Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
CRUEL
CRUEL

Alzheimer Hastalarıyla İletişim S_mod10
Erkek Yay
Maymun
Mesaj Sayısı : 1345
Doğum tarihi : 18/12/80
Yaş : 43
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik teknisyeni
İleti : format
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 208
Kayıt tarihi : 28/10/08
http://muradiyeforum.net

Alzheimer Hastalarıyla İletişim Empty Alzheimer Hastalarıyla İletişim

Salı Ara. 02, 2008 9:29 am
Alzheimer hasta yakınları hastalarıyla iletişim
kuraraken hem pratik hem emosyonel zorluklar yaşamaktadırlar. Hatta
kimi zaman doktor ve hastası arasında da doktora zor anlar yaşatacak
ditaloglar gelişebilmektedir. Bu neredeyse belli bir efor
gerektirmektedir.

Hasta
yakınları için iletişimi zorlaştıran önemli bir sebep, bakım veren
kişinin hastanın sağlık sorunlarına odaklanıyor olması yani demansı,
hastanın kendisinin ve bakmakta olduğu yakınıyla olan duygusal
ilişkilerinin önüne geçmesidir.

Bölünmüş
kimlik bütünlüğü nedeniyle güvensizlik, korku, kaygı ve endişe gibi
duygularla boğuşan demans hastasıyla açık uçlu ve etkili bir iletişim
kurmak mümkün. Bilinçli geliştirilen bir iletişimde anlamlı diyaloglar
hastanın tanıdığı ve sevdiği yüzlerle birleşince yaratacağı
değişiklikler şaşırtıcı olacaktır. Böylece ilişki 'hasta-bakıcı'
niteliğinden kurtulur, tekrar odağına sevgi yerleşir ve ilişki
güçlenir. Hasta bu yolla rahatladığı ölçüde bakımda yaşanan zorlukların
azaldığı gözlenecektir.

Pratisyenlerin
önerilerini sunuarken iki yönlü empati geliştirebilmelidirler; hem
hasta hem hasta yakını açısından. Bu sadece hastalığa eşlik eden
psikisyatrik semptomların değil kognitif yeteneklere de olumlu etki
edecektir. Bunun nedeni hastalığın seyrinin sadece fiziksel değil aynı
zamanda davranışsal, sosyal ve çevresel yönlerinin olmasıdır. Amaç
daima hastanın günlük yaşamında bağımlı olduğu aktivitelerin sayısını
minimumda tutmak, becerilerin korunmasını teşvik etmektir.


Evde bakımda geçirilen zamanı tahmin etmeye çalışırsak ; beslenme,
kişisel temizlik, tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanması,
çamaşır, bulaşık, yemek gibi ev işleri, faturaların ödenebilmesi için
yapılan işler ve diyalog ya da diyalog girişimleriyle geçer. Ne yazık
ki bu diyaloglar pek kalitatif değeri iletişim öğeleri değildirler.
Bakımda tükenmişliği ortaya çıkaran bir neden de budur. Bu kısırlığı
bir noktada kırmak gerekir.

Hastanın gerçeklerini kabul etme

Hastanın
kimlik bütünlüğünü korumasına yardımcı olmak için hastanın gerçeklerini
kendi ifade ettiği şekilde kabul etmek gerekmektedir. Hasta ne kadar bu
hastalıkla yaşarsa hastalık o kadar ilerleyecektir. Hastalığı onunla
beraber yaşarken fark edeceksiniz ki farklı bir gerçeklik anlayışı
vardır. Hastanın gerçekliğini reddetmek sadece onları korkutur.
Kendilerine olan güvenleri biraz daha azalır, kabullenmesi gereken yeni
gerçeklikler karşısında kafaları daha da karışır ve frusture olurlar.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi kognitif düzeyde bir diyaloğu daha
sonra hatırlamayabilirler fakat o iletişim anından kalan emosyonel
anıyı saklayabilirler.


Bunu yalan söylemek olarak değerlendiren hasta yakınları var. Eğer
hasta yakını kendini bu anlamda kötü hissedecekse hastanın
söylediklerini sadece dinleyebilir. İlgilendiğini göstermelidir. Sadece
anladığını bile söyleyebilir.


Onaylamak çok önemlidir. Kendimizi hastanın yerine koyarsak; kapalı bir
yerdesiniz, dışarı çıkmanıza izin verilmiyor, etrafınızdaki insanlar
sizden sürekli yapmak istemediğiniz şeyleri yapmanız için zorluyor
(banyo yapmak gibi). Bu hastanın kendisini kaygılı hissetmesi için çok
anlaşılır değil mi?

Hasta
eğer anne ve babasının hala hayatta olduğunu, çocuklarının hala küçük
olduğunu ve okuldan gelmek üzere beklediğini düşünüyorsabırakın dünyası
böyle kalsın. Bunun ne hastaya ne de yakınlarına bir zararı yoktur.
Hastayala bı j-konuda tartışmaya girmemek gerekir. Onun gerçeklerini
onaylamazsanız üzülecek, sıkıntıya düşecek, sinirli davranışlar
sergileyecektir. Bu da hastanın ve bakım veren kişinin enerjisini
olumlu yönde kullanmak yerine harcamak olur.

Tekrarlar

Günlük
hayatta cevabını hatrılayamadığımız bir soru bile bizi rahatsız etmeye
yeter. Hastanın açısından düşünürsek hastanın güvenini sık sık
tazelemek gerekir. Bunu kuracağınız iletşimle sağlayabilirsiniz.
Sordukları her soru onlar için yeni bir soru. Vereceğiniz cevabı siz de
ilk defa söylüyormuş gibi yapmalısınız. Eğer soruyu daha önce sorduğunu
söylerseniz, soruda bir yanlışlık olduğunu anlayacak fakat bunun ne
olduğunu anlayamayacak ve bu belirsizlik nedeniyle tedirginliğe
kapılacaktır. Sonuçta tekrarlayan sorular yemek yenip yenmeyeceği,
nerede veya kaçta uyuyacağı gibi sorular olacaktır. Ona sık sık odasını
göstermeli, çocuklarının henüz okuldan gelmediğini, yemeği birazdan
yiyeceğini vs. söylemelisiniz.


Hastanız size birçok kere aynı hikayeyi anlatmış olabilir. Bu eskiden
yaşadığı yerle, küçükken yaptığı birşeyle ya da çalıştığı yerle ilgili
olabilir. konunun ne olduğu önemli değil önemli olan bu hastanın
iletişim kurmasının bir yoludur, kimliklerine bağlanmalarının bir
yoludur. Diyaloglar kendi buldukları değil onu bulan diyaloglardır,
bulabildikleri kelimelerle ilişkilerini canlı tutma çabalarıdır.
Anlattıları he ne ise bunu daha önce anlattıklarını düşünmezler, bu
onlar için ilk defa anlattıkları bir hikayedir. Aynı hikayeyi anlatmaya
devam edebilir ta ki siz hastanın dikkatini başka bir şeye yöneltmeyi
başarana dek. Fakat dinlerken ilgi gösterdiğinizi belli edecek jest ve
mimiklerinizi eksik etmeyin.

Konuşmayı başlatmak, yönlendirmek ve bitirmek

Eğer
yakınınınz bir bakım evinde kalıyorsa karşılaşmalar zor olabilir. sizi
hatırlamayabilir ya da her ziyaretinizde bunun endişesini
taşıyabilirsiniz. Kapıdan girmeden derin bir nefes alın ve ziyaret
öncesi yaptıklarınız ve sonrasında yapacaklarınızı bir kenara koyun,
yüzünüze bir gülümseme yerleştirin.

Karşılaştığınızda sizin için sıfatını söyleyerek merhaba deyin.

Örn: Merhaba anne, ben geldim, Ayşe,nasılsın?

Niçin orada olduğunuzu söyleyin ve onun özel olduğunu hissettirin.

Örn: Seni ziyarete geldim.

Cebinizde söyleyecek güzel birşeyleriniz olsun.
Bu hergününü atnı evde birlikte geçiren hasta ve hasta yakınları için de geçerli.

Örn: Gömleğinin rengi ne kadar güzel. Sana çok yakışmış baba.
Sayfa başına dön
Similar topics
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz