Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

TERMİNATÖR KIRMIZI KARINCA 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : TERMİNATÖR KIRMIZI KARINCA 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

TERMİNATÖR KIRMIZI KARINCA Empty TERMİNATÖR KIRMIZI KARINCA

Cuma Ara. 12, 2008 8:26 am
Bir varmış, bir yokmuş
zenginde varmış ama fakirde yokmuş… Ohoo saltanat arabası mı dersin,
lüks arabaları mı dersin akla hayale gelmeyecek son model taksiler mi
dersin aklınıza her ne gelirse varmış faytonlar yok olmuş nedense. Eee
faytonlar yok olunca insanlık da kalmamış artık. Ama zenginler çok mu
çokmuş. Amerika kıtası varmış, Amerikalı yokmuş, sam yeli efil efil
esermiş, o serinliği kendi tarafına çeviren, sam amca yokmuş…
Bir
orman varmış, adı dillere destan, nedense ormandaki güzelim çamların
hiç tadı neşesi yokmuş. Gün gün acıları artmakta, kendilerine musallat
olan çamkese böceğinden kurtulmak için her türlü çareye baş vurmuşlar.
Baş vurdukları her kapı yüzlerine kapanmış. Sonunda ulu çam ağaçları
baş başa vererek başlamışlar konuşmaya.
-Baksana sedir ne olacak bizim bu halimiz. Böyle giderse kısa zamanda bir bir kuruyup yok olacağız.
-Günlerdir düşünüyorum kızılçam, ama aklıma bir türlü bir kurtuluş çaresi gelmiyor.
-Bir yerlere baş vuralım. Çok geç olmadan bir çare bulmamız gerek.
-İyi de Köknar biliyorsun her gittiğimiz kapı yüzümüze kapandı. Sanki herkes yok olmamız için söz birliği etmiş.
-Doğru dersin ladin kardeşim, doğru dersin de böyle durmakla olmuyor
giderek azıttılar çamkese böcekleri. Gün yoktur ki sayıları artmasın.
-Ben derim ki gelin hep birlikte kırmızı karıncaların kraliçesine bir
elçi gönderip içerisinde bulunduğumuz durumu bir iyice anlatalım. Bizi
kurtarsa kurtarsa terminatör dediğimiz kırmızı karıncalar kurtarır.
-Benim de aklıma gelmedi değil Ladin kardeş. Kraliçeye kimi gönderelim öyle münasip birini nerede buluruz.
-Bulmak zorundayız. Her gün birer ikişer kuruyup gitmekteyiz. Bu böyle
devam ederse kısa bir zaman sonra hiç birimiz ayakta kalamayız. Çamkese
böceği filizleri hemen kurutmakta. Filizlerin kuruması ne demek biliyor
musunuz. Soyumuzun tükenmesi demektir.
Çamların dertli dertli konuşmasını dinleyen sam yeli çamların dallarını yeğnilce sallayarak:
-Böyle baş başa verip dertleşmenizden hiçbir şey anlamadım. Anlaşılan
bir derdiniz var. Nedir başa çıkamadığınız. Ben yardımcı olabilir miyim?
-Sevgili samyeli hiç sorma öylesine bir dert var ki başımızda, eğer
kısa sürede bir çare bulamazsak, bir yıla varmaz bulunduğumuz yerde
estiğinde toz toprak kaldırırsın.
-O da ne demek, nedir sizleri bu kadar üzen söyleyin bakalım.
-Baksana filizlerimiz kurudu gitti, eğer kırmızı karıncaya haber
iletmezsek, çamkesen böceği kısa sürede hepimizi kurutacak.
-Bende bir şey var sanmıştım. Yani Terminatör kırmızı karıncaların kraliçesine durumunuzu anlatmamı istiyorsunuz öyle mi?
-Evet aynen öyle, bu iyiliği bize yapar mısın? Dedi Köknar üzgünce.
-Elbette gidip söylerim. Siz her şeyden önce benim dostlarımsınız. Bu
zor gününüzde size yardım etmezsem ne zaman edeceğim,” diyerek çamların
dallarını sallayarak ayrıldı.
Dağları taşları aşarak kırmızı karıncaların kraliçesine ulaştı. Kraliçe
kolonilerle uğraşıyordu. Kimi koloniler birbirleriyle kavgalıydı.
Onları barıştırmış koltuğunda uyukluyordu. Samyelinin içeri girmesiyle
yerinden doğruldu. Samyeli kraliçenin karşısında bir iki döndükten
sonra diz çökerek:
-Sevgili kraliçem sizlere çam ağaçlarının içinde bulundukları durumu
anlatmak ve çam ağaçlarına sizden başka hiç kimsenin yardım
edemeyeceğini anlatmak için uzun yoldan geldim. İşim çok acele geri
dönmek zorundayım.
-Buyur Samyeli seni dinliyorum. Sevgili çam ağaçlarının derdi neymiş anlat bakalım. Dedi su gibi şakıyan sesiyle.
-Sevgili kraliçem Bey dağındaki çam ağaçlarına çamkese böceği dadanmış,
çamları bir bir kurutmaktalar. Böyle giderse kısa sürede çamlar tümden
kuruyacak, her taraf bozkıra dönüşecek. Çamları bu çamkese böceğinden
kurtarsa kurtarsa siz kurtarırsınız.
-Sevgili samyeli Beydağı buraya ne kadar uzakta.
-Sanırım yirmi kilometre sevgili kraliçem.
-Peki Samyeli, benim dostum olan çamlara selam söyle, en kısa sürede
terminatörleri yola çıkaracağım. Sanırım on gün içinde orda olurlar. O
zaman kadar idare etsinler. Çamlara zarar veren çamkese böceğinde tek
bir tanesini çamların arasında bırakmayacağımı haber verebilirsin.
-Samyeli kraliçenin karşında eğilerek çevresindeki tozları, bir iki
dönmeyle süpürdükten sonra hızlıca ayrıldı kraliçenin sarayında.
Çam ağaçları dört gözle Samyelinin getireceği haberi bekliyorlardı.
Akşama doğru sevindirici haberi aldılar. Sevinçte öyle bir gürlediler
öyle bir sallandılar ki. Sevinç gürültüleri ormanın dört bir tarafında
duyuldu. Çamların sallanmasıyla kuşlar havalandı, ormanın içindeki
hayvanlar kıyı köşeye kaçıp saklanmaya başladılar. Çamkese böcekleri
çamların sevincine bir anlam veremediler. Onlar ha bire çamları
kemirerek kurutmaya bırakmaya çalışıyorlardı.
Kırmızı terminatörler yola çıktıklarının onucu günü çam ormanının
eteklerinde konakladılar. Bir araya toplanıp yorgunluk attılar. Çeri
başları çerilerine gereken emir ve talimatları vererek, Çamkese
böceklerini nasıl yok edeceklerini anlattılar. Kırmızı terminatörlerden
habersiz Çamkese böcekleri ha bire çamlara zarar vermeye devam
ediyorlardı.
Bir gün sonra Kırmızı terminatörler dört bir koldan daldılar çam
ağaçlarının arasına, önlerine gelen çamkese böçeklerini ekin biçer gibi
biçtiler adeta. Kırmızı terminatörlerin geçtiği yerlerde çam ağaçları
minnettarlıklarını bildiriyorlardı. Bir aylık kısa bir sürede koca
ormanda tek bir çamkese böceği kalmamıştı. Çamkese böceklerinin
tükenişiyle çam ağaçlarının o güzelim yeşilliği tüm canlılığıyla etrafa
ışık saçıyordu. Kuşlar çam dalları arasında bir ezgiye durmuşlardı ki,
duyanların ezgiyi bırakıp gitmesi olası değildi. Sam yeli çamların
arasında nazlı nazlı eserek serinliğini her tarafa yayıyordu.
İşleri biten kırmızı terminatörler çam ağaçları tarafından saygı ile
yolcu edildiler. Am ağaçları kendi aralarında, Kraliçe ana terminatöre
akla gelmedik hediyeler gönderdiler. Sam yeli de daha fazla durmadan,
etrafından bir iki döndükten sonra, çam ağaçlarının minnettarlığını
terminatör kraliçeye iletti.
Kırmızı karıncaların kraliçesi de dostlarına her zaman yardım etmekten
mutlu olduğunu bildirerek çam ağaçlarına selam ve sevgilerini yolladı.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz