Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
BaRaN
BaRaN

Grafik Tasarımcının Eğitimi İçin Bazı Öneriler! 1210
Erkek Yay
Yılan
Mesaj Sayısı : 873
Doğum tarihi : 02/12/89
Yaş : 34
Nerden : güneşin doğduğu yer(DOĞUBEYAZIT)
İş/Hobi : cep telefonu
Bilgi : <center><font color="blue"><marquee direction="left" style="background:white">Muradiye Forum Bilgi Paylaşım Platformu</marquee></font></center
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 8
Kayıt tarihi : 20/12/08
http://muradiyeforum.net

Grafik Tasarımcının Eğitimi İçin Bazı Öneriler! Empty Grafik Tasarımcının Eğitimi İçin Bazı Öneriler!

Paz Ocak 04, 2009 4:28 pm
Reklam sektörünün önemli beklentilerinden biri
yetişmiş, hem de iyi yetişmiş piyasa elemanıdır. Bu elemanların egitim
öncesi seçimlerine bakıldıgında ciddi bir sorun görülür. Daha
ortaögretim kurumlarındayken “Ben grafik tasarımcı olacagım” diye
önceden hedefini belirleyip üniversiteye gelen bilinçli ve istekli
ögrenci sayısı çok azdır. Ne yazık gereken puanı tutturamayıp, istedigi
fakülteye giremeyen, yetenek sınavı dönemlerinde yogunlaştırılmış desen
kurslarından geçtikden sonra şansını denemeye kalkan ögrenci sayısı çok
daha fazladır. Bu ögrencileri sınava alan kurumlar, yaptırdıkları desen
ya da renkli çalışmayla sadece, gördügünü algılamayı ve onu dogru
yansıtmayı degerlendirip seçim yapmaya kalkarsa; kendini dogru ifade
eden, özgür düşünen, yaratıcı, problemi anlayan-çözen, tahlil ve sentez
yapma yetenegine sahip ol
Sürekli degişen, gelişen, yenilenen dünyamızda grafik tasarım egitimi
veren kurumlar ile egitici kadrolar ne kadar kendilerini
yenileyebiliyorlar? Bu kurumlar, insan kaynakları, finansal kaynaklar,
fiziksel kaynaklar ve bilgi kaynakları yönünden yeterli mi? Yöneticiler
rasyonel çözümler üretebiliyor mu? Çözüm üretilemiyorsa yönetilenler ne
yapıyor? Seyirci mi kalıyor yoksa sorumluluk duyup gücü oranında gayret
mi gösteriyor?
Mevcut müfredat programlarının günümüz koşullarına uyup uymadıgına,
gereksinmeleri karşılayıp karşılamadıgına bakmak gerekir. Geleneksel
egitim anlayışları yerine, çagdaş, akılcı, özgür, araştırmacı, denemeye
ve sorgulamaya yatkın anlayışların yer aldıgı programlara ve bunların
uygulayıcılarına yer verilmelidir. Egitim kurumlarında; yakından tanıma
ve kullanma zahmetine katlanamadıkları teknolojilerin, yaratıcılıgı
engelledigi düşüncesine sahip, ögrencilere salt beceri egitimi veren,
sadece kendi görüş ve anlayışlarını dayatmaya kalkışan egiticiler hâlâ
varsa işimiz zordur. Eger araştırmaya, denemeye ve sorgulamaya yönelik
akılcı iletişim problemleri yerine, hayali projelerle zaman
geçiriliyorsa bu sefer de kaynaklar boşa harcanıyordur. Hele de “Siz
sanatçı olacaksınız” diyerek ögrencilerden sadece kendi mesajlarını
üretmelerini beklemek hepten yanlıştır.
Grafik tasarım egitimi veren kurumlar, piyasayla çok yönlü bir
işbirligi içinde olmalıdır. Bu işbirligi, karşılıklı görüşme, tartışma
ve çözüm önerileri getirmeden öteye, bir dayanışma ve yardımlaşma
olgusu yaratabilmelidir. Reklam ajansları, egitim kurumlarını kendileri
için iyi yetiştirilmiş, nitelikli piyasa elemanı üreten fabrikalar
olarak görmemelidirler. Bu kurumların sorunlarına sahip çıkarlarsa,
kendileri için yararlı olacak elemanın niteliginin o ölçüde artacagını
unutmamalıdırlar. Egitim kurumlarına devletin katkısı ortadadır. Bunun
yeterli olmadıgı da bir gerçektir. Grafik eğitimi için iyi bir alt
yapının gerekliligi herkesce bilinmektedir. Eger doğru teknolojilerle
iyi donatılmış kurumlar artarsa, reklam sektörünün “... ‘yı bilen, ...
kullanabilen grafik tasarımcı aranıyor” diye verdikleri ilanlara daha
az rastlanacaktır.
Egitim kurumlarının, kendi kabukları içinde, gelişmelerden habersiz bir
devinimle kalmayıp, dışarıya açılmaları gerekir. Özellikle
programlarında yer verdikleri konular, ögrenciyi hayata hazırlayıcı,
gerçek iletişim projeleri olmalıdır. Gerektiginde ajanslar ile ortak
proje çalışmalarına girebilmeli, kuruma katkısı olacak sponsorlarla
çalışabilmelidir. Ve en önemlisi bu kurumlar, uzun ajans deneyimine
sahip, alanında özgün ürünler yaratmış, gelişmeleri, çagdaş
yaklaşımları takip eden, gençlerin gelecege hazırlanmasında önemli
katkıları olabilecek tasarımcıların, ajans sahiplerinin,
deneyimlerinden yararlanmalıdır. (Bazı üniversiteler bu uygulamayı
başarıyla sürdürmektedir.) Ayrıca ögrencilerin “İnsan Psikolojisi,
Felsefe, Sosyoloji, İletişim, Pazarlama, İşletme Yönetimi, Ekonomi”
gibi konularda bilgi birikimine sahip olmaları sağlanmalıdır.
Grafik tasarım egitimi almak için üniversiteye gelen ögrencilerin iyi
yetişmesi, geldikleri kurumun olanakları, egitimcilerin çabaları
yanında biraz da kendi sorumluluklarına baglıdır. Gelecegini kurma
aşamasında olan bu gençlerin, önce kendilerine, ailelerine ve
ülkelerine karşı sorumlulukları oldugunu bilmeleri gerekir. Her
ögrenci, isterse dört yıllık süreyi iyi degerlendirerek, alanında
gerekli bilgi ve becerilere sahip, kendine güvenen bir tasarımcı olarak
hayata atılabilir. Önceliklerini iyi saptamaz, zamanı ve olanakları
dogru kullanmazsa, ögrenmek için gerekli çabayı göstermezse, üretici
degil, sürekli tüketici kalmaya ve ne yazık diplomalı bir işsiz olmaya
mahkumdur. Ögrencinin, sadece kendi alanına yönelik disiplinlerle
donanması yetmez, yaratıcılıgını olumlu yönde etkileyecek müzik,
edebiyat, felsefe gibi alanlara da ilgi duyması gerekir.
Reklam sektörü, grafik tasarımcı adayları için ikinci bir okuldur.
Gelecegi şekillendirecek bu gençlere, sektörün düzenli staj olanagı
vermesi, burs ve benzeri katkılarda bulunması önemli bir gereksinmedir.
Ögrencinin ise piyasa sorunlarını kavraması ve hayata hazırlanması için
staj sürecini verimli geçirmesi gerekir. Bu süreç, vakit öldürmek ya da
formları doldurtmak için harcanmamalıdır. Ögrenci, bir tasarım ürününü
her kademesinde dikkatle izlemeli, ajans çalışanlarının
sorumluluklarını iyi gözlemelidir. Gerektiginde sorunları paylaşmalı ve
katkıda bulunmalıdır. Ajans yöneticilerinin ise çalışma ilkelerini
önceden söylemesinde, bilgilendirme yapmasında yarar vardır.
Belirsizlik, bilgisizlik ve ilgisizlik, disiplinli çalışma
alışkanlıgını daha başından yok eder. Bu da verimsizlige neden olur.
Her meslekte oldugu gibi, grafik tasarımcının da başarısı, kendini iyi
yetiştirmesine, yaptıgı işi sevmesine baglıdır. Tasarımcı, gelişmesini,
ilerlemesini saglayan kaynakları kurutmamalıdır. Üzerinde yaşanılan
dünya, estetik degerlere sahip, yaratıcı, sorun çözücü tasarımcıların
katkılarıyla daha güzel görselliklere sahip, daha yaşanılır olacaktır.
Bu konuda herkese görev düşmektedir.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz