Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Çocuk Psikolojisi(Çocuk Psikolojisi ve Eğitimiyle İlgili Konular) 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Çocuk Psikolojisi(Çocuk Psikolojisi ve Eğitimiyle İlgili Konular) 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Çocuk Psikolojisi(Çocuk Psikolojisi ve Eğitimiyle İlgili Konular) Empty Çocuk Psikolojisi(Çocuk Psikolojisi ve Eğitimiyle İlgili Konular)

Çarş. Kas. 05, 2008 4:14 am
1.DİSİPLİN VE HOŞGÖRÜ
Çocuklarda disiplin ve hoşgörü birlikte olmalıdır. Unutulmamalıdır ki çocuk hayatının ilk gününden beri öğrenme sürecinde olan bir varlıktır. Öğrenme sürecinde olan kişi sık sık hata yapar . Mühim olan bu hataların çocuğa gerekli açıklamaları yaparak öğrenmeyle değiştirilmesidir. Çocuğa aşırı disiplin uygulanması , çocuğun bazı noktalarda sıkılmasını ve kendini ortaya koyma noktasında tereddütler yaşamasına neden olur. Aşırı disiplin çocuklarda kaygı belirtilerine yol açar ve çocuk kendisini devamlı gergin ve huzursuz hisseder. Çocuğun yaptığı hatalar hiçbir zaman görmemezlikten gelinmemeli , görmezlikten gelinen davranışlar çocuklarda pekişecektir. Bu nedenle uygun bir şekilde çocuğun yaptığı hatalar anlatılmalıdır. Aşırı hoşgörülü anne baba tutumunda ise , neyin doğru neyin yanlış , neyin yapılması gereken neyin yapılmamsı gereken davranış olduğunu bilemeyen bir çocuk haline gelmesine neden olur. Aşırı hoşgörü çocukta gevşek ve tutarsız bir yapının ortaya çıkmasına ve çocuğun sınırları devamlı genişletme gayretleri içine girmesine yol açar. Bu şekilde aşırı gevşetilmiş sınırlar çocuklarda davranış problemlerine yol açarak belli bir süre sonra anne baba için çocuğun davranışlarının çok büyük bir problem haline gelmesine neden olabilir.Bu nedenle anne babanın her ikisinin de disiplin ve hoşgörü konusunda sözbirliği içinde olmaları birbirinden farklı tutumlara girmemeleri gerekir. Özellikle evde yaşayan veya çocuk üzerinde etkinliği olan büyükanne ve büyükbabanın da bu konuda sınırları gevşetmek yerine , anne babaya yardımcı olmaya çalışmaları gerekir. Bu tutarsız durum çocuğun , nasıl davranacağını bilememesine ve davranış problemlerinin daha da artmasına neden olur. Anne babaların bu konuda disiplin ve hoşgörü dozunu tam olarak ayarlamaları önemlidir. Çocuğun normal psikososyal gelişimi için bu durum çok önemli bir noktadır.

2.HERŞEYE İTİRAZ
Çocukların anne babalarına karşı gelmesi çok sık karşılaşılan bir problemdir. Anne babanın her dediğini olumlu veya olumsuz taraflarını düşünmeden sürekli karşı gelme durumu varsa bu durumda karşı gelme bozukluğundan bahsedebiliriz.Genelde çocuklarda çabuk sinirlenme karşı gelmeye eşlik eden durumdur. Normal yaşın verdiği karşı gelme bazı dönemlerde çocuklarda gözükür. Anne babanın dengeli tutumu ile bu problem kısa sürede aşılabilir. Çabuk sinirlenme ve karşı gelme durumu genelde çocuklarda kaygı halinin belirtisidir. Bazı noktalarda içsel çatışmaları olan ve kaygı hali olan çocuklar çok çabuk tepki ortaya koyarak sık sık anne babalarına karşı gelirler. Kardeş kıskançlığı , çocuğa karşı anne veya babanın ilgisizliği, diğer kardeşin çok fazla ön plana geçmesi ,çocuğu yönlendirme eksikliğine bağlı boş kalma, okul problemleri , çocukluk çağı depresyonları , sık sık eleştirilme , aşırı derecede disiplin uygulamaları, çocuğu etkileyen psikososyal stres faktörleri ilk akla gelen çocuğa anksiyete (kaygı ) oluşturacak nedenlerdir. Aynı zamanda bu kaygı durumundan çocuğa uygulanan sınırların çok gevşetilmesi ile başgösteren davranış problemlerine bağlı karşı gelme ve mevcut kurallara itiraz da karşı gelme davranışı şeklinde görülebilir. Karşı gelen ve çabuk sinirlenen çocuğa genelde yapılması gereken şey çocuğun kaygı durumuna neden olan etkeni bulmaktır. Çocuğa dengeli ve düzenli devam ettirilen sevgi ve hoşgörü durumu da çocuğun kaygı halini alacak ve onu anne babaya işbirliğine zorlayacaktır. Çocukların karşı gelme ve tutturmacılık ile anne babalarını yönlendirmeleri yerine, anne babanın biraz daha bilinçli davranıp basit psikolojik kuralları uygulayarak çocuklarını istedikleri gibi yönlendirebilmeyi öğrenmeleri gerekir. Bazı çocukluk çağı psikiyatrik problemlerinde karşı gelme ve çabuk sinirlenme durumunun görülebileceği unutulmamalı ve bu yöndeki tespitler ve eşlik eden diğer problemlerin varlığında, psikiyatrik yardım için anne babaların çocuk psikiyatristine başvurmaları önerilir.
3.İÇE KAPANIKLIK
Çocuklar devamlı psikososyal bir gelişim gösterir. Normal sosyal gelişim içerisinde başta aile üyeleri olmak üzere diğer insanlar ile iletişim ve etkileşim önemlidir. Bu normal gelişim için kaçınılmaz bir durumdur. Bazı çocuklar gerek kişilik özellikleri gerekse ikincil olarak etki eden faktörler sonucunda içe dönük ,sosyal ortamlara ve alışılmadık mekanlara kolay adapte olamayan , genelde duygusal paylaşıma girmeyen , yabancı insanlardan tedirgin olan bir yapıda olabilirler. Bu durum bazı psikiyatrik durumlarda görülebilir. Bu durumda çocuğun bu nedene yönelik tedavisi gereklidir. Anne babaların bu durumda yapmaları gereken sık sık çocuğa söz hakkı tanımaları ,hemen her konuda onun kendisini ve duygularını ifade etmesini sağlamaları , ona sık sık ne hissettiğini ve düşündüğünü sormaları , çocuğun kendisine değer vermeleri , konuştuğu zaman dinlemeleri , sık sık sosyal ortamlarla irtibatını sağlamaları , onu olduğu gibi kabul ederek sevgilerini sık sık belli etmeleri , çocuğun her şeyine müdahale etmeden ve çok müdahaleci olmadan onun kendini ortaya koymasını sağlamaları önerilir. Devam eden durumlarda bazı psikiyatrik tablolardan söz edilebilir. Bu durumun tedavisi gerekir. Özellikle okul çağı ile beraber sosyal ilişkilerde problem olmaması için durumun çözümlenmeye çalışılması önem kazanır.

4.AŞIRI HAREKETLİLİK
Bazı çocuklar yaşıtlarına göre aşırı hareketli olabilirler. Bu durumun bir çok nedeni olabilir. Genelde aşırı hareketli çocuk denince aklımıza hiperaktif çocuklar gelir. Çocukta aşırı hareketlilik her ortamda oluyor yer ve zaman dinlemiyorsa o zaman hiperaktiviteden şüphelenmek gerekir.Bu durumda çocukta dikkat eksikliğinin de eşlik edip etmediğine bakılması gerekir. Aşırı hareketli çocuklar devamlı kıpır kıpırdırlar , yerlerinde duramazlar , sanki bitmez bir enerjileri var gibidir. Genelde aşırı hareketli çocukların durumu okula başladıkları dönemde belirgin bir şekilde fark edilir. Öğretmenden sık sık uyarı alınması ile anne baba olayın farkına daha da iyi varır. Bu durum çocuğun sosyal ilişkilerini ve ders başarısını etkiler.Normalde belli bir kapasitede olan bu çocuklar ders başarısızlığı ile karşımıza gelirler. Bu durumlarda ilaç tedavisi ve diğer tedavi yaklaşımları çocuğun geleceği açısından önemlidir. Aşırı hareketlilik durumu çocuğun sıkıntı ve problemlerine bağlı da gelişebilir. Bazı psikiyatrik durumlarda çocuklarda bu türlü hareket artışına rastlayabiliyoruz. Bu durumda çocukta sıkıntıya ikincil olarak gelişmiş yerinde duramama, hareketlilik artışı görülür. Altta yatan sıkıntının ve stres etkeninin halledilmesi ile çocuğun bu hareketliliğinde azalma görülür. Bu çocukların genelde anne ve babalarında da buna benzer bir hareketlilik çocukluk dönemlerinde olabilir. Bu türlü çocuğu olan anne babaların olaya gayet sakin yaklaşarak , bu hareketliliği ve çocuğun psikososyal gelişimini iyi yönlendirmeleri gerekir. Aşırı hareketliliği yüzünden çok eleştirilen ve sosyal ortamlardan dışlanan çocuklarda , başka psikiyatrik problemlerde oluşabilir.Bu çocukları sportif faaliyetlere yönlendirmek , onları olumlu ve faydalı uğraşlarla meşgul etmek , enerjilerini bazı hobilere kanalize etmek, dikkat eksikliği ve hiperaktivite durumu varsa tedavisini sağlamak önemlidir.
5.DERS BAŞARISIZLIĞI
Ders başarısına etki eden bir çok durum vardır. Ders başarısızlığı çocukların normal sosyal ve psikolojik durumunu etkiler. Bu durumda aile ile ilişkilerinde bozulması söz konusu olabilir. Ders başarısına en büyük etken çocuğun zeka kapasitesidir. Bu durum çocuğun okuduğunu , anlatılanı ve aktarılan bilgileri kolay kavramasına ve akılda tutmasını kolaylaştırır. Zekanın belli bir seviyeye gelmesini daha çok doğumsal özellikler ve çevre şartları belirler. Belli bir zeka kapasitesi olmasına rağmen ders başarısızlığı olan çocuklarda aşağıdaki nedenleri aramak yerinde olur. Ders başarısızlığının en büyük nedeni, çocukların belli bir sorumluluk içerisinde kendilerini hissedip , okul sonrası gerekli ders çalışma saatlerini düzenlememeleri ile kendini gösteren durumdur. Bu durumda öğretmen ve aileye çok büyük bir iş düşmekte uygun ve dengeli yaklaşımlar ile çocukların bu yöndeki eksikliklerini işbirliği içinde kapatmaları gerekir. Yanlış tutumlar çocukların bu sıkıntısını pekiştirir. Bu durumda öğretmen aile işbirliğinin olumlu etkisi büyüktür. Eğitimde fırsat eşitliği önemli bir konudur. Çocuğun gittiği okulun genel durumu , öğretmeninin özellikleri , sınıfın özellikleri , verilen eğitimin kalitesi , bu eğitime ek olarak sağlanan imkanlar çocukların ders başarısını doğrudan etkiler. Bütün bu noktalarda belirgin problem olmamasına rağmen çocukta görülen ders başarısızlığında özel öğrenme güçlüğü durumunu hesaba katmak yerinde olur. Bu durumun tespiti ve eğitim ile tedavisi önemlidir. Ders başarısına etki eden diğer nedenlerden biriside çocukta olabilecek depresyon , madde bağımlılığı , uyum bozuklukları ,aile ile ilgili problemler, psikososyal stres etkenleri , anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik durumlar da ders başarısızlıklarına neden olabilir. Bu durumlar ders başarısızlığının yanında ek belirtiler ile kendini gösterir. Bu negatif etkenin ortadan kaldırılması ile ders başarısızlığında düzelme belirgin olarak görülür. Ders başarısızlığı olan çocukların yaşıtları ile kıyaslanmadan ve özgüvenleri zedelenmeden , ders başarısı için yönlendirilmeleri önemlidir. Çocukların bu türlü sıkıntıları varken anne babanın aşırı ilgisiz ve aşırı kontrol durumları, çocukların bu durumlarının devam etmesine neden olur. Önemli olan anne babaların çocuklarına vakit ayırarak , onların durumlarından haberdar olmaları ve bu türlü problemler tamamen çocuğun yaşamında pekişmeden gerekli önlemler alınmalıdır
6.ÇOCUĞUN KENDİNİ ORTAYA KOYMASI VE NORMAL KİŞİLİK GELİŞİMİNİ NASIL SAĞLAYABİLİRİZ.
Çocuklar devamlı psikososyal gelişim içerisindedirler . Bu gelişimi etkileyen temel faktör en azından belli bir yaşa kadar ailedir. Çocuğun kişilik gelişimi bir hayat boyu devam eder.Kişilik gelişiminin büyük bir kısmı erken yaşlarda tamamlanır .Bu durumda çocuğunuz birinci planda anne baba ve bakım veren kişiden , ikinci planda evdeki diğer bireylerden , üçüncü planda sosyal çevreden iyi veya kötü yönde etkilenecektir. Anne babanın etkisi kardeşe göre çok daha fazladır. Ama bir iletişim ve etkileşim ortamı olan ailede küçük kardeş büyük ağabeyden veya abladan da etkilenecektir.Bu durum çoğu zaman iyi yönde bir etkileşim ile sonuçlanır ve iyi yönlendirilirse kardeş kıskançlığının önüne geçilir . Küçük çocuklar ağabeyinden veya ablasından bir çok şeyi hızlı bir şekilde öğrenerek , gelişimini daha da pekiştirebilir.Bu nedenle küçük kardeşler daha şanslı sayılabilir .Büyük olanların yaş avantajı olduğu için küçük kardeş ister istemez öğrenme ve etkilenme olarak büyük kardeşi takip eder .Ama bu durum küçük kardeşin büyüğü rakip olarak algılayıp tamamen ona ters düşmesinden çok daha iyi bir durumdur. Eğer psikososyal gelişim içerisinde çocuğunuzun geri planda kalmamasını ve kendini ortaya koyarak , kişilik özelliklerini geliştirmesini istiyorsanız ; Her çocuk için psikososyal gelişim süreci içerisinde yapılması gerekli bazı tavsiyeleri aktarmak istiyorum. Bu çocuğunuzun kendine olan güvenini artıracak , kendi kişilik özelliklerinin gelişmesini sağlayacak , onun psikososyal gelişimini güçlendirecektir.


1-Sık sık çocuğunuza yaşına uygun olarak yapabileceği görev ve sorumlulukları verin.
2-Ona sık sık kendini nasıl hissettiğini sorun
3-Olaylar karşısında onunda fikrini ifade etmesini sağlayın yani ona kendi fikrini sorun ve düşünmeye sevk edin .Söylediği şeylere önem verdiğinizi hissettirin .
4-Onun iyi yönlerini ve başarılarını takdir edin , ön plana çıkarın ve ödüllendirin.
5-Onun kabiliyetlerinin gelişmesine zemin ve imkan hazırlayın
6-Hatalı davranışlarını konuşarak onu yargılamadan anlatmaya çalışın , olayların ve yaptıklarının hatalı taraflarını farketmesini sağlayın
7-Sık sık onu sevdiğinizi ve onun aileniz için ayrılmaz bir parça olduğunu ifade edin
8-Onun kendini ifade etmesini kolaylaştırmak için karşılıklı olarak siz ona kendinizi ifade edin ,ondan da kendini ifade etmesini isteyin sık sık karşılıklı konuşup sohbet edin
9- Onun yapabileceği şeyleri kendisine bırakın , onun yerine bazı şeyleri yapmayın , bu çocuğun kabiliyetlerinin gelişmesini engelleyerek kendini ortaya koymasını engeller.
10-Onunla kaliteli ve hoş bir şekilde vakit geçirin
11-Onun olaylar karşısındaki duygularına değer verdiğinizi belli edin 12-Onun sosyal ortamlardaki arkadaşlıklarını ve girişimlerini uygun olduğu ölçüde destekleyin
13-Onun aile içi herkesle olan bağlarının kuvvetlenmesini sağlayın Unutmayınız ki bu günün çocukları ,yarınların büyükleri olacak, çocuğunuzun bu günden davranış ve kişilik gelişimi iyi yönlendirilirse , gelecekte hem onun hem sizin açınızdan ideal olan gerçekleşmiş olacaktır.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz