Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Engelliler Ve Dostları 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 40
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Engelliler Ve Dostları 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Engelliler Ve Dostları Empty Engelliler Ve Dostları

Çarş. Şub. 11, 2009 6:24 am
Engelsiz yaşam engelsiz mutluluk



Hayatın atesböcekleri

Yaşamlarının bir döneminde
engellilikle tanışan Yavuz Kocaömer, Hakan Dülger, Berna Belgin, tüm
zorluklara göğüs gerdi. Ateşböcekleri gibi kendilerine ışık olan üç
cesur yürek, hayata dört elle sarıldı

'Almanya'dan
geldiğimde uzun süre lüks bir otelde kaldım. Burada görev yapan Alman
müdürü, havuz şemsiyelerinin altına sağlam bir ağırlık koysun, kimse
yaralanmasın diye defalarca uyardım. Bir gün havuz kenarında otururken,
şemsiye uçtu, demiri kulağımın arkasına girdi. Geçici bir duyma kaybı
geçirdim. Dava açtım. Aradan bir zaman geçince, müdür benimle anlaşmak
istedi. Bir sene boyunca günlüğü 22 bin dolar olan kral dairesinde
ücretsiz kalmamı teklif etti. Bunun yerine 750 kişilik balo salonunda
engelliler yararına bir gece düzenlemesini istedim. Bu arada deprem
oldu, gece 2000 senesine ertelendi.

O gece, herkesi ücretsiz davet ettim. Bütün iş ve siyaset dünyası
bizimle beraber oldu. Amacım yalnızca oradaki insanların bir kez olsun
engelliliği düşünmesiydi. Ertesi gün ilk arayan KVK Genel Müdürü Murat
Vargı oldu. Bu geceden sonra Murat Vargı'nın talimatı ile KVK, bize 22
tane bilgisayar verdi. Şu anda 150 tane mezunumuz var. Turkcell'le ise
yakında uygulamaya geçecek bir projemiz var. Bilgisayar kurslarından
mezun olan 16 bedensel engelli genci Turkcell, işe alacak.'

Frankfurt'ta 25 senedir yaşayan bir savaşçı Yavuz Kocaömer. Spastik bir
ağabeye sahip olmak, ona yaşadığı sürece engelliler için savaşma
misyonunu yüklemiş. Ağabeyi ile olan ilişkilerini anlatırken, ölümün
ardından konuşan insanlar yerine dostunu özleyen bir kardeş gibi
başlıyor konuşmaya: 'Ben ağabeyimi hiçbir zaman sakat görmedim. Onunla
hep hayatı paylaştık. Bir gün oturamadığı için tekerlekli bir araba ile
onu gezdiriyordum. Gerek araba gerekse ağabeyim herkesin ilgisini
çekiyordu. O gün bir sürü çocuğu, ağabeyime bakıyorlar diye dövdüm. Eve
gelince benimle konuşmak istediğini söyledi. 'Sen yolda benim gibi
birini görsen gidip bakmaz mısın? Yazık değil mi o çocuklara' dedi ve
bir müddet bizimle sokağa çıkmadı.

'Cesur Yürek'

Yavuz Kocaömer, elinde tekerlekli sandalyeler, il il gezip, engellilere
yardımcı oluyor. Engellilerle ilgili yazılar yazıyor ve yine engelliler
için 'Cesur Yürek' adında bir program yapıyor. Yavuz Bey
adanmışlığını;' Nasıl bir insan kendini futbola verir, kumarhaneye
verir ben de engelli insanlara kendimi adadım. Devletle anlaşamadım
diye de engelli insanlara ortada bırakamazdım. Sonunda da TESEV'i
kurdum. TESEV, Türkiye'nin tam bir mozaiği. Bu vakıfla biz, engelli
insanları evlerinden çıkarmaya çalışıyoruz' diye anlatıyor. Yavuz Bey,
engelliler için çalışmaya başladığında Türkiye'de 18 tane bedensel
engelliler için spor kulübü varmış, şimdi ise 56 tane.

'Almanya'da 8 milyon 3 yüz 75 bin engelli var. Bizdeki rakam tahmini
7,5 milyon. OİCD ülkelerinin yaptığı araştırmalara göre % 12 engelli
var. Batıdaki engel tanımı ile bizdeki engelli tanımı farklı.
Almanya'daki engelli tanımına göre kalp krizi geçiren bir insan 2 yıl
süreyle ağır engelli sayılıyor. Dolayısıyla o da bu rakamın içine
giriyor. Almanya, engelliler konusunda dünyanın sayılı gelişmiş
ülkelerinden biri. Almanya anayasasında bir madde diyor ki: 'Hiçbir
insan engelinden dolayı mağdur edilemez.' Bu madde Almanlar'a yetmedi
çünkü eşitlik içermediğini düşündüler. Sivil Toplum örgütleri yedi
senelik bir mücadele sonunda Eşitlik Yasasını çıkardılar. Önümüzdeki
eylül ayında Almanya'daki genel seçimlerde ilk kez görme engelliler
için bir yenilik yapılacak. Bugüne kadar gören biri eşliğinde oy
kullanan körler, körler alfabesi ile basılan oy pusulaları sayesinde
yalnız başlarına oy kullanabilecekler. Tekerlekli sandalyede yaşayan
bir kişi eğer bir yerde çalışıyorsa, evi ve iş yeri arasında kendisinin
rahatça gidebileceği bir ortam sağlanmamışsa Alman devleti, o kişinin
evi ve işi arasındaki ulaşımını ücretsiz sağlamak mecburiyetinde.'

Eğitimin önemi

'Bizde engelsiz çocukların aileleri engelli çocukları, bulaşıcı
hastalık gibi görüyor. Kendi çocuklarını onlarla görüştürmüyor.
Almanya'da ise engellilerin engelsizlere yardım etmesi için bir program
uygulanıyor. Engelli çocuklarla engelsiz çocuklar bir süre aynı
sınıflarda eğitim görüyor. Daha sonra engelsiz çocuklar kendi
sınıflarına döndüğü zaman oradaki tecrübelerini diğer arkadaşları ile
paylaşıyorlar. Bu çocukların öğrendiği en önemli

şey 'hayatın zorlukları karşısında pes etmemek.'
Detone
Detone

Engelliler Ve Dostları 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 40
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Engelliler Ve Dostları 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Engelliler Ve Dostları Empty Geri: Engelliler Ve Dostları

Çarş. Şub. 11, 2009 6:31 am
Hayatında
hiç bir zaman cam görmemiş bir insanı düşünün. Bu kişi bir cam
kavanozun içinde. Kendisini nasıl hissedecektir? Aradaki camın farkına
varmayacak ve cama bitişik fakat öbür tarafındaki cisimlere elini
uzatsa tutacakmış gibi görecektir. İşte benim böyle bir insandan zerre
miktar farkım yok. Elim camın çeperine dokundukça acziyetimi,
güçsüzlüğümü, zayıflığımı görüyorum. Bu özelliklerimi veya bir başka
deyişle özelliksizliğimi fark etmemin beni güçlendirdiğini
hissediyorum. Kendimi tanıyorum. Kendimde başkalarını, başkalarında
kendimi görüyorum.


İlk kör oluşunuzla birlikte sizde hangi duygular oluştu?

Yeni
kör olduğumda öyle duygular yaşamıştım ki Allah kimseye yaşatmasın. 11
yaşında kör oldum. İlkokulu bitirmek üzereydim ve ilkokul sonrası
hayallerim vardı. Ya ortaokula devam edecektim veya bir ustanın yanında
çırak olacaktım. Askere gidecek, evlenip yuva kuracaktım. Bu hayallerim
körlüğümle birlikte yok oldu, yıkıldı.

Mahallemizdeki
bir kızı sevdim fakat, öyle bir duyguya hakkım olmadığını düşündüm.
Benim gibi bir insanın öyle duygular hissetmesi, hissedilen kişiyi
kirletirmiş gibi geliyordu. İşte ben ilk etapta bu tür duygular
içerisindeydim.


Siz Türkiye’de bir ilki gerçekleştirip bir
özürlünün yapamayacağı şeyleri ortaya koydunuz. Bu durum ailelere ve
topluma nasıl yansıdı?


Herkes
özürlü milletvekiline gıptayla bakıyor. Onların çekindikleri insanlar,
o özürlüye saygı duyuyorlar. Bürokratlar konuşma yaparlarken
hitaplarında özürlü bir milletvekilini zikrediyorlar. Bu durum özürlü
çocukları olan annelere bir umut olarak yansıyor. Belki de ben onların
ümitsizliklerinin bitişi, hayallerinin dirilişi, yavrularıyla beraber
onların mutluluklarının sembolüyüm.


Siz milletvekili olmakla diğer özürlülerin
de siyasette aktif rol oynamasının önünü açtınız. Bugün pek çok özürlü
özellikle yerel yönetimlerde söz sahibi. Özürlünün siyaset yapmasının
ne gibi faydaları oluyor ve neler değişmeye başladı?

Olması
gerekenler oldu. Çünkü, bizler de herhangi bir insan gibi veya diğer
insanlar gibi bu işi yapabiliriz. Partimizin Genel Başkanının da
söyleminde ilke haline getirdiği gibi “Türkiye’yi beraber yöneteceğiz.”

Bu,
dünyada alışılmamış bir şey. 8-9 Kasımda AB bakanlar toplantısına
katıldım. Orada da maalesef şaşırarak müşahede ettim ki, AB ülkeleri ve
siyasetçileri bile bizim geldiğimiz noktaya gelememişler.

Bizim
karar mekanizmasında olmamız şu demek: Dünya artık hepimize göre
düzenlenecek. Ona göre şekil alacak, birilerimiz için suni engeller
olmayacak. İnsanlığın da siyasette aradığı budur.


Siz bir ilki gerçekleştirerek Türk tarihine isminizi yazdırdınız. Bu anlamda körlerin tarihsel sürecinden bahseder misiniz?
Körlerin
tarihsel süreci ilginçtir. Körler, Yunanlılar, Çinliler döneminde çok
olumsuz şartlarda yaşarlarmış. Romalılar döneminde kör erkekler
gemilerde kürek çeker, kadınlar da fuhuş sektöründe imiş. Ispartalılar
döneminde özürlüler öldürülürmüş.

İslâmiyet
döneminde körlerin haysiyet ve şerefi insanlık mânâsında doruk noktaya
yükselmiş. Kur’ân-ı Kerim’de “Abese Sûresi”nde özürlülere, özelinde
körlere, çok önemli mesajlar veriliyor. Ben kendimin değerinin burada
ilan edildiğini düşünüyorum. Tarih sürecinde çok büyük insanlar
yetişmiş, insanlığa çok büyük katkılarda bulunmuşlar. İnşallah, bizler
de onların tırnağı kadar oluruz. Ben de yakın zamanda 1914 yılında
Nobel ödülü almış bir körün şu an kullanılan traktörün mucidi olduğunu
öğrendim.


Engelliler Ve Dostları 22image004Körlere hafız denmesinin nedeni nedir?
İslâmiyet
döneminde gerçek şerefe ulaşan körler, ilim ile iştigal etmeye
başlamışlar. Hafızlık mesleğini de iyi becermişler. O yüzden bu şekilde
çok kör hafız ortaya çıkınca körlerin de genel ismi hafız olmuş.


Görme engellilerin tiraji komik diyebileceğimiz enteresan hikayeleri var. Bunlardan aklınıza ilk gelenleri anlatabilir misiniz?
Ben
bir tanesini anlatayım. Bir keresinde İstanbul Mecidiyeköy’deki Ali
Sami Yen durağında akşam on civarında otobüse binmek için bekliyordum.
Rumeli Hisarüstü’ne gidecektim. Gece vakti olduğu için otobüs bulma
şansımı yükseltmek için Beşiktaş’tan gelenlere de binerim diye önce
Zincirlikuyu’ya gitmek istedim. O vakitte de kimse yok. Orada beklemek
çok iyi bir durum değildi. Durağa biri geldi ve ondan rica ettim,
“Zincirlikuyu tarafına giden otobüsler gelince bana söyler misiniz?”
diye. “Peki” dedi. Birkaç dakika içinde bir otobüs geldi. Otobüs çok
kalabalık, bana yardımcı olan kişi içeri bağırdı, “Hafızı
Zincirlikuyu’da indirin.” diye. Binince, otobüsün Hisarüstü’ne
gittiğini öğrendim. Şoför ve öndekiler beni Zincirlikuyu’da apar topar
indirdi. Halbuki o otobüs benim asıl beklediğim otobüstü. Herkes kör
olduğum için benim değil, diğer kişinin sözüne itibar etti. Taksi
tutmak için param da yoktu. Bir saat de Zincirlikuyu’da bekledim.


Son olarak ailelere ve engellilere neler söylersiniz?
Öncelikle
kendimizi olumlu vasıflarla değiştireceğiz. Çevremizdeki insanları ikna
ederek özürlüler hakkında bilgilendireceğiz. Sonra da şartlar ne olursa
olsun, yağmur çamur demeden, fakirlik açlık demeden hedefimize gitmek
için mücadele edeceğiz. Hiç kimse unutmasın, yarın bugünden daha güzel
olacak.
CRUEL
CRUEL

Engelliler Ve Dostları S_mod10
Erkek Yay
Maymun
Mesaj Sayısı : 1345
Doğum tarihi : 18/12/80
Yaş : 43
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik teknisyeni
İleti : format
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 208
Kayıt tarihi : 28/10/08
http://muradiyeforum.net

Engelliler Ve Dostları Empty Geri: Engelliler Ve Dostları

Çarş. Şub. 11, 2009 12:39 pm
alkış
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz