Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

RENKLERLE GELEN SAĞLIK 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : RENKLERLE GELEN SAĞLIK 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

RENKLERLE GELEN SAĞLIK Empty RENKLERLE GELEN SAĞLIK

Cuma Ara. 12, 2008 6:04 am
Birçok insan hangi rengi, neden sevdiğini bilmez. Oysa ki, renkler
üzerine yapılan araştırmalar bunun bilinçsiz bir seçim olmadığını
gösteriyor. Çünkü renkler hayatımızı baştan aşağı boyarken,
sağlığımızdan karakterimize kadar pek çok alanda etkilerini
gösteriyorlar. Farkında olmadan seçtiğimiz renklere aslında bazen
sağlığımız için ihtiyaç duyduğumuzdan, bazen de ruh halimizden dolayı
başvuruyoruz. Peki bu durum nasıl ve hangi sebeple ortaya çıkıyor?
Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu, "Renk tercihlerimiz tesadüfler üzerine
değil, kişiliğimiz ve bundan doğan ihtiyaçlar üzerine yapılır."
diyor... Bütün insanların vücudunda yedi ana, birçok da küçük güç
merkezleri var. Yani herkes bir miktar da olsa bir enerjiye sahip. Bu
enerji yine vücut üzerinde yer alan hatlarda dolaşıyor ve güç
merkezlerinden geçiyor ve vücut değişik frekanslarda bu enerjiyi
çevresine yayıyor. İnsanı çevreleyen bu enerji alanına “aura” adı
veriliyor. Aura, bünyesindeki renkleri vücudun güç merkezlerine
göndererek negatif enerjiyi pozitif enerjiye dönüştürüyor. Ayrıca aura
insan ruhunun, aklının gelişmesiyle ilgili olarak değişik renklerin
sahibi. Dolayısıyla o andaki fizik, ruh durumu da auranın renk ve
netliğini etkileyebiliyor. Eğer şakra adı verilen bu güç merkezlerinde
bir tıkanma meydana gelirse şakraların kapsadığı alanda sağlık
problemleri ortaya çıkıyor... Hint ve Uzak Doğu felsefesinde yer alan
bu inanış üzerine birçok bilimsel araştırma yapılıyor. Zira bu
bölgelerde bir aksama meydana gelirse, vücudu saran enerjinin
dolaşımında da aksamalar oluşuyor. Bunun giderilmesi içinse iki yol
deneniyor: Biri bionerji yoluyla şakraları açma, diğeri ise aksama
meydana gelen şakraya tekabül eden renge göre tedavi. Renk tedavisinin
üç yolla yapıldığını anlatan psikolog Psk. Dr. Davut İbrahimoğlu,
bunları şöyle sıralıyor: Projektörle sorunlu bölgeye ihtiyacı olan
rengi vermek, o renkten bir giysinin giyilmesi ve en son olarak da
kişinin ihtiyaç duyduğu rengi düşünmesi. Bu üç yol şakraların
açılmasında etkili oluyor.

ALTERNATİF TIP
Pek çok ülkede hurafe diye bir yana itilen bioenerji, Rusya''da yıllar
önce bilim dalı olarak kabul görmüş ve tıbbın çaresiz kaldığı
hastalıkların tedavisinde bile kesin sonuçlar elde edilmiş bir
tamamlayıcı tıp alanı. “İçimizdeki uyuyan güzel” olarak tanımlanıyor.
Ülkemizde henüz bilimsel kabul edilmiyor ancak özellikle yorgunluk,
isteksizlik, bel-sırt-boyun ağrıları, psikolojik sorunlar, aile içi
problemlerden dolayı sorun yaşayan insanların tercih ettiği bir tedavi
yöntemi. Pek çok ülkede hurafe diye bir yana itilen bioenerji,
Rusya''da yıllar önce bilim dalı olarak kabul görmüş ve tıbbın çaresiz
kaldığı hastalıkların tedavisinde bile kesin sonuçlar elde edilmiş bir
tamamlayıcı tıp alanı. “İçimizdeki uyuyan güzel” olarak tanımlanıyor.
Ülkemizde henüz bilimsel kabul edilmiyor ancak özellikle yorgunluk,
isteksizlik, bel-sırt-boyun ağrıları, psikolojik sorunlar, aile içi
problemlerden dolayı sorun yaşayan insanların tercih ettiği bir tedavi
yöntemi. Bionerji herkesin içinde bulunduğu varsayılan iyileştirici bir
güç. Tıbbın çaresiz kaldığı hastalıkları bile iyileştiren bu içsel
enerji, içimizdeki uyuyan güzel olarak tanımlanıyor. Keşfedenlerin
sayısı çok az, bu az kişi de Rusya''da bulunuyor. Pek çok ülkede hurafe
diye bir yana itilen bioenerji, Rusya''da yıllar önce bilim olarak
kabul görmüş, yetenekli kişileri eğitmek için akademi kurulmuş.
Amerika''da bulunun ünlü Türk cerrah Mehmet Öz de bioenerji başta olmak
üzere tüm tamamlayıcı tıp alanlarını hastalarını tedavi ederken
kullanıyor. Aslında Uzak Doğu ve Orta Asya steplerinde yüzyıllardan
beri biliniyor ve uygulanıyor. İnsanlar, sağlıklı ve uzun ömürlü
olmalarını bu yöntemle sağlamışlar. Ancak Çin ve Sovyet Cumhuriyetleri
sosyalistleştikten sonra bu geleneksel tedavi yöntemi yasaklanmış ve bu
yolla tedavi edenler hapse atılmış. Onlarca yıl süren yasak, Djuna
Davitaşvili''nin Gürcü doktor Berjenevi tarafından iyileştirmesiyle
kaldırılmış. Bioenerji her kültürde değişik isimlerle adlandırılıyor.
Mesela Rusya''da kozmik enerji, Hindistan''da pıranna, Çin''de chi
deniyor.Ülkemizde de bioenerji henüz bilimsel bir kabul görmemiş
olmasına rağmen, insanlar gün geçtikçe daha çok ilgilenmeye
başlıyorlar. Bioenerji uzmanı Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu her gün
hastalarının sayısının arttığını belirtiyor. İbrahimoğlu, Tebriz
Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra doğum yeri olan
Tebriz''de uzun yıllar psikolog olarak görev yapmış. Sürekli ağlayan
bir bebeğin kucağında sakinleştiğini ve bu durumun farklı zamanlarda
tekrarlandığını görünce bu konuyu araştırmaya başlamış. Hindistan''a
giden İbrahimoğlu''nun Pencap Üniversitesi''nde yapılan incelemelerde
normalin üzerinde enerjiye sahip olduğu ortaya çıkmış ve bu yönünü
geliştirmek için 6 aylık bir eğitim almış. Daha sonra Tebriz''de
psikoloğunun yanında bioenerji uygulamalarına başlamış. Yıllar sonra
Kanada''ya giderken uğradığı İstanbul''u çok seven ve ailesiyle
birlikte buraya yerleşen Davut İbrahimoğlu hiçbir şeyin rastlantı
olmadığını söylüyor. İbrahimoğlu, beş yıl önce açtığı Pozitif Düşünce
Merkezi''nde psikolog, aile danışmanlığı ve tamamlayıcı tıp konusunda
hizmet veriyor. Bioenerji nasıl keşfedilir?Davut İbrahimoğlu
bioenerjinin her insanda farklı bir şekilde ortaya çıktığını söylüyor:
"Bazı insanlar kaza geçirdikten sonra kendini tedavi ediyor, içindeki
ışığı açığa çıkarıyor. Bioenerji iradeyle iç içedir, irade enerjiyi
çoğaltır. Hatta irade enerjinin kendisidir. Duygularımız da bedenimiz
de, zihnimiz de enerjidir. İyileşmede beyin dalgalarının çok büyük bir
önemi vardır. Beyin alfa aşamasına girdiğinde her şeyi çözebilir.
Hastalığın ilerlemesi durdurulabilir, şifa gücü açığa çıkabilir ve
hastalığın verdiği hasar onarılabilir. Her insan bioenerji gücünü
içinde barındırıyor. Kişi farkında olmasa dahi, bioenerjiyi uygulayan
insanın direk müdahalesi ile o enerjiyi harekete geçiriyor." Gırtlak
kanserine yakalanan çok sevdiği babaannesini bioenerjiyle iyileştiren
Rus Halk Bilimler Akademisi''nde çalışan bioenerji uzmanı Alexsandrov,
kendisindeki bioenerjiyi nasıl keşfettiğini şöyle anlatıyor: "Yapılan
tüm tıbbi müdahaleler yetersiz kaldığında, bir şeyler yapabileceğimi ve
babaannemi kurtarabileceğime inandım. Giderek konsantrasyonum arttı.
Vücudumda ve ellerimdeki ısı yükselmeye başladı. Yanıma yaklaşanlar bu
sıcaklığı fark ediyorlardı. Son derece bilinçsiz olarak ama içimden
geldiği gibi seanslara başladım. Haftalar geçtikçe babaannemde
değişiklikler gördüm. Tekrar kilo almaya başladı, yüzü gülüyordu,
doktora gittiğinde, doktor tamamen iyileştiğini söyledi. İşte o an
gücümü keşfettim ve konu üzerinde çalışmaya başladım."
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz