Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
yalandünya
yalandünya

Doğada bulunan ve aktarlar 610
Akrep
Ejderha
Mesaj Sayısı : 121
Doğum tarihi : 10/11/88
Yaş : 35
Nerden : istanbul
İş/Hobi : elektrik satiş elemanı
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuRep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 06/11/08
http://muradiyeforum.net

Doğada bulunan ve aktarlar Empty Doğada bulunan ve aktarlar

Ptsi Ara. 08, 2008 12:41 am
Doğada bulunan ve aktarlar tarafından faydalı olarak satılan birçok
şifalı bitkinin ölçüsü tutturulamadığında zehirlenmelere neden olduğu
belirtildi.

Doğada bulunan ve aktarlar tarafından faydalı olarak satılan birçok
şifalı bitkinin belli bir ölçüye göre kullanılması gerekiyor. Şifalı
bitkileri de daha fazla fayda sağlaması amacıyla fazla tüketmemek
gerekiyor. Birçok şifalı bitki fazla tüketilmesi halinde
zehirlenmelere; hatta ölümlere yol açabiliyor. Şifalı, bir o kadar da
tehlikeli olan bitkiler şu şekilde sıralanıyor:
"Güzel Avratotu: Kireçli topraklarda yetişen 180 cm kadar boyunda
birkaç sene yaşayan nahoş kokulu bir bitkidir. Meyveleri kiraz gibi
yuvarlak ve siyah renktedir. Çiçekleri boru şeklinde, koyu kırmızımsı
veya sarımtıraktır. Ağrı kesici ilaç yapımında kullanılır. Mide,
bağırsak, astım, kalp, sinir, beyin hastalıkları tedavisi için yapılan
ilaçların yapısında da bulunmaktadır. Fakat yapısında bir çeşit zehir
olan 'Atropin' vardır. Sadece tıbbi maksatla kullanılır. Bir hekim
tavsiyesi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır.

Baldıran: Nemli yerlerde 1-2 metre boyunda saplarının altı erguvani
renkli bir bitkidir. Yaprakları büyük, çiçekleri yayvan ve küçüktür.
Tıpta özellikle dişçilik alanında kullanılır. Ağrı kesici, spazm çözücü
ve teskin edici özelliği varsa da çok zehirli bir bitki olup, 6 gramı
bir insanı öldürmeye yeter. Ev ilaçlarında kesinlikle kullanılmaması
gerekir.

Adasoğanı: Birçok yerde yetişebilen, yaprakları uzun ve şerit şeklinde
bir bitkidir. Çiçekleri yeşil, beyaz ve damarlıdır. 2 kilo kadar olan
soğan kısmı yapraklarının altındadır. İdrar söktürür. Kalp
hastalıklarında vücutta biriken suyu boşaltır. Birçok faydaları
olmasına rağmen acı ve zehirlidir. 7.5 gram adasoğanı, bir insanı
rahatça öldürebilir. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve
kusmalara yol açar. Doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır.

Çifitotu: Çayırlarda ve hendek kenarlarında yetişen, zehirli bir
bitkidir. Yaprakları geniş, çiçekleri küçük ve sarı renklidir.
Çiçekleri dalların dışına taşmış demetler halindedir. Keskin bir kokusu
vardır. Kalp çarpıntılarını giderir, mide ağrılarını dindirir.
Zeytinyağı ile kavrulduktan sonra çıbanın üzerine konulursa, çıbanı
olgunlaştırır. Kullanılırken tavsiye edilen doz sınırı aşıldığı
takdirde ölüme varan sonuçlar getirir.

İtüzümü: Ormanlarda yetişen bir bitkidir. Çiçekleri beyaz, meyveleri
parlak beyazdır. Meyvesi, yaprakları ve çiçekleri kullanılır.
Romatizmal ve mafsal ağrılarını keser. Aybaşı düzensizliğini ve rahim
hastalıklarını giderir. Yaralara lapa halinde de kullanılır. Bir uzman
tavsiyesi olmadan, ev ilaçlarında kullanılmaması gerekir. Fazla
alındığı takdirde ölümlere neden olabilir.

Nergiz: 20-60 cm boyunda soğanlı bitkilerdir. İlkbaharda çok güzel
kokulu çiçekleriyle baharın müjdecisi olarak bilinirler. Çiçekleri
kuvvetli kokulu, sarı veya beyaz renkli, tek tek veya birkaçı birarada
bulunurlar. Musil, ateş düşürücü, nezle, rahim ve mesane ağrılarında
çay olarak kullanılır. Bitki, zehirli alkaloitler taşır. Kusturucu ve
ishal etkilidir. Bu sebeple bir hekim tavsiyesi olmadan kesinlikle
kullanılmamalıdır.

Yabanyasemini: Bitki rutubetli, nemli ve gölgelik yerlerde, dere
kenarlarında ve çitlerde yetişir. Haziran-Eylül ayları arasında mor
renkli çiçekler açan, meyveleri sarımsı kırmızı renklidir. Ağrı kesici,
deri hastalıklarında kan temizleyici, uyutucu, idrar arttırıcı ve
müshil etkilere sahiptir. Ayrıca spazmodik öksürükler, frengi,
romatizma, gut, sedef, sıraca, kanser hastalıklarında da kullanılır.
Bütün bu faydalarına rağmen bitki, gliko-alkaloitler taşır. Yüksek doz
alımı bulantı, kusma, ishal, zehirlenme yapar."

Uzmanlar, şifalı bitkilerin kullanımı sonrasında zehirlenme belirtileri
görüldüğünde, zehirlenme sebepleri araştırılmadan, ilk yardımın
yapılmamasını tavsiye ediyor. Evvela sindirim sisteminden zehrin
bertaraf edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar şu tavsiyelerde
bulunuyor:

"Hastada kendiliğinden kusma olmazsa, suni olarak kusturulur. Bundan
sonra birkaç defa mide, yüzde 0,50,1 potasyum permanganat, yüzde 0,2
tanen veya tıbbi kömür mahlülü ile yıkanmalıdır. Hatta zehirlenmeden
sonra birkaç saat dahi geçmiş olsa da, midenin yıkanması ihmal
edilmemelidir. Sonradan kimyasal analiz yapılmak üzere kusmukların
hepsi muhafaza edilmelidir. Umumiyetle bitkilerden zehirlenmelere karşı
kullanılan en iyi vasıta tıbbi kömür (50 gr) ve oksimagnezyum (25 gr)
karışımıdır. Oksimagnezyum bulunmadığında, daha fazla miktarda tıbbi
kömür veya tanen yüzde 23, sulu mahlülü (200-300 gr su) bir defada
verilir. Zehirlenmeye karşı kullanılan mahlül, alkaloidler ve
glikozidleri çökertir, uçucu maddeleri yok eder. Zehirli asid ve
esansları tesirsiz bırakır. Zehirlenmeye karşı kullanılan bu ilaçlar
kısa bir müddet için etkilidirler. 20-30 dakika sonra mide yeniden
yıkanmalı, bundan sonra müshil verilmelidir. Zehirlenen kimse
yatırılmalı ve taze hava akımı temin edilmelidir. Vücudun sıcak
tutulması için tedbir alınmalı, çay veya kahve verilmeli. İlk yardımdan
sonra hemen bir doktor aranmalı ve muayene edilmesine çalışılmalıdır.
Zehirli maddelerin cilde teması vakalarında ise dokunulan yer birkaç
defa sabunla yıkanmalı, daha sonra yüzde 2 permanganat mahlülü ile
silinmelidir. Bu gibi vakalarda doktorun yardımı temin edilmelidir."
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz