Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi Empty Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi

Cuma Kas. 28, 2008 5:27 am
SİZDE
PROSTAT KANSERİ OLUP OLMADIĞINI NASIL ÖĞRENEBİLİRSİNİZ?





Prostat
kanserini saptamanın bir kaç yolu vardır. Bunların bazıları aşağıda belirtilmiştir.



Hastalığın
Belirtileri
Bazı
hastalarda hiç bir belirti olmaz. Bazılarında ise sık, güç ve ağrılı idrar
yapma, idrarın damla damla yapılması, idrarda kan yada iltihap olması,
ejekülasyonda kan ve ağrı gibi belirtiler olabilir. Bu yakınmalar aslında
sadece prostat kanserine özgü değildir. Prostatın kanser dışındaki diğer
problemleri de bunlara benzer yakınmalara neden olabilir. Emin olmak için
doktorunuzun detaylı bir muayene ve inceleme yapması gerekir. Ayrıca yakınmaların
şiddeti ne kansere ne de kanser dışı problemlere işaret eder.





Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi Prostat2
ŞEKİL 2: Prostatın parmak ile makattan
muayene (PRM) edilmesi





Parmak
ile rektal muayene (PRM):
Bu işlem için doktor eldiven giyerek
parmağınızı rektuma (makata) yerleştirir. Parmak yardımı ile prostatın
büyüklüğü, şekli ve kıvamı incelenir. Kanser parmakla muayenede set olarak
hissedilir. Ancak kanserin var olduğundan emin olmak için daha başka testlerin
yapılması gerekir.



Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi Prostat3
ŞEKİL 3: Prostat kanserinin makattan
muayene ile saptanması




PSA
testi:
Prostat spesifik antijen (PSA) düzeyini ölçen bir kan
testidir. PSA prostat bezinde üretilen ve kanda da bulunan bir proteindir.
Prostat kanseri, prostat iltihabı ve benign prostat büyümesi (BPH) durumlarında
kandaki PSA düzeyi artar. PSA testi % 100 kesin değildir. Ancak prostat
kanseri tanısında ve hastalığın seyrinin izlenmesinde çok önemlidir.



Transrektal
ultrasonografi (TRUS):
Rektumdan yerleştirilen bir prob aracılığı
ile prostat bezine ses dalgaları gönderilir ve geri yansıyan ses dalgaları
aracılığı ile prostatın şekli, büyüklüğü ve iç kesimlerinin detaylı görüntüsü
alınır. Bazen prostat kanseri tanısında DRM ve PSA testine ek olarak TRUS’tan
yararlanmak gerekebilir. Ayrıca prostat bezinden parça almak (biyopsi)
gerekirse TRUS bu işlem için de yardımcı olur.



Biyopsi:
Mikroskop
ile incelenmek üzere prostat bezinden hücre örneklerinin alındığı cerrahi
bir işlemdir. Biyopsi rektumdan prostat bezi içine uzatılan özel iğneler
yardımı ile alınır. Biyopsi prostat bezi içinde kanser varlığı ve tipinin
belirlenmesinde son yöntemdir.
Ailesinde
prostat kanseri öyküsü bulunanlarda prostat kanseri riski daha yüksektir.
Ancak, 50 yaş ve üzerindeki bütün erkeklerin risk altında olduğu
unutulmamalıdır. Bu nedenle:


Elli
yaş ve üzerindeki bütün erkelerin yılda bir kez parmakla rektal muayene
olmaları,


Elli
yaş ve üzerindeki erkeklerin PRM ye ek olarak yılda bir kez PSA testi yaptırmaları
önerilir.


Eğer
PRM veya PSA testinde bir şüphe varsa transrektal ultrasonografi yapılmalıdır.




Prostat Kanserinin Tanısı ve Tedavisi Prostat4
ŞEKİL 3: Prostattan iğne ile biopsi
alınması




Prostat
kanserinin sıklıkla herhangi bir belirti vermeden geliştiğini unutmayınız.
Düzenli olarak kontrolden geçmek hayat kurtarıcı olabilir.

Prostat
Kanserinin Evreleri
Doktorlar
prostat kanserinin yaygınlığını evrelendirme denilen bir sistem ile tanımlarlar.
Sıklıkla 2 evrelendirme sistemi kullanılır


A-B-C-D
Sistemi:
Erken evrelerde (A ve B evreleri) prostatın az sayıda hücresi
kanserlidir ve bu kanserli hücreler sadece prostat içerisinde yer alırlar.
Prostat dışına çıkmamışlardır. Zamanla, kanser prostatın daha büyük kısmını
işgal eder. İleri evrelerde kanser çevre dokulara (C evresi), daha sonra
ise lenf bezlerine, diğer organlara ve kemiklere (D evresi) sıçrar.





TNM
Sistemi:
Bu sistemde, T tümör boyutunu, N lenf bezi tutulumunu, ve
M ise diğer organlara sıçramayı belirler. Bu sistemle bütün olası yayılma
durumları tanımlanabilir. Örneğin T3c, N1, M0; tümör prostat dışına çıkarak
seminal keseciklere sıçramış (T3c), bir lenf bezinde kanser var (N1) ve
diğer organlara kanser sıçramamış demektir (M0). Aslında tam olarak birbirlerine
karşılık gelmese de TNM ve ABCD sistemlerindeki tanımlar birbirine benzer.

DerecelendirmeEvrelendirmeye
ek olarak kanserin ne oranda tehlikeli olduğunu belirlemek için "Gleason
Sistemi"
kullanılır. Biyopsi ile tümörden alınan parça mikroskop altına
konur ve hücrelerin normal hücre görünümünden ne oranda saptığı belirlenerek
bir derece verilir. Gleason skoru 2 ile 4 arası olan tümörler normal hücrelere
çok benzeyen ve yavaş büyüyen hücrelerden oluşur. 8 ile 10 arası skor verilen
tümörler ise daha kötü seyirli olanlardır.




Prostat
Kanserinin Tedavisi
Prostat
kanserinin tedavisi kanserin evresi, nasıl seyrettiği, hastanın yaşı ve
genel sağlık durumu ile değişik tedavi seçeneklerinin yan etkileri göz
önünde bulundurularak belirlenir. Çok sayıda değişik tedavi seçeneği bulunduğundan,
size uygulanacak tedavinin belirlenmesinde sizin, ailenizin ve doktorunuzun
yukarda belirtilen temel kriterleri göz önünde bulundurarak birlikte karar
vermesi en uygun yaklaşım olacaktır.


Birinci
seçenek "bekleyerek gözlemektir". Prostat kanseri genellikle çok
yavaş ilerleyen bir hastalıktır ve yıllarca belirti vermeyebilir. Ayrıca
bu hastalık genellikle ileri yaşlarda ortaya çıktığından bir dönem bekleyerek
gelişmeleri izlemek seçeneklerden birisidir. Bekleyerek gözleme ile diğer
tedavi seçeneklerinin yan etki ve rahatsızlıklarından da kaçınılmış olunur.
Ancak, hastalık ilerledikçe, gereken tedavilerin uygulanması kaçınılmaz
olmaktadır.





Tedavi
seçeneğinin belirlenmesinde en önemli kriterlerden biri prostat kanserinin
evresidir. Erken evrelerde birinci amaç kanseri vücuttan tamamen çıkarmak
ya da kanser hücrelerini öldürmektir. Eğer kanser ileri evrelere ulaşmış
ise kanser hücreleri tamamen temizlenmeyecek ya da öldürülemeyecek kadar
çoğalmış demektir. Bu durumda kanserin büyümesini yavaşlatmayı veya durdurmağı
amaçlayan tedavi seçenekleri ön plana çıkar. Prostat kanseri testosteron
gibi erkelik hormonlarının etkisi ile büyür. Bilindiği gibi erkeklik hormonlarının
çok büyük kısmı testislerde (yumurta) üretilir. İlerlemiş prostat kanserinin
tedavisi erkelik hormonlarının kanser hücrelerini beslemesini engellemek
ile mümkün olabilir. Bu tedavi seçeneğine "hormonal" tedavi denir.



Erken
Evrede Prostat Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Erken
evrelerde, kanser prostat bezi içinde sınırlı iken uygulanabilecek tedavi
seçenekleri;


1.
Radikal Prostatektomi:
Prostatın ameliyat ile çıkartılmasıdır. Amaç
prostatın çıkarılması ile vücuttan kanser hücrelerini tam olarak temizlemektir.
İktidarsızlık ve idrarı kontrol etmekte güçlük gibi yan etkileri olabilir.





2.
Radyasyon Tedavisi:
Prostat bezi içerisindeki kanser hücrelerini öldürmeyi
amaçlar. İki şekilde uygulanabilir.



a)Radyasyon
ışınlarının vücut dışından prostat bezine doğrudan uygulanması ile,



b)Prostat
bezi içerisine küçük radyoaktif tohumları ekerek.



Radyasyon
tedavisi de iktidarsızlık, ishal, karın ağrıları, makatta rahatsızlık ve
idrar yapmakta zorluklar gibi yan etkilere neden olabilir.



İlerlemiş
Prostat Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Çok
ilerlemiş prostat kanserinde bile hiç bir belirti olmayabilir. İlerlemiş
prostat kanserinin tedavisinde amaç hastalığın daha da büyümesine engel
olmaktır. Kanserin büyümesinin durdurulması belirtilerin ortaya çıkmasını
erteleyebilir ya da var olan belirtilerin şiddetini azaltabilir. Prostat
kanserinin büyümesini ve sıçramasını engellemek için genellikle hormonal
tedavi kullanılır.




1.
Kısmi hormonal tedavi:
Testosteronun büyük çoğunluğu testislerde
üretilir. Kısmi hormonal tedavi ile testislerde testosteron üretimi durdurulur.
Bu amaçla kullanılabilecek yöntemler:





a)Ösrojen:
Ösrojen prostat kanseri tedavisinde de zaman zaman kullanılabilen bir kadın
hormonudur. Erkekler östrojen alırsa testosteron düzeyleri düşer. Ancak
östrojen kullanımının bazı ciddi yan etkileri olabileceğinden kullanımı
çok yaygın değildir. Günde bir tablet östrojen almak bulantı, kusma, memelerde
büyüme ve hassasiyet, kalp ve damar problemleri (vücutta fazla sıvı birikmesi,
damarlarda pıhtı oluşması, inme, kalp krizi) ve cinsel isteğin azalması
gibi yan etkilere neden olabilir.



b)Orşiektomi:
Orşiektomi
testislerin ameliyat ile alınması işlemidir. Cerrahi kastrasyon da denilir.
Testosteron üreten en önemli kaynak vücuttan uzaklaştırıldığı için tümörün
büyümesi yavaşlar. İktidarsızlık ve sıcak basması gibi yan etkileri olabilir.
Bu ameliyatın yapılması için genellikle hastanede yatmanız ve genel anestezi
(narkoz) almanız gerekmeyebilir. Ameliyattan hemen sonra evinize gidebilirsiniz.



c)Medikal
kastrasyon:
Testislerin
testosteron üretimi ameliyat yapılmaksızın da durdurulabilir. Medikal kastrasyon
testislerin testosteron üretimini durdurmakta cerrahi kastrasyon kadar
etkilidir. Bu amaçla kullanılan ilaçlara LHRH analogları denir. Türkiye
de bulunan ilaçlar Zoladex, Lucrin ve Decapeptyl dir. Ayda bir kez enjeksiyon
ile uygulanırlar. Sıcak basması, iktidarsızlık, memede büyüme ve hassasiyet,
cinsel isteğin azalması ve bulantı gibi yan etkilere neden olabilirler.



2.
Komplet hormonal tedavi:
Hem cerrahi kastrasyon (orşiektomi),
hem de medikal kastrasyon (LHRH analogları enjeksiyonu) testis kaynaklı
testosteron etkisini ortadan kaldırırlar. Ancak, vücuttaki tüm testosteron
etkisini tam olarak engellemezler. Böbrek üstü bezleri de çok az oranda
da olsa bir miktar testosteron etkisi gösteren hormon sentezlerler. Bu
nedenle, bu hormonların etkisini ortadan kaldırmak için ek ilaçların kullanılmasına
gerek vardır. Bu ilaçlara "antiandrojenler" denir. Eulexin, Casodex
ve Androcur bu grup ilaçlardır. Bu ilaçlar kan dolaşımındaki testosteronun
prostat hücrelerine ulaşmalarını engellerler.



Medikal
veya cerrahi kastrasyonun antiandrojen ilaçlar ile kombine edilmesine komplet
hormonal tedavi denir. Komplet hormonal tedavi vücuttaki erkeklik hormonu
etkisini tam olarak ortadan kaldırır ve tümörün büyümesini yavaşlatır.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz