Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
cambaz
cambaz

Britney Spears gibi birçok Yıldızı giydiren Türk 910
Erkek Yengeç
Ejderha
Mesaj Sayısı : 885
Doğum tarihi : 28/06/88
Yaş : 35
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik
İleti : ÇEKEMEYEN VARSA ÇANAĞINI GENİŞLETSİN
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://muradiyeforum.net

Britney Spears gibi birçok Yıldızı giydiren Türk Empty Britney Spears gibi birçok Yıldızı giydiren Türk

Çarş. Ara. 10, 2008 6:22 pm
Stilistliğe İngiltere’de başlayan Barbaros Apaydın’ın tasarımlarını,
Britney Spears’tan Chelsea takımı futbolcularına pek çok ünlü giyiyor.
İstanbul’da konservatuvarın bale bölümünü bitiren ama kısa süre sonra
moda dünyasına atılan Barbaros Apaydın, David Beckham, Don Johnson,
Steven Segal, Liza Minelli gibi birçok ünlüyle çalışıyor. Apaydın’ın
"Barbarossa" markasıyla ürettiği taşlarla işlenmiş jean ve tişörtleri
büyük ilgi görüyor.
Yıldızları giydiren Türk
İşlemeli jeanleri, baskılı ceketlerini dünyaca ünlü isimlerin giydiği
Barbarossa, 20 yıllık bir marka. Markanın yaratıcısı ise bugüne dek
sessiz sedasız yol kateden İstanbullu Barbaros Apaydın.
Barbarossa markasını duydunuz mu, bilmiyorum. Fakat bütün dünya,
özellikle Hollywood yıldızları bu markayı çok yakından tanıyor, hatta
vazgeçemiyor. David Beckham’dan Britney Spears’e, Don Johnson’dan Spice
Girls’e bir çok ünlü Barbarossa markasının yaratıcısı, Barbaros
Apaydın’ın kıyafetlerini giyiyor. Stilist aynı zamanda Chelsea futbol
takımının oyuncularını da giydiriyor. Apaydın bugüne dek yalnızca
Hollywood yıldızlarını giydirmekle kalmamış. Film setlerinde çalışmış,
hatta kostümler hazırlamış… Kendisi de kıyafetleri gibi çok renkli bir
kişilik. Aynı zamanda da çok utangaç. Çekinerek anlatıyor başarılarını…
Moda tasarımcısı olmadığını söyleyecek kadar da mütevazı. "Ben
stilistim" diyor ve ekliyor "Tasarımcıyım demek çok büyük bir laf.
Tasarımcı dediğin, bir şeyi yoktan var edendir. Ben renkleri
kullanmayı, hikaye yaratmayı seviyorum. Olan şeylerin üzerine gidip
onları güzelleştiriyorum. Bitmiş ürünlerin üzerine baskı yapmasını çok
iyi biliyorum. Tasarımcı değil ama iyi bir stilistim". Kendine
"Barbarossa" denilmesini isteyen stlist, moda tasarımı dışında resim ve
dekorasyon da yapıyor. Hatta Bebek’teki Lucca Cafe’de bulunan tablosu
çok meşhur. Flok baskı, varak kağıt, payet ile elle işlenmiş bu tablosu
en favori tasarımlarından. Yine Bebek’teki Nady’s Cafe’nin iç
dekorasyonu ona ait. "Giyimde yaptığım tasarımı sandalyeye, masalara
aktarıyorum" diyor.
Medya ile aram yok
Hollywood yıldızları ile çok yakın dost olan Barbarossa, Gianni
Versace’yi Türkiye’ye ilk kez fikir alışverişi yapmak için getirmiş.
Michael Jackson’ın kostümleri için kumaş seçmiş. Onu daha önce nasıl
duymadığımızı sorduğumuzda, "Medya ile aram yok. Yaptıklarımı kendime
saklamaktan ve profesyonellerin takdir etmesinden hoşlanıyorum.
Yurtdışında pek çok moda dergilerinde ürünlerim çekimlerde kullanıldı,
röportajlarım yer aldı. Türkiye’de ise durum daha farklı. Olmamış
olayları haber haline getiren çok insan var burada. Hatta, bir film
setinin yanından geçerken hatıra fotoğrafı çektirip sonra da basına ‘En
yakın arkadaşım’ diye lanse edenler var. Ben hiç onlar gibi görünmek
istemedim" diyor. Bu konuyla ilgili de bir anısını anlatıyor:
"Hollywood’da uzun yıllar yaşadığım için hala görüştüğüm çok arkadaşım
var. Don Johnson ile yıllardır Cannes Film Festivali’ne beraber
gideriz. O kadar insan onunla hatıra fotoğrafı çektirir ki, birgün bana
‘Seninle hiç fotoğrafımız yok, insanlar beni görünce kameraya saldırıp
turistik fotoğraf çektiriyor. Artık seninle hergün fotoğraf çektirelim
ki, turistik olmasın, albümüzde yer alsın’ dedi"…
Başarılı stilistin hayatı hep sanatla içiçe geçmiş. Küçükken
konsevatuarda bale eğitimi almış. İstanbul Radyosu’nda çocuk
programları yapmış. Türkiye’nin ilk çocuk tiyatrosu olan Keloğlan Çocuk
Tiyatrosu’nda da oynamış. O yıllarda balenin Türkiye’de erkeğe
yakıştırılmadığı için üzerine gitmemiş: "Kabul edilmiş bir sanat
değildi. Hatta bale yapan erkeğin ‘gay’ olduğu düşünülüyordu. Ben de
kendimi tasarıma verdim. Tiyatro yaptığım zamanlarda da sahne
dekorasyonu ve kostümlere hep ilgim vardı" diyor. Babası Türkiye’nin en
eski gemicilerinden birisi olduğu için yurtdışında da bulunma fırsatı
çok olmuş. Moda tasarımı eğitimi almadığı halde, çocukluk yıllarında
bir şeyler üretmeye, tasarlamaya çok meraklı olduğunu anlatıyor, "Her
zaman değişik giyinmeyi seviyordum."
"Barbarossa" nın bir marka halini alması ise pek kolay olmamış "20 yıl
önce erkek koleksiyonuyla işe başladım. O zamanlar, kadın kumaşını
erkekte uyguladım. Clubwear yapıyordum. Fakat ilk koleksiyonum satmadı.
Çünkü o yıllar erkek giyiminde o kadar cesur olmak için erkendi. Benim
o zamanlar yaptığım şeyler şimdi yeni yeni moda olmaya başladı. Daha
sonra da kadın giyime döndüm " diyor. İlk olarak taşlarla işlediği
ürünlerle dikkat çeken Barbarossa, İngiltere’de bir dans stüdyosundaki
dansçıların kıyafetlerini hazırlamaya başlamış. İlk mağazası "Modul"u
80′lerin sonuna doğru açmış. "O yıllarda pop starlar koleksiyonlarımı
çok beğeniyordu. Rolling Stones, Rod Stewart benim müşterilerimdi"
diyor. Ardından Barbararossa diye daha büyük bir mağaza gelmiş. Ve o
sırada "Topshop" mağazası ile tanışmış. Uzun yıllar Topshop’ın TS
markasına koleksiyon hazırlamış. "Yaptığım işlemeli, baskılı jeanler
ile dünyada jean modası akımı başladı" diyen Barbarossa şöyle devam
ediyor, "Moda tasarımı konusunda imzamı attığım çok şey var. İşlemeli
jeanler dışında ilk defa hayvan baskılarını, leoparı, krokodili baskı
olarak kullanan yine benim. Daha sonra Roberto Cavalli kullandı. Ben
yaptığım zaman moda olmuyor, büyük modacılar yaptığı zaman moda oluyor.
Çünkü onlar büyük firmalar…"
52 yaşındaki stiliste böyle genç görünmesinin sırrını sorduğumuzda ise
"Yaratıcı olmak… Yaratıcılık insanı genç kılıyor" diyor. Barbarossa’nın
Hollywood macerası ise 10 yıl öncesine dayanıyor. O dönemlerde Lisa
Minelli, Steven Segal, Don Johnson’ın kıyafetlerini hazırlarken, film
setlerinde de çalışmış. Hollywood’da kendisini kabul ettirmesinin kolay
olup olmadığını sorduğumuzda, "İnsanlar oralarda yaratıcılığı
farkediyor, seni keşfediyorlar. En önemlisi takdir de ediyorlar" diyor.
Bir kinaye seziyoruz bu sözlerinde. "Peki ya Türkiye’de?" Barbaros
Apaydın "Öne çıkartılmış belirli insanlar var ve medya sadece bu
kişiler etrafında dönüyor. Onun dışındaki kişiler maalesef
önemsenmiyor. İşin içinde biraz kıskançlık olduğunu da düşünüyorum. Ben
bugün Türkiye’den çıkmış en iyi 5-6 tasarımcıdan birisiyim. Dünyaya
adını kabul ettirmiş demiyeceğim, dünyada yerini bulmaya çalışanların
arasındayım. Türkiye’de herkes modacı diyor kendine. Halbuki modacı
olmak hiç de kolay değil. Dünyada ‘modacı’ olmanız için sektöre bir şey
kazandırıp, en az iki yıl insanların sizin modanızı takip etmesi lazım"
diyor.
Türk modacılarından Rıfat Özbek’i çok beğeniyor ve takdir ediyor.
"Rıfat Özbek’in Türkiye’de bir şeylerin önünü açtığı tartışılmaz. Fakat
o da geri planda kalıyor. Bence Kültür Bakanlığı’nın kendisine ödül
vermesi lazım. Ayrıca Dice Kayek’yi de çok beğeniyorum. Bir yerlere
gelip kendilerini kabul ettirmiş kişiler" diyor. Koleksiyonlarını
hazırlarken başka modacılardan etkilenip etkilenmediği sorusuna ise,
"Zamanında önemli modaevlerini takip ettim, bunda ayıp bir şey yok.
Picasso’nun dediği gibi ‘Bakacaksın, göreceksin’. Ama artık kendime
özgü bir tarzım var" diyor.
Erkek koleksiyonu da var
Yaşamını Paris, Milano, Londra ve İstanbul’da geçiren Barbarossa, 2002
yılında İstanbul’da bir atölye kurmuş. Paris’te, Milano’da ve Londra’da
showroomları, mağazaları var. Kendi mağazaları dışında tasarımlarının
satış noktaları ise Filipinler, Endonezya, Japonya, Amerika ve birçok
Avrupa ülkesinde Dolce Gabana, D Squared, Roberto Cavalli satan
mağazalar. Ayrıca erkek koleksiyonu Paris’in ünlü La Fayette
mağazasında satılıyor. Türkiye’de ise ilk kez bu sezon Mudo
mağazalarında satılmaya başlamış ürünleri. "İtalyanlar benim tarzımı
benimsediler. Hatta ürünlerimin yüzde 70′i İtalya’da satılıyor. Bakalım
Türkiye’de nasıl olacak?" diyor. Tarzını "Glamor-Hollywood" olarak
tanımlayan Barbarossa, cıvıl cıvıl renkli tasarımları ile dikkat
çekiyor.

Hollywood starları arkadaşı
Barbaros Apaydın, Hollywood’da geçirdiği on yılın ardından birçok ünlü
ile yakın dostluklar kurmuş. Arkadaşlıklarının devam ettiği Steven
Segal (sağda), Don Johnson, Mickey Rourke ile hala görüşmeye devam
ediyor. Hatta bu ünlüler defilelerinde onu yalnız bırakmıyor. Aynı
zamanda ünlü modacı John Galliano ile de arkadaş olan Apaydın,
Galliano’nun tasarımlarını çok beğendiğini söylüyor.
CRUEL
CRUEL

Britney Spears gibi birçok Yıldızı giydiren Türk S_mod10
Erkek Yay
Maymun
Mesaj Sayısı : 1345
Doğum tarihi : 18/12/80
Yaş : 43
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik teknisyeni
İleti : format
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 208
Kayıt tarihi : 28/10/08
http://muradiyeforum.net

Britney Spears gibi birçok Yıldızı giydiren Türk Empty Geri: Britney Spears gibi birçok Yıldızı giydiren Türk

Çarş. Ara. 10, 2008 9:51 pm
teşekkürler saol
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz