatakhaneye götürüp yatağımızı ve yatağımızı nasıl
yapmamız gerektiğini gösterecek. Eşyalar dolaba düzenli bir şekilde
yerleştikten sonra yemek yeniyor ve saat 20:30-21:00 gibi yatılıyor.
Acemi Birliği Nasıl Birşey?
Bir forumda askerliğini yapmakta olan arkadaş çok güzel anlatmış. Korkacak pek birşey yok...
1. Hafta yanaşık düzen eğitimi alınıyor. Sağa dön sola dön geriye dön
selam verme yontemleri komutanla konuşma yöntemleri falan.
2. Ilk hafta yapılan çalışmalara ek olarak tufek alıyorsunuz.
Birliğinize göre değişir herhalde. Bilemiyorum Bize AK-47 Kalesnikof
verdiler. Tufegin tanımını mermi tiplerini tufegin parcalarını falan
ezberliyorsunuz. Sokme takma hadisesi ve silah temizliği nasıl yapılır
vs...
3. Hafta Nişan alma ve atış eğitimi. Önceki haftalar aldığınız
eğitimdeki bilgileri yanaşık düzen vs... tekrar ederekten buna
hazırlanıyorsunuz. Nefes alma nişan alma yok namluya 50 kurus koyup
dusurmeden tetiğe basma falan. Bu hafta sonunda 25 metre atışı yapıp 3
cm capındaki alana 3 mermiyi sıkıştırmaya çalışacaksınız.
4. Hafta paso yuruyeceksiniz. Bu Prova haftası. Surekli yemin toreni hazırlıkları vs... Bunlarla geçecek
Bu arada sizden bazı terimlerin ezberlenmesi istenecek. Jandarma
nedir ****** ilkeleri nelerdir AK-47 tanımı , MP-5 tanımı (Sanırım
sadece Jandarma da var bu MP-5) yiv nedir set nedir silah parçaları
nelerdir emir nedir ast nedir ust nedir disiplin nedir amir nedir Turk
Silahlı Kuvvetleri nedir vs....
Acemi Er Eğitim Konuları
Biz kısa dönem erler olarak aşağıdaki konularda eğitim gördük. Uzun dönemlerin de benzer ama daha kapsamlı bir eğitimi oluyor.
Kısa dönemlerin eğitimi 4 hafta sürüyor;
1. Hafta
Biz ilk haftayı özlük
işlemlerimizin tamamlanması ile geçirdik. Ama aslında iç mekanda
selamlama, dış mekanda selamlama, tekmil verme, sağa, sola, geriye
dönme, rahat, hazır ol gibi konuları görmüş olmamız gerekiyordu. Biz
bunları diğer konularla birlikte 2. hafta gördük.
Tekmil Bir komutanınızla konuşmaya başlamadan önce 'Serhan KIYMAZ,
Ankara. Emret komutanım!' diyerek kendinizi tanıtmanızdır. Her
seferinde her komutana tekmil vermeniz gerekir.
Selamlama: Selamlama konusu basit. İç mekanda başınızda kep yoktur
ve sadece başınızı öne eğerek selam verirsiniz. Dışarıda ise elinizi
kaş hizasından kepinize götürerek bildiğimiz asker selamını verirsiniz.
Burada elin konumu, düz durması, avucun karşı taraftan görünmemesi
önemlidir. Bir komutan karşıdan geliyorsa, size 3 adım kala selamınızı
verirsiniz. Eğer siz arkasından gidiyorsanız ve ondan daha hızlı
yürüyorsanız, 1 adım kala selam vermeye başlayıp 3 adım geçene kadar
selamlamaya devam edersiniz.
2. Hafta
En sıkıntılı döneme 2. haftada giriyorsunuz.
Çünkü 2. hafta uygun adım ve tören adımı ile yürüyüşler başlıyor.
Yürüyüşe başladıktan sonra yemin törenine kadar sabahtan akşama kadar
sürekli yürüyorsunuz. Akşam olunca adım atacak haliniz kalmıyor. Bütün
bölüğün aynı anda adım atmaya başlaması zaman alıyor ve bir kişinin
hata yapması herkesin çok fazla yürümesine neden olabiliyor.
3. Hafta
Yürüyüşün yanısıra tüfekli eğitimler de başlıyor.
Tüfek omuza, tüfekle rahat hazır ol, tüfekle selam durma, tüfek omuzda
uygun adım ve tören adımı ile yürüyüş, nişan alma, tetik düşürme, tüfek
temizleme gibi eğitimler var. En önemlisi, üzerinize zimmetli olan
tüfeğin sıfırlanması yapılıyor. Nişan almada, 10 metreden bir kağıda
mermi kullanmadan teorik olarak ateş etmek ve 3 kurşunun ufak bir üçgen
yapması anlamına geliyor.
Sıfırlama ise, 25 metreden nişana ateş etmeniz ve attığınız
kurşunların kağıt üzerindeki kutuya isabet etmesini ifade ediyor. Eğer
doğru nişan aldıysanız, tüfeğinizin arpacığında bir sorundan dolayı
nişanı vuramayabilirsiniz. Bu durumda rütbeliler tüfeğinizi sıfırlarlar
yani size göre ayarlarla.
Bunların dışında en önemlisi, her eğitim birliğinde yapılmayan 200
metre atışlarıdır. Burada önce 1km koşuyorsunuz sonra nefesinizi
ayarlayıp gövde hedefine 200 metreden ateş ediyorsunuz. Eğer 5 atıştan
3'ünü vurursanız görevi başarmış sayılıyorsunuz.
4. Hafta
Son hafta tamamen yemin töreni eğitimleri ile
geçiyor. Canınız çıkana kadar yürüyorsunuz, yemin töreni, tören geçişi
provası yapıyorsunuz, törende, yemin edeceğiniz masalara nasıl
geleceğiniz, nasıl duracağınız, nasıl yemin edeceğinizi gösteriyorlar.
Yemin töreninden sonra da bu tüm gün süren eğitimler bitiyor ve
birliğinizde vazifenize başlıyorsunuz.
Bunların dışında, havalar güzel olduğunda (bizim hiç başımıza
gelmedi) haftasonları spor eğitimi olabiliyor. Burada benim o hep
korktuğum koşma, şınav, barfiks gibi sporlar yapılıyor.
Acemiliğiniz bittikten sonra kimse size ne iş yapmak istiyorsun diye
sormayacak tabii ki. Ama acemilik sırasında kartlarınızı doğru
oynarsanız göz diktiğiniz göreve ulaşmanız mümkün. Bunun için ilk adım
ilk gittiğiniz gün kendinizi göstererek bölük çavuşu olmanız ve
rütbelilerle yakınlaşmanız olabilir. Bu görevi ne kadar iyi yaparsanız
hedefinize o kadar yaklaşırsınız.
Peki seçenekler neler? Benim görev yaptığım kışlaya göre özetleyeyim;
Habercilik
Habercilik en ayrıcalıklı görevlerden birisidir. Her subayın kendi
işlerini yaptıracağı habercileri vardır. İş yükünüz habercisi olduğunuz
subayın rütbesinin büyüklüğüne göre değişir. Ne kadar büyük rütbeli bir
subayın habercisiyseniz ayrıcalığınız o kadar büyük olur. Örneğin kışla
komutanının habercisi cep telefonu bile kullanabilir hatta kendi
bilgisayarının başında zaman geçirebilir. Bir üst teğmenin habercisi
ise o kadar rahat olamaz ama yine de ayrıcalıklıdır. Diğer askerler
habercilerin isteklerine pek karşı çıkamaz. Astsubaylar size nazik
davranır. Üstünüz başınız aranmaz. Çoğu habercinin mıntıka ile, içtima
ile işi olmaz. Yat saatine uymak zorunda değildir. Bunların yanısıra
yaptığınız görev hata kabul etmez. Çok disiplinli ve sorumluluk sahibi
olmanız gerekir.
Yazıcılık
Ben askere gelirken yazıcı olmayı hedefliyordum. Fakat yazıcılık
haberciliğe göre daha az artısı olan bir görev. En başta komutanınız
bir subay değil astsubay. Bu da sizin rahatlığınızın ve ayrıcalığınızın
bir sınırı olduğu anlamına geliyor. İşin güzel tarafı bütün gün sıcak
bir ortamda, oturarak çalışıyorsunuz. İşiniz öyle çok ağır değil.
İçtimalara çıkıyorsunuz, yat saatine çoğu zaman uymak zorundasınız ama
mıntıkalara her zaman çıkmazsınız, çıksanız da günde en fazla 15 dakika
yaparsınız. Boş gezecek, çene çalacak zamanınız olur. Riski eğer egosu
yüksek bir komutana denk gelirseniz hayatınızın zindan olması. Çünkü
komutanla aynı odayı paylaşıyorsunuz. Güzelliği akşam o oda size ait.
Bilgisayarda film seyredip sigara tellendirebilirsiniz. Tabii ki
yakalanmadığınız sürece.
Garaj Çavuşu
Garajın gece ve gündüz çavuşu olmak üzere 2 çavuşu bulunur. 12 saat
mesainiz vardır. Ama odanızda bütün gün telefonlara cevap verir bol bol
telsiz konuşması yaparsınız. İşiniz araç sevklerini idare etmek. Kitap
okumaya vaktiniz olur.
Mutfak Çavuşu
Diğer çavuşlara göre daha çok 'yardırır'. Mutfak görevlilerinin başında
durur. Yemekler genelde gece yapıldığı için geç saatlere kadar çalışma
ihtimalı vardır ama sabahları yine diğer askerlerle birlikte kalkar.
Tüm komutanlar aynı yemekten yediği için en ufak bir aksilikte
çarşınızın 'kitlenmesi' pamuk ipliğine bağlıdır. Eğer veterinerseniz
hiç kurtuşunuz yok, bu görev sizin.
Yemekhane Çavuşu
İş yükü çok fazla değildir. Yemekhanenin temizliği, bulaşıkların
yıkanması, karavananın adil dağıtılması, yemekhane görevlisi erlerin
idaresi. Bunun dışında televizyon karşısında yatış, dostlarla sohbet.
Fakat altınızdaki elemanlar dişli ise sinirleriniz fazla gerilebilir.
Kantinci
Kantin rahattır, güzeldir. Tek kötülüğü çok kalabalık olması. Bu
kalabalık sizi zaman zaman çıldırtabilir. Bunun dışında bütün gün çay
içip diğer kantinciler ile sohbet edersiniz. Eğer görev yeriniz kantin
başkanlığı ise aybaşlarında muhasebe kayıtları size saçınızı başınızı
yoldurtur. Onun haricinde yine sizden iyisi yok.
Misafirhane
Herkesin düşmek için can attığı mekan. Tek işiniz telefonlara bakmak,
zaman zaman gelen az sayıda misafire hizmet etmek. Bunun dışında
televizyon karşısında, kanka olduğunuz astteğmenlere ısmarladığınız
lahmacunları yiyebilirsiniz (ki lahmacun askeri ortamda bulunmaz
nimettir).
Kolluk Çavuşu
Kolluk tutan çavuşlar (ki genelde bakım onarımda, cezaevinde, muhafiz
bölüğünde bulunur) kışın saat başı, yazın 2 saatte bir nöbetçi
değiştirmekle yükümlüdür. Nöbetçi değiştirmediği zamanlarda dost
ortamlarında bulunurlar. Nöbetleri 24 saat sürer. Sonraki 24 saat
uyurlar veya çarşıya çıkarlar. Dolayısıyla şafak çifter çifter düşer.
Buna göre en keyifli, rahat edebileceğiniz işin habercilik olduğu çok
açık sanırım. Tabii ki alması en zor görev de bu. Bazı subaylar haberci
olarak kısa dönemleri tercih etmiyor.
Askerde ilk gün ve acemi birliği
İlk Gün Neler Yaşayacağız?
Sağdan soldan öğrenebildiğim kadarıyla, teslim olduğumuz zaman başımıza
aşağı yukarı şunlar gelecek. Tamamen kulaktan dolma bilgilerdir. Fazla
güvenmeyin
1 ay dışarı adım atamayacağımız nizamiyeden içeri girerken
çantalarımız aranacak. MP3 player, radyo, cep telefonu, fotoğraf
makinası, bazı ilaçlar bulunduğu takdirde alınacak ve askerliğimiz
bittiğinde bize geri verilecek. Bu nedenle hiç risk almayın ve bu alet
edevatı götürmeyin. Ortama biraz alıştıktan sonra sizi ziyarete gelen
bir yakınınız getirir veya bulunduğunuz yerdeki kargo şubesine, şube
teslim olarak gönderir.
İçeride çeşitli masaları dolaşıp işlemlerimizi yaptırıyoruz.
Menenjit ve tetanoz aşımızı oluyoruz. Eğer bu aşılara alerjisi olan
birisi varsa raporunu yanında götürsün. Alerjik bünyeye sahip olanlar
gitmeden önce bir test yaptırıp durumlarını öğrensinler. İlk günden
yataklara düşüp mimlenmeyin.
Bu işlemler tamamlandıktan sonra 28 gün boyunca birlikte
kalacağımız bizim gibi acemi veya bizden önce gitmiş olan dedelerimizle
kaynaşmaya başlayacağız. Plaka numarası ile hemşehri aramak serbest
Komutanımız yatakhaneye götürüp yatağımızı ve yatağımızı nasıl
yapmamız gerektiğini gösterecek. Eşyalar dolaba düzenli bir şekilde
yerleştikten sonra yemek yeniyor ve saat 20:30-21:00 gibi yatılıyor.
Acemi Birliği Nasıl Birşey?
Bir forumda askerliğini yapmakta olan arkadaş çok güzel anlatmış. Korkacak pek birşey yok...
1. Hafta yanaşık düzen eğitimi alınıyor. Sağa dön sola dön geriye dön
selam verme yontemleri komutanla konuşma yöntemleri falan.
2. Ilk hafta yapılan çalışmalara ek olarak tufek alıyorsunuz.
Birliğinize göre değişir herhalde. Bilemiyorum Bize AK-47 Kalesnikof
verdiler. Tufegin tanımını mermi tiplerini tufegin parcalarını falan
ezberliyorsunuz. Sokme takma hadisesi ve silah temizliği nasıl yapılır
vs...
3. Hafta Nişan alma ve atış eğitimi. Önceki haftalar aldığınız
eğitimdeki bilgileri yanaşık düzen vs... tekrar ederekten buna
hazırlanıyorsunuz. Nefes alma nişan alma yok namluya 50 kurus koyup
dusurmeden tetiğe basma falan. Bu hafta sonunda 25 metre atışı yapıp 3
cm capındaki alana 3 mermiyi sıkıştırmaya çalışacaksınız.
4. Hafta paso yuruyeceksiniz. Bu Prova haftası. Surekli yemin toreni hazırlıkları vs... Bunlarla geçecek
Bu arada sizden bazı terimlerin ezberlenmesi istenecek. Jandarma
nedir ****** ilkeleri nelerdir AK-47 tanımı , MP-5 tanımı (Sanırım
sadece Jandarma da var bu MP-5) yiv nedir set nedir silah parçaları
nelerdir emir nedir ast nedir ust nedir disiplin nedir amir nedir Turk
Silahlı Kuvvetleri nedir vs....
Acemi Er Eğitim Konuları
Biz kısa dönem erler olarak aşağıdaki konularda eğitim gördük. Uzun dönemlerin de benzer ama daha kapsamlı bir eğitimi oluyor.
Kısa dönemlerin eğitimi 4 hafta sürüyor;
1. Hafta
Biz ilk haftayı özlük
işlemlerimizin tamamlanması ile geçirdik. Ama aslında iç mekanda
selamlama, dış mekanda selamlama, tekmil verme, sağa, sola, geriye
dönme, rahat, hazır ol gibi konuları görmüş olmamız gerekiyordu. Biz
bunları diğer konularla birlikte 2. hafta gördük.
Tekmil Bir komutanınızla konuşmaya başlamadan önce 'Serhan KIYMAZ,
Ankara. Emret komutanım!' diyerek kendinizi tanıtmanızdır. Her
seferinde her komutana tekmil vermeniz gerekir.
Selamlama: Selamlama konusu basit. İç mekanda başınızda kep yoktur
ve sadece başınızı öne eğerek selam verirsiniz. Dışarıda ise elinizi
kaş hizasından kepinize götürerek bildiğimiz asker selamını verirsiniz.
Burada elin konumu, düz durması, avucun karşı taraftan görünmemesi
önemlidir. Bir komutan karşıdan geliyorsa, size 3 adım kala selamınızı
verirsiniz. Eğer siz arkasından gidiyorsanız ve ondan daha hızlı
yürüyorsanız, 1 adım kala selam vermeye başlayıp 3 adım geçene kadar
selamlamaya devam edersiniz.
2. Hafta
En sıkıntılı döneme 2. haftada giriyorsunuz.
Çünkü 2. hafta uygun adım ve tören adımı ile yürüyüşler başlıyor.
Yürüyüşe başladıktan sonra yemin törenine kadar sabahtan akşama kadar
sürekli yürüyorsunuz. Akşam olunca adım atacak haliniz kalmıyor. Bütün
bölüğün aynı anda adım atmaya başlaması zaman alıyor ve bir kişinin
hata yapması herkesin çok fazla yürümesine neden olabiliyor.
3. Hafta
Yürüyüşün yanısıra tüfekli eğitimler de başlıyor.
Tüfek omuza, tüfekle rahat hazır ol, tüfekle selam durma, tüfek omuzda
uygun adım ve tören adımı ile yürüyüş, nişan alma, tetik düşürme, tüfek
temizleme gibi eğitimler var. En önemlisi, üzerinize zimmetli olan
tüfeğin sıfırlanması yapılıyor. Nişan almada, 10 metreden bir kağıda
mermi kullanmadan teorik olarak ateş etmek ve 3 kurşunun ufak bir üçgen
yapması anlamına geliyor.
Sıfırlama ise, 25 metreden nişana ateş etmeniz ve attığınız
kurşunların kağıt üzerindeki kutuya isabet etmesini ifade ediyor. Eğer
doğru nişan aldıysanız, tüfeğinizin arpacığında bir sorundan dolayı
nişanı vuramayabilirsiniz. Bu durumda rütbeliler tüfeğinizi sıfırlarlar
yani size göre ayarlarla.
Bunların dışında en önemlisi, her eğitim birliğinde yapılmayan 200
metre atışlarıdır. Burada önce 1km koşuyorsunuz sonra nefesinizi
ayarlayıp gövde hedefine 200 metreden ateş ediyorsunuz. Eğer 5 atıştan
3'ünü vurursanız görevi başarmış sayılıyorsunuz.
4. Hafta
Son hafta tamamen yemin töreni eğitimleri ile
geçiyor. Canınız çıkana kadar yürüyorsunuz, yemin töreni, tören geçişi
provası yapıyorsunuz, törende, yemin edeceğiniz masalara nasıl
geleceğiniz, nasıl duracağınız, nasıl yemin edeceğinizi gösteriyorlar.
Yemin töreninden sonra da bu tüm gün süren eğitimler bitiyor ve
birliğinizde vazifenize başlıyorsunuz.
Bunların dışında, havalar güzel olduğunda (bizim hiç başımıza
gelmedi) haftasonları spor eğitimi olabiliyor. Burada benim o hep
korktuğum koşma, şınav, barfiks gibi sporlar yapılıyor.
ASKERE GİDECEKLER
Paz Kas. 09, 2008 11:14 pm
Eğitimlerde başarılı olan 1 eğitim birincisi, 1 spor birincisi ve 1
atış birincisi olmak üzere 3 kişiye yemin töreninde ödül ve takdirname
veriliyor.
Ayrıca acemiliğe yeni başlarken seçilen 1 veya 2 bölük kıdemlisi
(veya bölük çavuşu), bölüğün rütbelilerle olan işlerinde yetkili
oluyor. Avantajı rütbeliler ile sürekli içli dışlı olduğunuz için
kendinizi daha fazla gösterebilmeniz ve acemilikten sonra rahat bir
görev kapabilmeniz. Dezavantajı ise herkes eğitimini bitirip veya ara
verip dinlenirken siz bölüğün işleri için çalışmaya devam ediyorsunuz.
Hayırlı teskereler!
Askere gidecekler için temel bilgiler
1. Askere alınma, askerlik süresi ve sınavlar
İlkokuldan öğretildiği gibi, her erkek Türk vatandaşı bu kutsal görevi
yapmak zorundadır. Güzel ülkemizde askerlik 15 ay gibi bir süreç
içerisinde yapılmaktadır. Üniversite bitiren gençlerimiz (ve orta
yaşlılarımız) ise 6 ay asker ya da 12 ay asteğmen olarak askerlik yapma
şansına, hakkına ve imkanına sahiptirler. Üniversite mezunu olanlar
için (Açık öğretim dahil) kimlerin asteğmen, kimlerin er/erbaş olarak
askerlik yapacağı, bir sınav sonucu belirlenmektedir. Aslında bu sınav
hiçbir işe yaramamaktadır. Sınavda göstereceğiniz üstün çabanızı
ileriye saklayın. Sınav yazılı olarak yapılıyor. Daha sonra bir doktor
muayenesi
ile karşılaşıyorsunuz. Muayene yaklaşık 5 saniye sürüyor. Gözlüğünüz
varsa, komando olamıyorsunuz. Gözlüğü olmayan herkes bir komando
adayıdır bunu unutmayın. Daha ne diyim yani
Sınavdan yaklaşık 10 gün sonra sınav sonucunu öğreniyorsunuz. İşin iyi
tarafı bu 10 günlük süre askerlikten sayılıyor. Sınav sonucunu
aldığınızda düştüğünüz yeri de öğrenmiş oluyorsunuz. 15 ay askerlik
yapacak olanlar, sınava girmedikleri için düştükleri yeri askerlik
şubesinden aldıkları kağıtlarla öğreniyorlar. Her halükarda,
kağıtlarınızı alır almaz size genelde en geç 48 saat içinde birliğinize
teslim olmanız emredilir. Bu yüzden, hazırlıklarınızı ve
vedalaşmalarınızı daha önceden ayarlayın.
2. Kışlaya gidiş
Birliğinizin bulunduğu kente, kasabaya ya
da dağ başına varıp zar zor kışlanın yolunu bulduktan sonra tıpış tıpış
yaklaştığınızda, kapıdaki tecrübeli asker zaten sizin yeni gelen bir
çaylak olduğunuzu gözünüzden anlar. Bir yanlışlık olmaması için "Ya
falan kışla burası mı?" şeklinde bir doğrulama yapmayı ihmal etmeyin.
İçeri girdiğinizde eski askerler size hoş geldin türünde sözler
söyleyeceklerdir. (Bkz. Asker sözlüğü) Duruma göre davranın, enayi
pozisyonuna düşmeyin, sigaralarınızı herkese dağıtmayın
3. Gerekli eşyalar listesi
Akla hayale gelmeyecek kadar önemsiz şeyler, bazen çok gerekli olabiliyor. Sizler için hazırladığım
bu listeyi kullanarak, dağ başında eşya aramayacağınızı umuyorum.
Acemilik dönemi bitince zaten siz de tecrübeli bir asker olarak nelerin
gerekli olduğunu kavrayacaksınız.
Giyecekler: Acemilik dönemi, kış aylarına rastlıyorsa, gideceğiniz
kenti de göz önünde bulundurarak, yanınıza kalın yeşil kazak, kaliteli
eldiven, kalın siyah çoraplar, yünlü iç çamaşırları alın. Çoraplarınız
siyah ve desensiz olmalıdır. İç çamaşırının beyaz yada yeşil olmak
zorundadır. Kazağı içinize giyeceğinizden, yeşil/koyu yeşil olmasında
fayda var. Seçildiğiniz sınıfa göre (piyade, denizci, vs.) acemilik
süresi 30 ile 75 gün arası değiştiğinden, buna göre hazırlıklı olun. En
uzun acemilik piyade, en kısa deniz ve ulaştırmadır.
Traş takımı ve yedek jiletler
Havlu (Hamam için bornoz getirmeyin büyük boy havlu kullanın)
Sabun (Plastik sabunluk ile birlikte)
Diş fırçası ve diş macunu
Plastik şişede kolonya, bol miktarda kolonyalı mendil
Deodorant
Ayaklar için talk pudrası (Botlar ayakları kötü etkiler)
İğne-iplik (Dikiş bilmeseniz de getirin, bilen bulunur, gerekli)
Çengelli iğne (En az 20 tane getirin, lazım!)
Kulak pamuğu
Küçük el aynası
Tırnak makası/çakı
Cilt kremi (kış ayları için, yüzünüz ve elleriniz soğuktan çatlar)
Tükenmez kalem (kalitesiz olanından alın, göz koyarlar)
Plastik askı (2-3 adet)
Siyah bot bağcığı (Yedek olarak götürün, bağcıklarınız çalınırsa lazım)
Ayakkabı parlatıcı sünger
Tuvalet kağıdı
Elbise fırçası (Sert kıllı olanından, çamurları silmek için)
Asma kilit
Eşofman ve spor ayakkabısı (Ucuz biş eyler olsun, çalarlar
Adidaslarınızı, spor ayakkabısı kışladan da genelde temin edilebilir,
ille de götürmeniz gereken bir şey değil)
Pijama/Eşofman
Bere (Rengarenk olmasın, koyu renkli bi şey alın)
Terlik (Plastik! Plaj terliği gibi bi şey alın)
Uhu ya da benzeri yapıştırıcı
Mektup zarfı/kağıdı
Telefon kartı! (Bol bol alın, kışlada bulmanız çok zordur)
*Not : Son dönemlerden itibaren çoğu eşyayı kışla içerisinde
bulabiliyorsunuz.(batı şehirleri için geçerlidir örn: İzmir, doğu için
aynı şeyleri söyleyemeyiz)
B. ASKERİ YAŞAM
1. Askerlikte ilk gün
Genelde ilk gün sudan çıkmış balık gibi olur yeni gelenler.
Ortama uymaya, dostlar edinmeye çalışın, asık suratlı olmayın. **ke
**ke yapacağınıza göre bu işi, bari neşeli olarak yapın. -10 derecede
eğitim yaparken bile, neşeli olun
Koğuşta yatak seçimi size bırakılırsa ranzanın üst tarafını seçin.
Faydasını görürsünüz. Dolabınızın kilitlenebilir olmasına özen
gösterin. Eşyanızı ortada bırakmayın. Özellikle kep, palaska türü
herkesin kullanabileceği eşyanıza sahip olun, kaptırırsanız bir daha
bulamayabilirsiniz. Verilen üniformada sorun varsa, çekinmeden
söyleyin. Özellikle botlar ayağınıza tam olmalıdır. Daha sonra acı
çekersiniz, o botlarla bütün gün yürüyeceksiniz çünkü. Bol üniformadan
zara gelmez, ama darsa hemen değiştirin.
2. Uyulması gereken kurallar - Kaçınılması gereken olaylar
Etrafta komutan varken, dikkatli olun. En iyisi oradan uzaklaşın.
ASLA gönüllü olmayın
Yalakalık yapmayın.
Angarya işlerden mümkün olduğunca kaytarın. Bu konuda istihbarat almak için çavuşlarla aranızı iyi tutun.
Cüzdanınıza sahip çıkın.
Özellikle ilk geldiğiniz gün, sizi keklemeye çalışan askerler olacaktır, uyanık durun.
Gerektiğinde hemşeri ayağına yatın.
*Not : Son dönemlerde kışla çevresinde ve otogar civarlarında
gözlerinden şehre yeni gelmiş bir asker olduğu belirlenen kişilere
yaklaşan dolandırıcılar türemiştir.bu dolandırıcılar ben
albayım,rütbeliyim,seni rahat ettiririm,seni habercim(postam) yaparım
veya usta birliğini istediğin yere ayarlattırabilirim diye vaatlerde
bulunarak er kişileri birçok kez dolandırdıkları saptanmıştır.Dikkatli
olun,kesinlikle inanmayın..
İçtimalara vaktinde gelmeye bakın. 3. Talim-Terbiye
Eğitim olayı, birliğe göre değişse de temel bir eğitim veriyorlar. Bu
eğitim, savaş eğitimi değil tabii, işin gösteri tarafı yani uygun adım
rap rap yürümek, tüfekle hareketler yapmak, tören yürüyüşü, selam vb.
konular. Komando olanlar savaş eğitimi de alıyorlar tabii Fakat sizler yinede eğitimleri ciddiye alınız.Unutmayın ki doğu birliğine düşüp keklik gibi avlanabilirsiniz.
4. Günlük çizelge
Tabii her birlikte, mevsime göre değişik olur bu çizelge, ama gene de fikir verir.
06:00 Kalk ve temizlik
06:30 Kahvaltı
07:00 Mıntıka temizliği
07:50 Sabah içtiması
08:00-12:00 Eğitim (Her saat başı 10 dakika mola verilir)
12.00-13:30 Öğle yemeği ve dinlenme
13:30 Öğle içtiması
13:30-16:30 Eğitim ve spor(Her saat başı 10 dakika mola)
16:30-19:00 Serbest zaman (Başka bir iş yoksa!)
19:00-19:30 Akşam yemeği
19:30-21:30 Komutanlık saati (Gece dersi yoksa serbest zaman)
21:30-22:00 Yat hazırlığı ve yat
Duruma göre, günde 2 saat nöbet (gece veya gündüz) tutmanız gerekebilir
bu durumda nöbet çizelgesinden nöbetinizi öğrenin. Gece nöbetiniz varsa
sizi kaldırırlar zaten.
5. Asker sözlüğü
Özellikle usta birliğine gidişinizde, etrafınızdakilerin konuştuklarını anlamayabilirsiniz. İşte sözlüğümüz
Ables : Bedava, beleş. Kişiler için de kullanılır. Ables çavuş, ables albay gibi.
Alt devre,çömez : 3 ay sonra gelen yeni asker grubu.
Baston : 5 alt devre.
Bölükçü : Bölük Komutanı.
Çarpılmak : Yakalanmak.
Çömçöm : 2 alt devre.
İçtima : Askerlerin yoklama için bir araya toplanması.
Kıdem basmak,t*şak basmak : Tecrübeli asker olmak.
Takla Atmak: Göze girmek için yapılan her şey
Kolluk vurmak(gezdirmek) : Nöbetçi onbaşı/çavuş olmak.
Mehtap : İzne gidilecek gün.
Serap : Acemi birliğinin biteceği gün.
Nefte : Kepe takılan, sınıfı belirten düğme benzeri yuvarlak.
Öz torun : 4 alt devre.
Pis (P.ç) Torun : 3 alt devre.
Şafak Karanlık : Askerliğin bitmesine çok var.
Şafak Doğan Güneş : Askerlik yarın bitiyor.
Şafak cart-curt : Askerliğin bitmesine çok az kaldı.
Taburcu : Tabur Komutanı.
Terör : (1) Sert komutan. (2) Teftiş günü.
Tın : Takmamak, umrunda olmamak. Örnek : Çok da Tın ! Tın diyorum !
Toprağım : Hemşerim.
Askere gidecekler, bunları biliyor musunuz
Paz Kas. 09, 2008 11:15 pm
C. DİĞER KONULAR
1. İzinler ve Cezalar
İzinler
Askerlikteki her ay için 2 gün izniniz var. Yani 15 aylık bir askerin
30 6 aylık bir askerin 12 gün izni vardır. Genelde acemi eğitiminin
sonunda 7 gün dağıtım izni kullanılır. (Bu izin toplam izninizden
düşülür) Geriye kalan izin usta birliğinde bölük komutanına
başvurularak kullanılabilir. Her 15 günde 1 defa (Bazı yerlerde haftada
bir) çarşı izni verilir. Yani sabah kışladan çıkar, akşam da paşa paşa
geri gelirsiniz. Çarşıda dikkat edeceğiniz şey, inzibatlara
çarpılmamaktır. İzinden vaktinde gelmeye bakın. Eğer askerlik
yaptığınız yerde aileniz/eşiniz varsa, evci iznine başvurabilirsiniz.
Bu durumda her hafta sonu 2 gün evde kalabilme imkanınız olur. Usta
birliğine giderken bu durumu aklınızda tutun, hafta sonları askerlik
yapmamış olacaksınız. İmkanınız varsa bu işi yapın yani.
*Not : Evci izni kimi birliklerde verilmemekte yada sınırlı olarak verilmektedir.
Cezalar
Dayak/Küfür gibi cezaları bir yana bırakırsak, kanuni
cezalar şu şekilde oluyor : İzinsizlik, Hapis, Hapis/Geç Terhis.
İzinsizlik durumunda, Çarşı/Evci izni iptal olur. Aylarca dışarı
çıkamazsınız. Hapis, daha ciddi suçlarda verilen bir cezadır. Ancak
ismine bakıp aldanmayın. Hapis cezası, ağır angarya olarak uygulanır.
Bok dökmek, gübre taşımak, inşaat vb. gibi işler hapis cezası alanlara
verilir. Eğer askeri mahkeme kararıyla hapis cezası alırsanız, hapiste
geçen günler askerden sayılmaz ve geç terhis olursunuz.
Örnekler verecek olursak, çarşıdan geç dönmek izinsizlik,
Nöbette uyumak hapis,
Komutana bağırmak hapis/geç terhis gibi cezalara denk gelebilir. Ancak
bu kesinlikle böyle olacak diye bişi yok, çarşıdan geç gelip hapis
yiyebilirsiniz
2. Sıkça Sorulan Sorular
S: Acemi birliğine giderken ne kadar para götüreyim ? Döviz bozarlar mı ?
C: Çok fazla paraya ihtiyacınız olmaz. 75 günlük en uzun acemilikte
bile en fazla 600-800 milyon falan gerekir(sigara hariç). Döviz
götürmeyin, bozdurmanız zor olabilir. En önemlisi, bankamatik kartı
türü bir şeyiniz yoksa edinmeye bakın, acil para lazım olursa
havale/hesap ile uğraşmazsınız, zaten bankalar hafta sonu(izin
gününüz!) kapalıdır. Bankamatik kartınız olsun yani. Mühim.
S: İlaç götürmek yasak diyorlar, doğru mu?
C: Üzerinizde ilaç bulundurmanız yasak, ancak girişte nizamiyeye teslim
edilerek doktor kontrolü sonrasında viziteciler nezaretinde
kullanılabilir.Yani birliğe ilaç götürmek yasak değil.
S: Yasak olan başka şeyler var mı ?
C: Cep telefonu kesinlikle yasak
el radyosu yasak ama yakalanırsa sadece radyoya el koyuyorlar o kadar.
Kitap/dergi türü şeyler komutanın onayına bağlı. Yasak yayınlar
listesindeki kitapları dergileri getiremiyorsunuz. Bazı kışlalarda
günlük gazete edinmek mümkün. Tabii Zaman gazetesi falan yok Porno yayın yasak, ama yakalanırsa yakalayan el koyuyor ehueuhe
S: Benim sınıfım Piyade, ne demek şimdi bu?
C: Piyade bir nevi joker, usta birliğinde Türkiye'nin herhangi bir yeri
olabilir. Güneydoğu da olabilir, o yüzden silah kullanmayı öğrenmeye
bakın Diğer sınıflar hakkında naçizane yorumum şöyle:
Topçu/Tankçı : Büyük ihtimalle Doğu/Güneydoğu Ulaştırma : Şöför/Bakım
elemanı, her yer olabilir (Güneydoğuda şöförlük sakat, mayın felan)
Muhabere : Genelde yazıcı olur, her yer olabilir Hava/Deniz : Güneydoğu
hariç her yer olur.
S: Bu silah işi nasıl ? Ateş edecez mi cidden ?
C: Evet. Acemi birliğinde genelde 60 yıllık Kırıkkale tüfeklerle atış
talimi yapılıyor ama son dönemlerde kırıkkaleden G3 piyade tüfeğine
geçilmiştir. Piyade/Komando olanlar makinalı, roketatar, top falan
kullanmayı da öğrenmek zorunda kalabilirler.
S: İzinden geç dönersem ne olur ?
C: Bu komutana bağlı, genelde her geç geldiğiniz gün için 7 gün geç terhis verirler. Ancak hapis cezası da alabilirsiniz.
S: Çarşı izninde sivil kıyafetle dolaşabilir miyiz ?
C: Birlikten birliğe değişen bir kural. Batı illerinin çoğunda çarşı
iznine sivil çıkmak serbest hatta kamuflajla çıkmak yasaktır fakat
tabuları yıkan bir örnek olarak Manisa'daki bir birlikte tek tip
kıyafetle çıkılıyor. Dogu illerinin de çoğunda sivil olarak çıkılıyor.
S: Sigara durumu nedir ? Bulunuyor mu ?
C: Genellikle sigara bulmak sorun olmuyor. Ancak gittiğiniz yeri de göz önünde bulundurun. Batman' da Lucky Strike olmaz İlk gidişinizde her ihtimale karşı yanınıza 1 karton sigara alın.
Askere Gidecekler İçin Asker Argosu Sözlüğü - Askere Gidecekler İçin
Filiz Bingölçe, er ve erbaş ile askeri okul öğrencilerinin ürettiği
argo kelimeler ile anlamlarını "Asker Argosu Sözlüğü" adlı kitapta
topladı. Alt-Üst Yayınları’ndan piyasaya çıkan kitapta, vatani görevini
yerine getiren er ve erbaşın ürettiği dil ve ritüellerin yanı sıra
askeri okul öğrencilerinin argosu ile profesyonel asker jargonuna da
yer veriliyor. Kitapta, yeniçeri argosu ile "Amerikan askeri, Alman
askeri ve Afrikalı savaşçı" argosu da, Türkiye’de kullanıldığı haliyle
sözlüğün varlık hanesinde yer alıyor. Sözlükte yer verilen bazı ilginç
argo kelimeler ile anlamları şöyle: Hürgeneral: terhis olan asker.
PVC torun: 9 ay askerliğini yapmış kimse.
Şafaktepti: Askerliğin uzamasına neden olacak bir ceza alma hali.
Poşet: 9 ay askerliğini yapmış kimse.
Otobancı: Komando askerler.
Ağır Makinalı: Asker karavanasında çıkan nohut yemeği.
Lağımcı: Siper ve tünel kazmak için eğitim görmüş istihkam eri.
Mağara: Eğitim düzeyi düşük, nerede nasıl davranacağını bilmeyen er.
Mehmet Ağa, Mehmet Bey: Bedelli kısa dönem askerlik yapan askerler.
Sakal istirahati: Yüzünde yara çıktığında revirden izinli olarak sakalını uzatan er ya da erbaş.
Tenekeci: Tankçı askerlere verilen isim.
Uzun Namlulu: Asker karavanasında çıkan pırasa yemeği.
Dede: Bir yılını doldurmuş asker.
Disko: Kışla içerisinde bulunan hapishane.
Kara şimşek: Erlerin karavanasında mercimek yemeğine takılan ad.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz