Muradiye Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aşağa gitmek
Detone
Detone

Nuh'un Gemisi Efsanesi 1210
Erkek Terazi
Sıçan
Mesaj Sayısı : 2807
Doğum tarihi : 24/09/84
Yaş : 39
Nerden : IstanßuL [DøqußєyαzıтLı]
İş/Hobi : RECEPTION /FutßoL Müziq Araßa
İleti : IrGaT
Bilgi :
Muradiye Forum Bilgi Paylaşım PlatformuUyarı : Nuh'un Gemisi Efsanesi 111010
Rep Gücü : 0
Rep Puan : 0
Kayıt tarihi : 03/11/08
http://WwW.MuradiyeForum.Net

Nuh'un Gemisi Efsanesi Empty Nuh'un Gemisi Efsanesi

Salı Kas. 18, 2008 4:21 am
Nuh'un Gemisi Efsanesi Nuhgemi_efsane









İlimiz, adını Ağrı dağlarından alır. Bu
dağlara “Eğri” dağları da derler. Doğu Anadolu’da, Erzurum - Kars yaylasını
Murat havzasın dan ayıran Karasu - Aras dağlarının doğu ucunda, kartal yuvası
gibi dimdik iki dağ: Büyük Ağrı, Küçük Ağrı.. Bu iki dağ için çeşitli efsaneler
söylenegelmiş, bunlar kutsal kitaplara kadar girmiştir.



Ağrı dağları asil şöhretini Kutsal
kitaplarda geçen Tufan olayın dan almıştır. Şöyle ki: Tek Tanrı’ya inanan ve
O’na iman eden Nuh Peygamber zamanında, insanlar doğru yoldan eğri yola sapmış,
düzen bozulmuş, Tanrı’ya isyan etmişlerdi. Tanrı, bunları cezalandırmayı
kararlaştırdı. Peygamber Hazret-i Nuh’a bir gemi yapmasını ilahi bir emir
olarak bildirdi. Gemi üç yüz adım boyunda, elli adım eninde ve otuz adım
yükseklikte olacaktı. Nuh Peygamber gemisini yaparken, herkes onunla alay
ediyor, başlarına gelecek felakete bir türlü inanmıyorlardı. Derken geminin
yapımı bitti. Nuh Peygamber, ilahi emir gereğince, yer yüzün de bulunan bütün
canlılardan, erkek-dişi birer çift gemisine aldı. Yeteri kadar yiyecek yükledi.
Sonunda da ailesi ve iman eden bazı yakınlarını yanına alarak gemiye girdi.
Oğullarından birisi “Tufan olursa, ben bir dağa sığınırım” diyerek gemiye
binmedi. Bu sırada gök delindi. Kırk gün, kırk gece yağmur yağmış, görülmemiş
bir tufan, dağları, taşları denizlerle birleştirmişti. Tanrı’nın gazabına
uğrayan insanlar yok olmuş, yalnız gemidekiler sağ kalmışlardı. Nuh’un gemisi,
yüz elli gün sularda yüzdü, durdu. Yine il bir emirle sular çekilmeğe başladı.
Gemi, Ağrı dağlarının Cudi tepesine oturdu. Nuh Peygamber, pencereyi açarak bir
güvercin saldı. Güvercin, konacak yer bulamayarak geri döndü. Yedi gün sonra,
güvercini yeniden saldı. Güvercin bu kez ağzında bir zeytin dalıyla gemiye
döndü. Sular çekilmişti. Gemisinden çıkarak Ağrı dağlarının eteklerinde bir köy
kurdu.



İnsanlar, canlılarla birlikte yeniden çoğaldılar.



Sümerlerin Gılgamış destanlarında da geçen ve bütün
dünyaca bili nen bu efsaneyi gerçekleştirmek için bilginler, yıllardan beri,
Ağrı dağlarında Nuh’un gemisinin kalıntılarını arayıp durmuşlardır.



‘Tufan efsanesi burada biter ama, Doğu
Anadolu’da daha başka söylentiler de vardır. Derler ki, suların çekilmeğe
başladığı günlerde, Nuh’un gemisi ansızın, şiddetli bir sarsıntı ile allak -
bullak olur. Gemi bir dağın sivri tepesine çarpmıştır. Gemidekiler korkudan:



— Suphanallah...



Derler. Dağın adı “Süphandağı” olur. Gemi, bu
tehlikeyi atlattıktan sonra, kuzeye dümen kırar, bir tepeye daha çarpar. Nuh
Peygamber:



— Allahü Ekber



Diyerek bu tehlikeyi de savar. Bu dağa da
“Allahuekber Dağı” der ler. Derken, bir süre sonra, sular çekilir. Gemi bir
büyük dağın sivri tepeleri üzerine oturur. Uğraşır uğraşır, kurtaramazlar. 0
zaman hep bir ağızdan:



— Ne ağır dağ...



Derler. Dağa “Ağır Dağ” adı verilir, bu ad sonradan
“Ağrı dağı” olur.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz