Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

İnanışLar 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : İnanışLar 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

İnanışLar Empty İnanışLar

Salı Kas. 18, 2008 4:34 am

İnanışLar Inanc_turizmi









İlimizin önemli inanç turizmini merkezi haline
getiren iki temel değer vardır. Bunlardan biri dış turizme yöneliktir. Ağrı
Dağında varlığına inanılan Nuh’un Kayıp Kenti ile Nuh’un Gemisinin İzidir.
Diğeri ise yöre halkı için önemli olan
Ahmedi Hani Mezarını bulunduğu türbedir.





Ahmedi Hani yöremizin çok önemli şair ve
filozoflarındandır.1651 yılında doğdu. Babasının adı İlyas'dır. Han kelimesi
Hakkari yakınlarında bulunduğu söylenen Han köyünden veya burada yaşayan
Hani aşiretinden yada mensubu olduğu Haniyan ailesinden aldığı tahmin
edilmektedir. hmedi Hani Doğu Anadolu'nun birçok bölgesini dolaşarak Arapça,
belagat ve dini ilimleri okudu; ayrıca astronomi ile ilgilendi. İshak Paşa
Sarayı Camiinde/medresesinde dersler verdiği söylenilen Ahmedi Hani Mem-u
Zin adlı alegorik eserini kaleme aldı. Beyazıt'a vefat etti.Yazma bir eserde
1707 yılında vefat ettiği ileri sürülmektedir. Halk arasında Veli olarak
kabul edilen Ahmedi Hani'nin Doğubeyazıt'ta İshakpaşa Sarayı'nın yanında
bulunan türbesi halen ziyaretgahtır.Sait Nursi'nin de gençliğinde kabrini
ziyaret ederek ondan feyz aldığı nakledilir.





Her yıl yüz binlerin ziyaret ettiği Ahmedi Hani
türbesi askere giden, evlenen genç kız ve erkeklerin ile şifa arayanların
merkezi haline gelmiştir. Doğubayazıt’ta onun adına yeminler edilir.



Nuhun Gemisi ise daha çok dış turizme
yönelik olan inanç merkezidir.
Ağrı dağının güney karşısındaki
Telçeker ile Üzengili köyleri arasında doğal bir anıttır. Aslında bu anıt,
gemi biçiminde bir şekil, iz (siluet) dir. Kalıntı, Türkiye- İran Transit
yoluna 3.5 km. mesafededir.





Nuh tufanı sonucunda karaya oturan geminin
burada kaldığı öne sürülmektedir. Buranın halk arasındaki adı, Cudi dağıdır
ve Cudi sıradağlarının son kalkasıdır. 1983 yılından itibaren kutsal geminin
kalıntılarını burada arama çalışmaları hızlanmıştır. Başta James İrwin olmak
üzeri Amerikalı araştırmacılar burayı çok yönlü incelemişlerdir. Türk bilim
adamları ( ****** Üniversitesi ve MTA Enstitüsü elemanları) da bu oluşumu
bilimsel yönden incelemişlerdir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Taşınmaz Kültür
ve Tabiat Varlıklar Yüksek Kurulu 17 Eylül 1987 tarih ve 3657 sayılı kararı
ile gemi kütlesinin “ korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı”
özelliği gösterdiğini belirtildiğinden, burası doğal sit alını ve açık hava
müzesi olarak koruma altına alınmıştır. Geminin kalıntısı kuş bakısı görecek
bir yere turistik nitelikli bir kafeterya yapılmıştır.





11 Eylül 1959 günü harita yüzbaşısı İhsan
Durupınar,
Doğu bölgesinin havadan
çekilmiş fotometrik haritalarını tetkik ederken ilginç bir resmi buldu.
Resim bütün dünyayı ilgilendiriyordu. Bunun Nuh’ un gemisi olma ihtimali
vardı. Bu tarihten sonra Ağrı dağı ve Telçeker köyü üstündeki heyelan
bölgesinde gemi aramaları hızlandı.

Heyelan bölgesi, Ağrı dağının tam güney karşısında, D. Bayazıt- Gürbulak
yolunun güneyinde, Telçeker ve Üzengili köylerinin yamaçlarındadır. Burada
gemi biçimli bir şekil vardır ki, harita yüzbaşısının üzerinde durduğu
toprak şekil budur. İlk bakışta gerçekten gemiye benzeyen bu yapının
heyelanın etkisiyle mi, yoksa Nuh’ un gemisinin karaya oturduğu yer mi
olduğu henüz tartışma konusudur. Şekil Nuh’ un gemisi olması kadar ilginç
olmakla beraber, doğal anıt niteliğindedir. Yer kabuğunun bir oyunu
sonucunda oluşsa dahi, şekil yer bilimleri açısından da ilginçtir.



Nuh’ un Gemisinin Fiziksel Özellikleri






  • Gemi kütlesi, sürekli
    heyelan olan ve akıntının bütün şiddetiyle devam ettiği yamaçta olduğu
    halde, yerinde basit kalmış, şekil bozulmamıştır.




  • Kütlenin biçimi,
    insanoğlunun yaptığı ilk gemilere benzerlik göstermektedir. Baş tarafı çok
    dar, arka kısmı ortaya doğru daralmış haldedir.




  • Boyut olarak 165 m. x 50
    m. x 13 m. ölçüsündedir. ( Bu rakamlar, kutsal kitaplarda belirtilen
    ölçülere uymaktadır.)




  • Çevresini oluşturan
    toprak toprak kıyasla; gemi kütlesinin malzemesi kuvvetli bir fiziksel
    mukavemete sahiptir.




  • Gemi içinde ve yüzeyinde
    üç ayrı seviyede dizilmiş, eşit aralıklarla dağılmış ve fiziksel
    farklılıklar gösteren bölümler mevcuttur.




  • Geminin muhtelif
    yerlerinde gemi direklerini andıran boşluk ve tümsekler vardır.

Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz