Kara Diken (SiyaBent)
Salı Kas. 18, 2008 4:24 am
Derler ki, Süphan dağı’nın
eteğine kurulmuş Patnos kentinde bir zamanlar bir koca ağa, bu ağanın Haco (Hacer)
adında güzel mi güzel, bir kızı varmış. Hacer’in güzelliği dillerde... Her
delikanlının gönlü onda; O nun gönlü ise çobanları sirbent te .
Sirbent ile Hacer’in sevgisi
yıllarca gizli kalır. Sevgi bu, günün birinde anlaşılır. Aşk söylentileri dilden
kulağa çabuk ulaşır nedense. Derken koca ağa’nın da kulağına varır. Ağa
kovar sirbent’i . Sirbent’e
dağda mağaralar ev olur. Hacer’e çoban arkadaşları ile yollar haberleri. Patnos
yöresinde bir de kara Ağa varmış. Ağaların üç evlenme yaşı vardır derler. 20,40
ve 60. Yaşlar .Kara ağa ikinci evlenme yaşında (40 imiş).
Hacer’in güzelliğini duyan Kara
Ağa dururmu? Varmış Koca Ağa’nın konağına. Diz çökmüş keçesine... İstemiş kızı.
Babası vermiş Hacer’i Kara
Ağa’ya. Haber kıza, ondan da Sirbent’e ulaşmış. Sirbent deliye dönmüş.Almış
tüfeğini eline, çıkagelmiş eski ağasının kapısına. Köpekler tanırmış bu eski
çobanı. Sessiz-sedasız girmiş Hacer’in odasına. El ele verir, Sirbent ile Hacer.
Gecenin karanlığında ulaşırlar Suphan dağına.
İki aşık Süphan’ın sarp
kayalıklarında mutlu günlerini yaşarken, bir gün, üç geyik(*) sekerek gelip
yakınlarında durur.Geyiklerden ikisi erkek, birisi dişidir. Erkek geyiklerden
biri yaşlı, öteki genç görünümünde. Yaşlı geyik daha iri ve güçlü olduğu için,
genç geyiği yaklaştırmazmış dişi geyiğe. sirbent yaşlı geyiği öldürmeye aht
eder.
-Vuracağım onu. O da “Kara Ağa)
olmuş sanki....
Sirbent çeker tetiği, vurur
yaşlı geyiği. Kesmeye uğraşırken,geyik çırpınır,bir boynuz darbesiyle sirbent’i
kayalıklardan aşağı, uçuruma yuvarlar. Sirbent sırt üstü düşer. Bir ağaç dalı
sırtını deelip göysünden çıkar. Sevgilisinin kanlar içinde cansız yatışına
dayanamaz Hacer,kendini atıverir. Bir ağaç dalı da bunun göysünden .batıp
sırtından çıkar.Ölümde birleşirler.
Kara ağa iz süre süre bulur
mağarayı.Vaaarır uçurum kenarına. Bir haftalık sözlüsü ile onu kaçıran aşığının
yanyana yatışlarını uzun uzun seyreder.Nişan alır Sirbent’i ateş edeceği sırada
gözleri kararır,yuvarlaanır,uçurumun kayalarına çarpa çarpa Hacer ile Sirbent’in
arasına düşer.
Koca ağa’nın adamları, süphan
dağının vadisinde üç mezar kazarlar.Sirbent ile Hacer’ein arasına Kara Ağa’yı
gömerler...
O günden beri, her yılın
baharında Hacer’in mezarında kırmızı gül,Sirbent’in mezarında ise beyaz gül
açar.Güller eğilip biribirlerine kavuşacakları sırada Kara Ağa’nın mezarında bir
kara diken yükselir ayırır gülleri.
Mayıs ayı gelince görülmeyen
bir kuş öter “Sirbent uçurumu”nda. İnsan sesine yakın bir ötüş şöyle der gibi .
“Siz siz olun,
değmeyin
İki taş arasına
girin,
İki gönül arasına
girmeyin.”
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz